Darusman, BM Cenevre Ofisinde devam eden İnsan Hakları Konseyi'nin 37. oturumunda üye ülkelere, misyonun Myanmar'da Müslümanlara yönelik şiddet olaylarını içeren raporu hakkında bilgi verdi.
Arakanlı Müslümanlara karşı 25 Ağustos'tan bu yana uygulanan aşırı şiddet eylemlerini Bangladeş, Malezya ve Tayland'taki 600 kadar mağdur ve görgü tanıklardan dinlediklerini belirten Darusman, ekibinin ayrıca uydu görüntülerini, fotoğrafları ve bölgede çekilen videoları analiz ettiğini aktardı.
"Uydu görüntüleri 25 Ağustos'ta başlatılan 'temizlik operasyonunda' en az 319 köyün kısmen veya tamamen imha edildiğini gösteriyor." diyen Darusman, raporda toplanan bütün bilgilerin son derece acımasız bir şiddete işaret ettiğinin altını çizdi.
"MÜSLÜMANLARA SALDIRILAR PLANLI VE ORGANİZE"
Darusman, Arakanlı Müslüman kadınlara karşı toplu tecavüzler ve cinsel şiddet içeren saldırılar yapıldığına dair ellerinde geniş ve doğrulanmış bilgiler olduğu belirtti.
Raporda, bölgedeki şiddetin bizzat Myanmar devletinin geniş ve sistematik politikasının ürünü olduğunun belirtildiğini aktaran Darusman, ellerindeki tüm verilerin bölgede Müslümanlara yönelik planlı ve organize saldırıları işaret ettiğini vurguladı.
Darusman, Myanmar hükümetinin, Arakan eyaletine erişim izni vermeyi ve yaşananlara ilişkin soruşturma başlatılmasını reddettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Elimizde pek çok bebeğin ve çocuğun öldürüldüğüne, gençlerin tutuklandığına ve kızlara tecavüz edildiğine ilişkin bilgiler var. Bu suçlara bulaşan güvenlik güçleri ve diğer kesimlerin komuta yapılarını ve ilgili rollerini analiz ediyoruz. Sorumlular her kimse ortaya çıkaracağız."
"EVE DÖNÜŞ İÇİN GÜVENLİK ŞART"
Bangladeş'e sığınan yüzbinlerce Arakanlı Müslümanların evlerine geri dönebilmesi için gerekli güvenlik garantilerinin sağlanmasının şart olduğunu dile getiren Darusman, aksi halde geri dönüşlerin imkansız olduğunu belirtti.
Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu'nun raporunda, güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgi ve verilere göre, Myanmar ordusunun Müslümanlara yönelik ayrım gözetmeyen ve orantısız saldırıları, yargısız infazları, özgürlüklerin gasp edilmesi, zorla yerinden etme, mülk ve malların yağmalanması, işkence ve insanlık dışı muameleler, tecavüz ve diğer cinsel suçlar, zorla çalıştırma ve çocukların zorla silah altına alınması gibi eylemler detaylı olarak yer alıyor.
ARAKANLI MÜSLÜMANLARA SOYKIRIM
Arakan'da 1970'lerde yaklaşık 2 milyon Müslümanın yaşadığı tahmin edilirken, Myanmar yönetiminin uyguladığı sistematik şiddetle ortaya çıkan göç dalgalarında bu sayı 300 binin altına geriledi.
BM'ye göre, yalnızca 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntülerinde yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmesi mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.