İtalya'da Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağ hükümete, başbakanın partisinden destek vermeyen milletvekili sayısının artması, iktidarın geleceğini de tartışmalı hale getirdi.
Bir yandan pençesine düştüğü borç krizi, bir yandan ülkenin kuzeybatısında yaşanan sel felaketleriyle uğraşan İtalya'da, son olarak ülkenin siyasi hayatında yaşanan gelişmeler, yeni bir krizin habercisi gibi görünüyor.
Ülkede, iktidar partisindeki bazı milletvekillerinin hükümete karşı tavır alması, merkez sağ koalisyon hükümetinin geleceğini de tehlikeye attı. İtalyan basınına yansıyan haberlerde, başbakan Silvio Berlusconi'nin Özgürlükçü Halk Partisi'nden (PdL) hükümete destek vermeyeceğini açıklayan milletvekillerinin sayısının 15'i geçtiği, bunun da hükümetin mecliste çoğunluğunu riske soktuğu ifade edildi.
Başbakan Berlusconi'nin partisinde yaşanan bu gelişmeler siyasi gündemi hareketlendirirken, anamuhalefetteki Demokrat Parti'nin dün Roma'nın San Giovanni meydanında düzenlediği mitingine katılan binlerce partili Berlusconi hükümetinin istifasını istedi.
"İtalya'yı yeniden inşa edeceğiz" sloganıyla düzenlenen mitingde bir konuşma yapan parti genel sekreteri Pier Luigi Bersani, "İtalya'ya haysiyetini geri vereceğiz. Berlusconi evine gitmeli" dedi.
Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano da ülkenin güneydoğusundaki Bari şehri ve çevresine yaptığı ziyarette sürpriz bir açıklama yaparak, İtalya'nın siyasi kriz ortamında yolunu bulamayacağını belirtti ve herkesi kucaklayacak geniş katılımlı bir ulusal birlik hükümetinin kurulmasından söz etti.
Berlusconi'nin partisi PdL'nin önemli isimlerinden olan Lombardiya Bölgesel Yönetimi Başkanı Roberto Formigoni de hükümetin mecliste çoğunluğu sağlayamaması durumunda Berlusconi'nin görevini bırakması gerektiğini söyledi.
Berlusconi: "İstifa etmiyorum"
Başbakan Berlusconi ise aleyhinde çıkan sözlere yayımladığı bir açıklamayla cevap verdi. 75 yaşındaki Başbakan, "İstifa etmiyorum" diyerek, hükümetinin çoğunluğu elinde bulundurduğunu savundu.
Bu arada, Başbakanın parti içindeki krizin büyümemesi için milletvekilleriyle bire bir görüşmeler yaptığı da gelen haberler arasında yer aldı.
Koalisyon hükümetinin küçük ortağı durumundaki Kuzey Birliği Partisi'nin (Lega Nord) de gündemi işgal eden ''geçiş hükümeti'' konusuna karşı çıktığı, hükümetin düşmesi durumunda doğrudan seçimlere gidilmesi yönünde tavır aldığı bildiriliyor.
İtalya'da bu noktada gözler, Temsilciler Meclisi'nde gelecek hafta yapılacak 2010 yılı devlet harcamalarına ilişkin bilançonun oylamasında hükümetin çoğunluğu sağlayıp, sağlayamayacağına çevrildi. Bu bilanço, Ekim ayında da meclis gündemine gelmiş fakat hükümetin oylamada, çoğunluğu sağlayamaması üzerine onaylanamamıştı. Bu durum, daha sonra hükümetin parlamentoda güvenoyu aramasına neden olmuştu. İtalya'ya o dönem ufak çapta kriz yaşatan güven oylamasında, Berlusconi hükümetini korumayı başarmıştı.
''İtalya'nın güvenilirlik problemi var''
Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, İtalya'nın güvenilirlik problemi bulunduğunu savundu.
Juppe, Europe 1 radyosuna yaptığı açıklamada, güvenilirlik nedeniyle son dönemde ciddi problemler yaşayan İtalya'nın reform taahhütleri konusunda dikkatli olmak gerektiğine dikkat çekerek, ''İtalya'nın kredibilite sorunu var, bu gerçek. Güvensizliğe karşı mücadele edilmesi gerek'' dedi.
İtalya'nın, bütçe açığını ve kamu borcunu azaltmak için alacağı önlemlerin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve AB Komisyonu tarafından denetlenmesi talebine ilişkin Juppe, ''Bunun piyasaların sakinleşmesi için doğal olduğunu düşünüyorum'' dedi.
Juppe ayrıca İtalya'nın güçlü ekonomisiyle büyük bir ülke olduğunun altını çizdi.
Avrupa ülkeleri ve diğer ülkelerinin baskısı sonucunda, İtalya Cuma günü kamu borçlarını denetlemesi için Uluslararası Para Fonu (IMF) ve AB Komisyonu'na yeşil ışık yakmıştı.