Avrupa'yı vuran sel felaketinde can kayıpları her geçen saat artmaya devam ederken hükümetlerin yetersizliği halkların tepkisini çekti. Almanya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve İsviçre'de etkili olan şiddetli yağışlar sonucu meydana gelen sellerde şimdiye kadar toplam 153 kişi yaşamını yitirdi. 618 yaralının tedavisi sürerken felaketin üzerinden 3 gün geçmesine rağmen hâlâ çok sayıda kişiden haber alınamıyor. Polis, can kayıplarının daha da artabileceğini belirtiyor.
Cuma akşamı Rur Nehri üzerindeki bir barajın yıkılması üzerine, Kuzey Ren -Vestfalya'daki Ophoven bölgesi boşaltıldı. 200 bin evin elektriksiz kaldığı tahmin edilirken santrallerin sel suları altında kalması nedeniyle de arıza giderme çalışmaları yapılamıyor. Bazı bölgelere karayolu ulaşımının kapandığı ülkenin en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya'nın büyük bölümünde demiryolu bağlantıları da askıya alındı. Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier felaketin en fazla hissedildiği yerlerden biri olan Rhein-Erft bölgesini ziyaret etti. Belçika Başbakanı Alexander De Croo ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ülkedeki kasabada evlerini kendileri temizleyen halkın tepkisiyle karşı karşıya kaldı. Belçika'da selde ölenlerin sayısı 27'ye yükselirken 20'den fazla kişiden de haber alınamıyor. Otoyolların çoğu trafiğe açılamadı, demir yolları ise kademeli olarak hizmete girecek. Birçok bölgede içme suları kullanılamıyor. Vinç ve kamyonlar ise temizleme çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan sellerde yaşamını yitirenler için 20 Temmuz'da sirenler çalınacak, bayraklar yarıya indirilecek ve 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulacak. Hollanda'da da on binlerce kişi sel tehlikesi nedeniyle evlerinden tahliye edildi. Ren Nehri'nin kollarındaki su seviyesi en yüksek düzeye ulaştı. Çok sayıda evin boşaltıldığı Roermond ve Venlo kentleri hâlâ su baskını tehdidi altında. VieCuri Hastanesi de hastaları tahliye etti. Hâlâ yardım ulaştırılamayan birçok kasabada çocukların bile ellerine aldıkları paspaslarla evlerinden çamur çıkarmaya çalışmaları görenlere "Avrupa'nın büyük çaresizliği" dedirtti.
YAĞMA BAŞLADI
Sellerle boğuşan Almanya'da şimdi de yağma olayları patlak verdi. Yüzlerce polis, terk edilmiş evleri ve işyerlerini yağmadan korumak için görev yaptı. Yağmalama girişiminde bulunan 5 kişi gözaltına alındı. Giyim mağazası yağmalanan Erol İğneci (45) "Dükkanımı gözümün önünde boşaltıp kaçtılar. Polis desteğine daha çok ihtiyacımız var" diyerek tepki gösterdi. Ayrıca bölgede yer alan bir kuyumcuda hırsızlık yapmaya çalışan bir şüpheli de gözaltına alındı.
TÜRKLERDEN YARDIM ELİ
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya'daki sel felaketinden etkilenenler için bağış kampanyası başlattı. DİTİB Genel Başkanvekili Ahmet Dilek, "Kurban ibadeti, aynı zamanda mağdur ve mazlumları da düşünmeye bir vesiledir. Komşusu açken tok yatan bizden değildir düsturuyla komşularımızın derdi ile hemhal olmak önemli bir sorumluluktur" dedi.
AVRUPA MEDYASI SUSKUN!
Avrupa'da sel felaketinde halkın yalnız bırakılması ne Avrupa basını ne de Türkiye'de yayın yapan BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika'nın Sesi, Independent Türkçe gibi sitelerde haber konusu yapılmadı. Uzmanların yıllardır yaz aylarında sağanak yağışların artık daha fazla olacağını ve sellerin yaşanacağını dile getirmesi nedeniyle yaşananlar küresel ısınmaya bağlandı. Ancak söz konusu Türkiye olduğunda küresel ısınmayı birinci sebep olarak görmeyen, günlerce Türk hükümetini suçlayanlar bu kez 3 maymunu oynadı