Almanya'nın Hanau kentindeki ırkçı terör saldırısının tanıkları, o gecenin dehşetini hala unutamıyor.
Hanau Heumarkt'ta ırkçı terör saldırısının gerçekleştiği kafenin karşısındaki büfenin sahibi Özkan Rutbil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, silah seslerinin duyulmasıyla olay yerine koştuklarını ancak saldırganı yakalayamadıklarını söyledi.
Saldırının gerçekleştiği anda, olay yerinden birkaç metre uzaklıklıktaki büfesinin önünde bir arkadaşıyla sohbet ettiğini aktaran Rutbil, gecenin dehşetini unutamadığını ve hala olayın etkisinde olduğunu belirtti.
Rutbil, olay anını şu sözlerle anlattı:
"Karşı tarafta kendi kaynım çalışıyordu. Saldırıya uğrayan kafe de benim çok yakın arkadaşım olan ve olayda hayatını kaybeden Sedat Gürbüz'ün dükkanıydı. Biz sohbet ederken, ilk kurşun sesi geldikten sonra zaten orada bir şeylerin olduğunu fark ettik. Olaya müdahale etmek için hemen karşıya koştuk. Saniyelik olaylardı. Biz içeri girdiğimizde, Sedat kardeşim vurulmuş vaziyetteydi ve içeride yatıyordu. Yan tarafa baktık, herkes şoktaydı, kaynım şoktaydı, konuşacak vaziyette değillerdi."
Saldırganı kaçarken arkadan gördüğünü ancak televizyonda "öldü" diye gösterilen kişiye benzemediğini iddia eden Rutbil, "Saldırganı kaçarken sırtından gördük ama şunu söylemem gerek; Almanya'da şu an televizyonlarda gösterdikleri şahısla bizim gördüğümüz şahıs kesinlikle aynı değil. Buna çok eminim, kendim bunu gözümle gördüm. Yüzünü görmesem bile saçlarından olsun, kesinlikle gösterdikleri şahıs değil, yani burada arkadaşlarımıza ve kardeşlerimize ateş eden." ifadelerini kullandı.
"CAN GÜVENLİĞİMİZ KESİNLİKLE YOK"
Rutbil, şehirde 20-30 bin civarında Türk yaşadığını ve ilk kez böyle bir olayla karşılaştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Burada mekanların çoğu, zaten bizim Türklerin çalıştırdığı mekanlar. Can güvenliğimiz kesinlikle yok. Vatandaş, geçen seneden beri Facebook'ta böyle yayınlar yapıyormuş, evinde silah olduğu belli, buna önlem alınmıyor ve bunun üstünü hemen kapatmaya çalışıyorlar.
Bugün geldiler, 'terörü kınıyoruz' dediler, iki çelenk bırakıp gittiler. Yarın burada olmasa bile başka yerde yine kesinlikle olacaktır. Alman devletinde bu konuda bir ilerleme yok. Yıllardır bir şeyler oluyor (ırkçı saldırılar), hangisini bu güne kadar aydınlattılar? Herhangi bir can güvenliğimiz yok. Burada kardeşlerimiz arasında birbirimizi koruyabildiğimiz kadar koruyoruz."
Olayda yaşamını yitiren kafe sahibi Sedat Gürbüz'ün herkes tarafından çok sevildiğini söyleyen Rutbil, duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bir daha böyle olayların yaşanmamasını temenni etti.
OLAY SONRASINI VİDEOYA ÇEKTİ
Saldırının gerçekleştiği kafenin karşısındaki binada oturan Polonya asıllı Susanna Kopec ise olayın hemen sonrası arkadaşıyla çekip sosyal medyada yayınladıkları videoların büyük yankı uyandırdığını dile getirdi.
OLAY GECESİ YAŞANANLARI ANLATAN KOPEC, ŞUNLARI SÖYLEDİ:
"22.00 civarlarında büyük bir gürültü duyduk. Sonra erkek arkadaşım, dışarıda ne olup bittiğini kontrol etmek için pencereyi açtı. İnsanlar, Midnight kafeden koşarak çıkıyordu. Orada bir şey olduğunu ve polisi aramamız gerektiğini düşündüm. İki dakika sonra polis geldi, ilk önce içeride ne olduğuna bakmak için Midnight kafeye girdi. Yaklaşık 15 dakika sonra her yerden insanlar gelmeye başladı çünkü Hanau'da bir şeyler olduğunu biliyorlardı."
Kopec, olayın etkisinden hala kurtulamadığına dikkati çekerek, "Irkçılıktan çok korkuyorum. Evimin önünde oldu ve o kafede ben de olabilirdim. Bundan dolayı korkuyorum. Birçok kişinin bir şey yapmadığı halde ölmesi çok üzücü. Ölenler, herkes gibi burada yaşıyordu. Irkçılık yüzünden öldüler. Ben, ırkçı değilim; öteki kültürleri seviyorum." ifadelerini kullandı.