Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde geçen cuma günü düzenlenen barışçıl gösterilerde İsrail askerleri tarafından atılan gaz bombasının ağzına isabet ettiği Heysem Ebu Seble'nin (24) tedavi için tek umudu, Gazze'den çıkabilmek.
Çenesinin bir kısmı kırılan, dişlerinin tamamı dökülen, burnundan nefes alamayan ve konuşma güçlüğü çeken Ebu Seble'nin sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
Ebu Seble'nin İsrail askerlerinin attığı gaz kapsülünün ağzına isabet ettiği, göz yaşartıcı ve yakıcı gazın dumanının burnundan, ağzından ve kulaklarından çıktığı o an yaşadığı tarifsiz acı kameralara da yansımıştı.
Heysem'in halası Teheni Ebu Seble, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeğenine şu ana kadar sadece bir ameliyat yapılabildiğini ve yüzünden 8 santimetrelik gaz kapsülü ile 5 santimetrelik bir kapsül parçasının çıkarıldığını aktardı.
"HEYSEM'İN O AN HİSSETTİĞİ ACIYI TAHAYYÜL EDEBİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"
Yüzünün şakak kısmı ile çenesindeki kırıklar ve dişlerinin olmaması nedeniyle yeğeninin şu anda net bir şekilde konuşamadığını ifade eden Teheni, "Heysem'in eski haline dönebilmesi için özel cerrahi müdahaleler gerekiyor. Ancak ne yazık ki Gazze'deki imkanlar bu tür cerrahi müdahaleler için elverişli değil. Heysem'in, Gazze dışında bir ülkede tedavi olması lazım. Bunun için de seyahat izni verilmesi gerekiyor." dedi.
Teheni, sosyal paylaşım sitelerinde yeğeninin vurulduğu ana ilişkin görüntüleri izlediğinde gördüklerine inanamadığını belirterek, "Heysem sağlığına kavuşsa bile bu görüntüler yürekleri dağlamaya devam edecek. Heysem'in ağzına gaz kapsülü isabet ettiği o an hissettiği acıyı tahayyül edebilmemiz mümkün değil." diye konuştu.
Gazze ablukasının kaldırılması ve 1948'de zorla çıkarıldıkları topraklarına geri dönme taleplerini dile getirmek için Gazze'nin sınır bölgelerinde barışçıl gösteriler düzenleyen sivillere karşı İsrail'in uyguladığı vahşeti kınayan Teheni, "Bu vahşet, Heysem'i bayram sevincinden mahrum bırakarak, sessizliğe mahkum etti." ifadesini kullandı.
TEDAVİ İÇİN GAZZE'DEN ÇIKMASI ŞART
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra da Filistinli gencin, Gazze Şeridi'ndeki hastanelerde bulunmayan daha üst düzey tedavi ve cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyduğunu belirterek "Heysem'in çene, şakak ve dişleri için özel cerrahi müdahaleler gerekiyor. Bunun için de acilen bölgeden çıkması lazım." dedi.
Kudra ayrıca Heysem Ebu Selbe'nin eski konuşma yetisine kavuşabilmesi için bir dizi özel eğitim ve rehabilitasyona ihtiyacı olduğunu vurguladı. .
İSRAİL'İN GÖZ YAŞARTICI GAZ "SİLAHI"
İsrail askerlerinin, 30 Mart'tan bu yana düzenlenen barışçıl gösterilerde yoğun şekilde göz yaşartıcı gaz kullandığına işaret eden Kudra, ancak bu sefer kullanılan gaz bombalarının neden olduğu etkilerin sağlık personeli tarafından bilinenlerden çok daha farklı olduğunu söyledi.
Kudra, bu bombalarda kullanılan gazın neden olduğu etkilerin ciddiyeti göz önüne alındığında İsrail ordusunun söz konusu bombaların bileşiminde 3 tür gaz kullandığını aktararak, bu gazların, uluslararası yasaklanmış silah kapsamında olduğunu belirtti.
Bu gazların ilk türünün kasılma, şiddetli kalp atışı, şiddetli öksürük ve hareket edememeye neden olduğunu kaydeden Kudra, ikinci türün ise ciltte ağrılı kaşıntıya yol açtığını dile getirdi.
Kudra, "yakıcı gaz" olarak isimlendirilen üçüncü tür gazın da doğrudan göz basıncını etkilediğini belirtirken, tüm bunların yanı sıra çok sayıda Filistinlinin de gaz kapsüllerinin doğrudan vücutlarına isabet etmesi sonucu ağır yaralanmalara maruz kaldığını aktardı.
Gazze sınırındaki barışçıl gösteriler sırasında İsrail askerlerinin attığı gaz kapsülünün başına isabet ettiği 1 Filistinli de hayatını kaybetmişti.
Kudra, uluslararası topluma "Gazzelilerin korunması için tüm sorumluluklarını yerine getirmesi ve yaralıların tedavi edilebilmesi için İsrail askerlerinin kullandığı gaz türlerinin tespit edilmesi" çağrısında bulundu.
GAZ BOMBALARININ TÜRLERİ VE KULLANIMLARI
Filistin emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri, dış yapısı itibariyle üç farklı gaz bombası kullanıyor. Bu bombaların ilki, elle atılıyor ve atıldıktan 3 saniye sonra etkili oluyor. Çoğu plastikten, çok az bir kısmı demirden oluşan bu bomba vücuda isabet etmesi durumunda hafif yaralanmalara yol açabiliyor. İsrail askerleri, bu bombaları genellikle uçaklarla göstericilerin üzerine atıyor.
Roketatar tarzı bir mekanizma ile fırlatılan bir diğer gaz kapsülü türü ise atıldığı noktanın 50 ila 70 metre uzağına ulaşıyor. Silindir şeklinde, demirden yapılan bu gaz bombalarından tek seferde yaklaşık 50 tane kapsül atılabiliyor.
Son olarak İsrail askerlerinin omuzlarında taşıdığı bir tüfekle bir defada yaklaşık 8 gaz kapsülünü atılabildiği üçüncü türde ise 500 ila 600 metre mesafedeki bir nokta hedef alınabiliyor. Filistinli göstericilerin, bahsedilenden daha yakın bir mesafede olması durumunda ise içeriğindeki gazlar isabet ettiği kişide çok daha güçlü tesir bırakabiliyor.
İsrail askerlerinin, diğerlerine nazaran daha fazla gaz içerdiği için genellikle bu son türü kullandığı belirtiliyor.
Vücutta yol açtığı hasar bakımından gerçek mermi gibi hatta bazı durumlarda daha da tehlikeli olabilen bu gaz bombaları, Filistinli barışçıl göstericiler arasında en az gerçek mermiler kadar korku ve endişe yaratıyor.
Filistinliler, Toprak Günü'nün 42. yılı nedeniyle 30 Mart'tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler düzenliyor. İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı, yaralanma vakalarının yaklaşık 6 bin 500'ünün gaz bombalarından kaynaklandığını ifade ediyor.