Afganistan'da Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinin ardından Pencşir bölgesinde bir direniş başladı. Direnişin başındaki isim Ahmed Mesud'u ilk ziyaret eden Arap Baharı'nın planlayıcısı Fransız Aktivist Bernard Levy oldu. Eski NATO Komutanı ve Yazar Esedullah Oğuz, Fransa'nın, olası bir oyun kurulması durumunda saha dışında kalmamak için yoklamalara başladığını belirtti. Oğuz, Türkiye'nin Libya, Suriye, Somali, Kuzey Irak gibi birçok noktada varlık göstermesinin Fransa'yı özellikle rahatsız ettiğini, Afganistan'daki olası durum için de elini güçlendirmek istediğini vurguladı. Oğuz, Türkiye'nin Orta Doğu'daki rolü ile ilgili ise; "Dünya o kadar küçüldü ki, bana değmeyen yılan bin yaşasın anlayışı bir işe yaramıyor. Sağ olsun şimdi ki yönetim mirasına uygun davranıyor." dedi.
PENCŞİR'DEKİ DİRENİŞ BAŞARILI OLABİLİR Mİ?
Truva Kitap Kulübü isimli Facebook sayfasının söyleşisine katılan Esedullah Oğuz, Pencşir Vadisi'nde Ahmed Şah Mesud'un oğlu, Ahmed Mesud tarafından başlatılan direniş hareketini değerlendirdi. Oğuz, Fransız Aktivist Bernard Levy'nin hemen bölgeye giderek Ahmed Mesud ile fotoğraf vermesini, Fransa'nın kurulacak olası bir oyunda yer edinmek istemi ile ilgili olduğunu söyledi.
Oğuz şöyle konuştu:
Fransızların uzun süre Ahmed Şah Mesud ile ilişkisi ve sempatisi vardı. Fransız sosyalizmine sempatisi olan bir insan Ahmed Şah Mesud. Fransızlarla ilk yıllardan itibaren ilişki kurdu. Fransa Sovyet işgalinden itibaren Ahmed Şah Mesud'a özel bir ilgi göstermeye başladı, yardım gönderdi. Rejim devrilmeden önce hükümetin yarısı Kuzey İttifakı'ndan oluşuyordu. Bunların bir kısmı kaçtı, bir kısmı Pencşir Vadisi'ne çekildi. Pencşir Vadisi'ne çekilenler arasında Savunma Bakanı ve Cumhurbaşkanı 1.Yardımcısı var. Yine o bölgede Ahmed Şah Mesud'un oğlu var. Ahmed Mesud 30-35 yaşlarında, ömrünün çoğu da yurt dışında geçmiş, İngiltere Kraliyet Akademisi'ni bitirmiş, Afganistan'ın o hercümerç savaşından çok da haberdar değil. Babasının ömrü savaşla geçmişti. Babasının halk arasında büyük bir sempatisi var, babasının izinden gitmek istiyor. Büyük bir direniş olur mu olmaz mı, onu bilemiyorum. Afgan halkı savaştan bıktı. İnsanlar için önemli olan bombalar patlamasın, açlık olmasın, sıkıntı olmasın diye düşünüyorlar. Bütün Pencşirli ve Kuzey İttifakı liderleri de, diğerleri de 20 yılda ceplerini doldurdu, halkla ilgilenmediler. O yüzden Kuzey İttifakı liderlerinin halkta bir karşılığı olmadığı ortaya çıktı. Savunma Bakanı mesela direnebilirdi. Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı da sessiz kaldı. Bunlar ellerindeki yetkiye rağmen bir şey yapmadılar. Halkta bir itibarları yok. Büyük bir direniş olacağını düşünmüyorum.
"TÜRKİYE'NİN BİRÇOK ÜLKEDE OLMASI FRANSA'YI RAHATSIZ EDİYOR"
Fransızlar buradan kendilerine bir şey devşirmek istiyorlar. Fransa Afganistan'da bir oyun başlar ise orada dışarıda kalmak istemiyor. Fransa'nın Türkiye ile özel bir sorunu var. Türkiye, kendi bölgesinin dışına çıkarak bir şeyler yapmaya başladı. Türkiye daha önce sınırlıydı. Türkiye artık, Suriye, Libya, Kuzey Irak, Bosna, Somali'de, birçok yerde var. Bu Fransa'yı rahatsız ediyor. Ahmed Şah Mesud'un oğlu onlar için Afganistan'a giriş bileti diye düşünüyorum.
"ORTA DOĞU BATAKLIĞINA SAPLANDIK DİYE ÜRKMEMİZE GEREK YOK, BU BÖLGEYİ BİN YIL BİZ YÖNETTİK"
Oğuz; Orta Doğu'da Türkiye'nin rolünün kritik öneme sahip olduğunu belirtti, Türkiye'nin bölgeyi bin yıl yönettiğini ifade ederek şunları söyledi:
Orta Doğu'da 3 kültür, 3 medeniyet var. Son bin yıl boyunca bu bölgeyi kontrol eden, yöneten Türkler olmuş. Küçük bir Moğol dönemi dışında Orta Asya'dan başlayıp Kahire'ye kadar olan bölgeler genelde Türkler tarafından yönetilmiş. Bu bölgeden bizim çekinecek bir durumumuz yok. Yok Orta Doğu bataklığına saplandık falan diye ürkmemize gerek yok. O kültür bizim kültürümüzün bir parçası. Bizim eski başarılarımız ile onlar da böbürleniyor, iftihar ediyor, gururlandırıyor.
"BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN ANLAYIŞI ARTIK BİR İŞE YARAMIYOR"
Türkiye'nin bölgedeki hamlelerinin doğru olduğunu ifade eden Oğuz, artık eski dünya düzeninin değiştiğini belirtti; "Dünya o kadar küçüldü ki, 'bana değmeyen yılan bin yaşasın' anlayışı bir işe yaramıyor. Bunu yapan küçük küçük birkaç ülke var." dedi.
"ŞİMDİ Kİ YÖNETİM TÜRKİYE'NİN GEÇMİŞİNDEN ALDIĞI MİRASA UYGUN DAVRANIYOR"
Oğuz sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye'nin devraldığı mirasa da bu uygun değil. Sağ olsun şimdi ki yönetim mirasına uygun davranıyor.
"DAR KALIPLARA SIKIŞIK KALMAYALIM"
Oğuz, Türkiye'nin artık kabuğuna sığmadığını, her alanda geliştiğini ifade etti. Oğuz; Selçuk Bayraktar örneği vererek bilime daha fazla eğilinmesi halinde çok güzel sonuçlar elde edileceğini ifade etti.
Oğuz şu ifadeleri kullandı:
Selçuk Bayraktar mesela, ideolojik şeylere girmek istemiyorum ama muazzam işler yapıyor. Mühendis bir arkadaşımız, keşke onun gibi şeyleri herkes yapsa... Aklın bilimin yolu bir. Biz zaten dünyayı yönetmiş bir ülkeyiz. Geçmişte büyük işler başardık, yine başarabiliriz. Dar kalıplara sıkışıp kalmayalım.
"TALİBAN UZUN SÜRE YÖNETİMDE KALAMAZ"
Esedullah Oğuz, Taliban'ın kontrolü tamamen sağladıktan sonra hükümet kurması ile göç hareketinin azalacağını söyledi. Oğuz, insanların hükümet kurulmadan önce kaçmaya çalıştıklarını belirtirken, kentte yaşayan 6 ila 10 milyon civarında insanın endişeli olduğunu, kırsalda yaşayanların Taliban'dan kaçmayı düşünmediklerini ifade etti.
Oğuz, Taliban'ın ülkede sert kararlar alacağını ve elde edilen özgürlükleri hükümet kurması sonrasında ortadan kaldıracağını düşünüdüğünü söyledi.