ABD'nin prestijli gazetelerinden Boston Globe, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkelerden ABD'ye yapılan uçuşların Amerikan istihbaratı tarafından izlendiğini, hatta Türkiye ile ABD arasında sık uçuş gerçekleştiren kişilerin peşine ajan takıldığını ortaya çıkardı. İşi dolayısıyla sık sık Türkiye'ye gelmek durumunda olan bir bilim insanı ise söz konusu uygulamayı birinci ağızdan SABAH'a anlattı.
Gazetenin haberine göre "Sessiz Gökyüzü" isimli istihbarat programı, diğer hiçbir kurum tarafından takip altına alınmayan kişileri gözetliyor. Takip görevini yerine getiren uçuş güvenliğinden sorumlu sivil polisler, Ulaştırma Güvenlik İdaresi tarafından belirlenen rotalardaki uçaklara bindiklerini ve kendilerine daha önceden bildirilen hedefteki kişilerin her hareketini takip ettiklerini anlattı. Ulaştırma Güvenlik İdaresi ise programın varlığını teyit etmekten dahi kaçındı.
TEK SUÇU TÜRKİYE'YE GİTMEK
Uçaklarda görev yapan sivil polisler, bir yolcunun 'uçuş esnasında uyuyup uyumadığı', 'havaalanında kıyafetlerini değiştirip değiştirmediği', 'uçakta terleyip terlemediği' ve 'sık sık göz kırpıp kırmadığı' gibi detayları raporlandırarak üstlerine sunduklarını açıkladı. Gazeteye konuşan istihbarat görevlilerinden biri, izlemekle görevli olduğu üst düzey özel şirket çalışanı bir kadının "Tek suçunun bir dönem Türkiye'ye gitmesi" olduğunu söyledi.
"İKİNCİ EVİM İSTANBUL"
İsmini vermeksizin SABAH'a konuşan Kanadalı bilim insanı da "Benim çalışma konum Osmanlı Devleti'ni kapsadığı için sık sık İstanbul'a seyahat etmem gerekiyor. İstihbarat memurlarına araştırmalarımdan bahsettiğimde 'Biliyoruz, biliyoruz. Hakkındaki her şeyi biliyoruz' cevabını aldım. Yine de bana 'Çok fazla seyahat ediyorsun' dediler. Son ziyaretimde sorular da arama süreleri de artış gösterdi. Avukat, vasıtasıyla hakkımı aradım" ifadelerini kullandı. Kanadalı bilim insanı, ABD'nin en prestijli üniversitelerinden birinde ders vermesine rağmen ve Osmanlı İmparatorluğu üzerine çalıştığı bilinmesine rağmen kasten taciz edildiğini aktardı. ABD'de oturma izni bulunan ve birçok önemli akademik çalışmaya imza atan tanık, Amerikan yönetiminin bu tacizleri yüzünden "Sık sık seyahat etmek durumunda olduğum ve evim gibi gördüğüm İstanbul'a gelme konusunda ben bile tereddüt yaşıyorum" dedi.