Suriye'de bir süre terör örgütü PYD/PKK'nın paravan kuruluşu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) sözcülüğünü yaptıktan sonra Türkiye'ye kaçan Talal Silo, bölgeye dair önemli açıklamalara devam ediyor. Anadolu Ajansı tarafından dün ikinci bölümü yayımlanan röportajda Silo, örgütün "Akdeniz'e çıkış projesi"ne dikkati çekti.
Deyr ez Zor'daki çatışmaların arkasında neler yaşandı?
9 Eylül'de (DEAŞ'a karşı SDG adıyla) operasyonu başlattık. Duyurusunu bizzat ben yaptım. Hedef Suriye'nin el-Cezire bölgesinin kalanını ve Fırat Nehri'nin kuzeyini almaktı. Ne bizim ne YPG'nin DEAŞ'a karşı operasyon başlatma imkânımız vardı. Bu operasyon ABD'nin isteğiyle oldu. Hedef bu güçlerin SDG adı altında rejimden önce Bukemal ve Meyadin ilçelerine varmasıydı. Böylelikle Irak ve Suriye arasında bir barikat kurulacaktı. ABD başında yardım etmeye çalıştı ama başarısız oldu.
PKK, petrolü nasıl işletiyor?
YPG ve PKK, 2012'de Rumeylan'daki petrol kuyularını ele geçirdikten sonra işletmeye başladı. Önceleri bu petrolleri, DEAŞ bölgeleri üzerinden ihraç ediyorlardı. PKK kadrolarının Cezire'deki parasal işlerinin sorumlusu Ali Şeyr, Kamışlı'da yaşıyor. PKK elebaşlarıyla doğrudan bağlantılı. Petrol anlaşmaları yapmaya yetkili olan kişi. Elde edilen gelirleri sadece o bilir. Bu, PKK'nın sırrıdır. Ali Şeyr, 2012'den beri petrolü dışarıya satıyor. Eskiden satış sadece DEAŞ bölgeleri üzerinden sağlanırdı. Rejim ordusunun subayı el- Katırcı, PKK'dan petrol alan genel sorumludur. Hatta Şahin Cilo'nun bile buna müdahale edemeyeceğini söylediler. Petrol konusu örgütün sırrıydı. Sora sora bazı bilgilere ulaştım. Sattıkları petrolün parası, Lübnan bankalarında kendilerine yakın bazı isimlerin hesabına yatıyordu. Sonra para Avrupa'ya aktarılıyordu. İsimlerin hepsi PKK'lı. Konu çok büyük. Her gün yüzlerce tankerle petrol taşınıyordu.
SDG'den kaçan Talal Silo'dan ABD'yi panikleten itiraflar!
PYD/PKK'nın Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e çıkacağı bir hâkimiyet koridoru projesinden bahsediliyor. Görüşmelerde Amerikalı yetkililerin tutumunu öğrenme şansınız oldu mu ?
Proje değil, bir sözdü. Araştırma merkezinden geldiği söylenen bir Amerikalı ile görüştük. Görüşmeyi onlar istemişti. Çok sayıda koruması vardı. Daha sonra ABD istihbarat yöneticisi olduğu ortaya çıktı. Bize dedi ki 'Eğer siz Deyr ez Zor'a yönelirseniz, ABD de denize doğru bir nokta sağlama konusunda gereken desteği v erir' Bunun için söz verildi. Ancak şu anda Deyr ez Zor'u alma operasyonu başarısız oldu. Asıl mesele köylerin ya da petrol sahalarının alınması değil. Şahin Cilo ve SDG'ye (Akdeniz'e çıkış için) söz verildi. Ben de orada hazır bulundum. Bu operasyon başarıyla sonuçlansaydı, zafer kazansaydık ABD belki SDG için denize doğru bir koridor açmaya çalışacaktı. (Amerikalı istihbarat yöneticisi) 'Böyle bir oluşumun denize bir erişimi olmazsa, bir geleceğinin olması mümkün değil' dedi. Erbil konusunu örnek gösterdi. Petrol nereden ihraç edilecek. ABD söz verdi. Ne olacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
"TÜRKİYE'YE KARŞI SİLAHLAR ABD ÜSLERİNDE"
YPG, silah deposu sorununu nasıl halletti?
Ağır silah ve mühimmatlar Hemin'e teslim ediliyordu. Hemin de bunları depolara bırakıyordu. Türkiye, Amerikalıların koruduğu bu depoları hedef almadı. Birçok silah ve mühhimat Türkiye hedef almasın diye ABD'lilerin olduğu üslere bırakılıyordu.
ABD'nin, YPG'yi koruyan tavrı Afrin için de geçerli mi?
ABD, Afrin için hiçbir güvence vermedi. Hatta McGurk ile ilk görüşmemizde sordum. O zaman daha Afrin ile (doğudaki alanların) hiçbir iletişim yolu yoktu. Ona Afrin'e desteği sordum. ABD yönetimi olarak Afrin'e destek vermeyeceklerini söyledi. Bu ilk görüşmemizde oldu. 'Afrin'dekiler başka destekçi istiyorsa arasın bulsun' dedi. 'Ben de belki Rus tarafı olur' dedim. O da 'Bizim için bir mani yok dedi.
"DEAŞ'A KARŞI" İDDİASI
PYD/PKK, Suriye topraklarının dörtte birinden fazlasını işgal ediyor. Örgütün yayılma stratejisi, ülkenin doğusunda Irak sınırında başlayan hakimiyet alanını Türkiye sınırı hattından batıya doğru ilerletmek şeklinde gelişmişti. Gelecekte, dış dünyayla doğrudan bağlantı kurma ve destek alma imkanına kavuşabilmesi, örgütün karadan Akdeniz'e çıkacağı bir koridor açabilmesine bağlı. Türkiye'nin örgütün hedeflerine ilişkin uyarıları karşısında, ABD yönetimi gelişmelerin DEAŞ'a karşı mücadeleden ibaret olduğunu savunuyor.