ABD-İSRAİL'İN "YENİ" KUDÜS PROVOKASYONU
ABD büyükelçiliğinin tabelaları Kudüs'te caddelere asıldı. Filistin'de zaten tansiyon doruktaydı. ABD ile İsrail'in bu son hamlesi gerilimin iyice tırmandırılacağının işaretleri olarak yorumlanıyor. Şimdi gözler 14 Mayıs'a çevrildi, Taha Dağlı provokatif Kudüs hamlesiyle ilgili merak edilen soruları sabah.com.tr için yanıtladı.
ASILAN ELÇİLİK TABELALARI NE ANLAMA GELİYOR?
14 Mayıs'ta ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması bekleniyor. Günler kala ABD büyükelçiliğinin İngilizce, Arapça ve İbranice tabelaları Kudüs'te ana caddelere asıldı. ABD büyükelçiliğinin Kudüs'e taşıma kararında somut bir adım atılmış oldu.
14 MAYIS'TA NE OLUR?
Filistin'de ortam şu an zaten çok gergin. Her yıl 14 Mayıs'ta Filistinliler, gasp edilen toprakları için sınırlara yürür, işgali protesto eder, eve dönüş haklarını duyurur. Bu yüzden her 14 Mayıs gergin geçer.
Buna bir de Kudüs gibi kritik ve skandal bir kararın eyleme geçirilmesi eklenince, 14 Mayıs'ta tansiyonun iyice doruğa çıkacağı anlaşılıyor.
ULUSLARARASI HUKUK KUDÜS İÇİN NE DİYOR?
İsrail Kudüs'ü 1967'de işgal etti. 1980'de de tek taraflı olarak başkent ilan etti. Bu karar BM tarafından tanınmadı. Reddedildi ama İsrail bakanlık binalarını, parlamentosunu Kudüs'e kurdu. Kudüs'ün BM tarafından bölünen her iki tarafını da hala işgal altında tutuyor.
ABD'NİN KUDÜS HAMLESİ MEŞRU MU?
Trump'ın Kudüs kararı daha önce Bill Clinton döneminde kabul edilmiş, ama uygulanmamış bir tasarıydı. Trump bu kararı uyguluyor. BM Güvenlik Konseyinin 1980'de aldığı bir karar var: Ona göre, Kudüs işgal altında ve İsrail'in başkenti değil. Yani Trump aksini iddia edip, tanıma kararı alsa da uluslararası hukuka aykırı bir durum sergiliyor.
TURKİYE KUDÜS İÇİN NELER YAPTI?
Her ülkenin Filistin-İsrail politikası vardır. Türkiye ise bununla yetinmiyor, Türkiye'nin bir de Kudüs politikası var. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu 6 Aralık'ta Trump'ın o skandal kararı almasından sonra tüm dünyaya gösterdi. İslam İşbirliği Zirvesi'ni topladı, Müslüman ülkelere Kudüs konusunda baskı yaptı ve bunun neticesinde BM Genel Kurulunda Trump'ın o skandal kararı reddedildi. İsrail zaten en çok Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kudüs politikasından çekiniyor. İsrail Kudüs'ü Yahudileştirirken, en büyük engel olarak Erdoğan'ı görüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kudüs'ü Müslüman bir şehir olarak tanıması, bunun için mücadele etmesi İsrail'i yıllardır en çok rahatsız eden konulardan birisidir.
ABD- İSRAİL İLİŞKİSİ ORTADOĞU DENKLEMİNDE NEYE İŞARET EDİYOR?
Trump dönemiyle ABD-İsrail ilişkisi Obama dönemine göre özellikle Ortadoğu denkleminde daha belirleyici unsurların ortaya çıkmasına yol açtı. Nedir bunlar? Filistin konusunda ABD tamamen İsrail'in yanında ve direk işgali savunuyor. Hep böyleydi ama, Trump'la bu politika daha keskin bir hale geldi. Bu durum Suudi Arabistan-İran arasındaki gerginliğe de yansıyor. Trump, İsrail ile Suudi Arabistan'ı birbirine yaklaştırırken, İran'la aradaki uçurumu daha da derinleştiriyor.
FİLİSTİN'DEKİ MEVCUT GERGİNLİK NEDİR?
6 Aralık'ta Trump'ın skandal Kudüs kararıyla bölgede tansiyon çok çıkmıştı. Filistinliler günlerce bu kararı protesto etti. 30 Mart'ta Filistinlilerin toprak gününde Filistinliler yeni bir direniş süreci başlattılar, 30 Mart'ta başlayan bu direniş, 14 Mayıs'a kadar yani Nekbe günü, yani ABD büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınacağı güne kadar devam edecek.
BÜYÜK DÖNÜŞ YÜRÜYÜŞÜ VE NEKBE?
1948'de İsrail'in devleti, Filistin şehirlerinin üzerinde kurulunca yüz binlerce Filistinlinin evlerine el konuldu ve bu insanlar sürgüne gönderildi. Filistinliler, 30 Mart'ta Büyük Dönüş Yürüyüşü adı altında bir direniş başlattılar, Nekbe'de gasp edilen topraklarına dönüş haklarını tüm dünyaya duyurmaya çalışıyorlar.
BM, "EVLERİNE DÖNÜŞ HAKKI MEŞRU" DİYOR AMA...
Filistinliler kendi topraklarında mülteci ilan edildi. BM, bu insanların evlerine dönüş haklarının meşru olduğunun altını çiziyor.
Filistinliler de meşru hakları çerçevesinde eve dönüş haklarını kullanmak istiyor. Gösteriler barışçıl. Zaten Gazze abluka altında. Filistinliler sınıra kadar yürüyüp, barışçıl gösteriler yapıyor. Hepsi silahsız ve siviller. Ama buna karşın İsrail askerlerinin sınırın karşı tarafından açtıkları ateş sonucu 50'den fazla Filistinli şehit edildi, binlercesi de yaralandı.