SABAH, Türkiye sınırında konuşlanan AB sınır muhafız birliği FRONTEX'in kampına girdi. Meriç üzerinden Yunan topraklarına geçen kaçak göçmenleri görüntülemeyi başaran muhabirimiz, sınır bölgesindeki en büyük Yunan kenti Orestiada'da konuşlanan FRONTEX sözcüsü Izabella Cooper ve Yunan Emniyet Amiri Yorgos Salamangas'la da konuştu. Yunanistan, Türkiye'den gelen kaçak göçmen sayısının artması nedeniyle, üyesi olduğu Avrupa Birliği sınır muhafız gücü FRONTEX'i, kasım başlarında acil yardıma çağırmıştı. FRONTEX'in Acil Sınır Muhafız Birliği RABIT (Rapid Border Intervention Team), Edirne'nin karşısındaki Kastanyes ve Nea Vissi arasındaki sınır bölgesinde konuşlandı.
10 AYDA 33 BİN KAÇAK
FRONTEX sözcüsü Izabella Cooper, Türkiye'den Yunan topraklarına geçen göçmenlerin sayıca artmasından sonra Yunanistan'ın AB'den acilen istediği FRONTEX gücünün sınır bölgesinde geçen hafta iş başı yaptığını söylüyor. Edirne yolu üzerinden Yunan topraklarına sızan göçmen sayısının son 10 ay içinde 33 bine ulaşmasını korkutucu bir rakam olarak gören Cooper, "FRONTEX'in kara sınırında bir hafta önce başlayan devriyeleri sayesinde karadan geçenlerin sayısında bir azalma görüldüğünü ancak kesin rakamların ay sonunda açıklanacağını" belirtiyor. Cooper, FRONTEX'in Ege Denizi'ndeki devriyeleri sayesinde Türk kıyılarından Yunan adalarına geçen kaçak sayısında yüzde 68 oranında bir azalma kaydedildiğini de anımsatıyor.
İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
Copper'e göre, kaçaklar, Türk sınırları içinde kalan Meriç nehrinin iki köprüsünden yürüyerek geçiyor ve oradan da Yunan topraklarına geçmeye çalışıyor. Cooper, Türkiye'nin bu konuda AB ve FRONTEX ile sürdürdüğü müzakerelerin getireceği sonuçların son derece önemli olduğuna dikkati çekiyor. FRONTEX gücünün görev yaptığı yerlerde kaçak sayısının asgariye indirildiğini söyleyen Cooper, önündeki Avrupa haritasını açarak göçmenlerin Avrupa'ya geçiş yollarının teker teker nasıl tıkandığını işaretliyor. Burada FRONTEX'in caydırıcı varlığından başka İtalya, Malta ve İspanya'nın AB üyesi olmayan komşu ülkeleriyle imzaladıkları göçmenlerin iadesi anlaşmalarındaki önemi vurguluyor. Cooper, Yunan topraklarına geçen kaçakların "iadesi" konusunda da önemli detaylar olduğunu anlatıyor: "Örneğin Afganistan ve Somali gibi savaş bölgelerinden gelen göçmenleri bu ülkelere iade edemiyoruz. Aynı şekilde kendilerini Filistinli olarak tanımlayanları da geri gönderemiyoruz. Bu nedenle başka ülkelerin vatandaşları oldukları halde, sırf iade edilmemek için kendilerini Afgan ya da Filistinli olarak tanıtanların sayısı oldukça fazla. FRONTEX bunu önlemek için bu ülkelerin dillerini iyi kullanan uzmanların sayesinde kimin nereli olduğunu öğrenmeye çalışıyor ve ona göre işlemler yapılıyor. Bu yöntemle gerçek kimlikleri tespit edilenler, savaş halinde olmayan anlaşmalı ülkelere iade ediliyor."
HALK DA RAHATSIZ
Orestiada kenti Bölge Emniyet Amiri Yorgos Salamangas ise, kaçakların sayıca artmasından bölge halkı kadar güvenlik kuvvetleri ve Yunan Ordusu'nun da huzursuz olduğunu söylüyor. Bizi Orestiada kentinin merkezindeki makamında ağırlayan tok sesli Salamangas, "Yunan adalarına geçiş yolları denetim altına alındıktan sonra kaçaklar çok daha ucuza mal olan ve çok daha az tehlikeli olan kara sınırına yüklenmeye başladı" diyor. Meriç üzerinden Yunan topraklarına geçen göçmenler yakalandıktan sonra polis nezaretinde, askeri bir kamyonla Orestiada kentinin yaklaşık 40 kilometre batısındaki Filakion kampına götürülüyor. Burada ifadeleri alındıktan ve üzerlerinde hiç bir kimlik belgesi olmadığı için verdikleri sahte ya da gerçek bilgilere göre kimlik tespitleri yapıldıktan sonra götürüldükleri kampta 2 gün bekletilip 30 gün içinde ülkeyi terk etmeleri şartıyla serbest bırakılıyorlar.
'TÜRKİYE CİDDİ ÇABA SARFETMEDİ'
Yakaladıkları göçmenlerin ezici bir çoğunluğunun Afganistan'dan geldiğini söyleyen Salamangas, şöyle devam ediyor: "Aralarında Cezayirliler, Tunuslular, Faslılar da var. Verdikleri ifadelere göre göçmenler İstanbul'a uçakla geliyor. İstanbul'dan otobüslerle Edirne'ye, buradan da Yunan topraklarına geçiyor. Türk makamları ise bunları önlemek için hiç bir gayret göstermiyor. Türk meslektaşlarımızla, asker ve polisleriyle 3-4 kez bir araya geldik. Ancak yine de arzu edilen sonuca varamadık. Türk makamlarının yeterince yardım etmediğine inanıyorum." Salamangas, gerek FRONTEX, gerekse Yunan sınır muhafızlarının gayretleri sonucunda parayla Yunan topraklarına kaçak geçiren 42 Türk vatandaşının suçüstü yakalandığını anlatıyor.
ÇOCUKLAR DA BOĞULMUŞTU
Orestiada Emniyet Amiri Yorgos Salamangas, "Kaçakları, gruplar halinde ara bölgede görüyoruz ancak ateş edemiyoruz. Aniden dağılıyor ve koşarak kendilerini Yunan topraklarına atıyorlar. Trajik olaylar da var. Daha güneyde Meriç nehrinden tam 14 ceset çıkardık. Aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu bir grup göçmen, insan simsarlarının tedarik ettiği küçük plastik botların alabora olmasıyla boğuldu gitti."