Şu son günlerde olup bitenlere bakınız. Ve içiniz acımadan, yüzünüz kızarmadan bunları sıradan kabul edip edemeyeceğinizi kendinize sorunuz:
Edirne Valisi, bir çevre etkinliğinde Bulgar Ortodoks Kiliseleri Temsilcisi ve elbette Türk vatandaşı rahip Aleksandr Çıkırık'ı, protokol sırasından uzaklaştırıp arkalara yollamış. Gerekçesi şu: Bulgaristan'da bizim müftüyü protokola alıyorlar mı? Öyle ya, koskoca devlet temsilcisi, azınlıklara nasıl davranacağını dış ülkelerde olup bitene göre kararlaştıracak. Yani 'men dakka dukka' siyaseti. Kendi vicdanı, insanlığı ve hayat görüşüne göre değil... Bakar mısınız?
Yeni Akit gazetesi, tüm Türkiye'nin arkasından yas tuttuğu Meral Okay için 'o kadın'lı küçültücü başlıklar atmış. Allah'tan en güzel yanıt yine 'dindar cephe'den gelmiş. tvnet'in ilahiyatçı olan haber spikeri Veyis Ateş özetle şöyle demiş: "Hangi biriniz 'o kadın'ın okuduğu kadar tarih kitabı okudu? Hangi biriniz 'o kadın'ın yazdığı ve milyonları ekrana kilitleyen senaryolar kaleme alabildi? Davranışlarınızı dayandırdığınız şeyi din sananlar, İslam'a düşman kesiliyor. Bir kadını, bir insanı ölümünün ardından karalayanlar ve bunda ısrarcı olanlarla aynı dinden değilim, olamam; Allah korusun!" İşte beklediğimiz gerçek dindar sesi buydu. Bravo Sayın Veyis Ateş! Bütün dindarları öcü sananlara da ders olsun.
Sevgili Nedim Saban'ın sapına dek hümanist, güzelim oyunu Onca Yoksulluk Varken'in Erzurum temsilleri engellenmiş. Acaba yaşlı bir Arap kadınıyla bir Yahudi veledin dostluğunu anlattığı için mi? Elbette öyle... O sevdiğimiz, yine gitmeye can attığımız güzel Erzurum'a yakıştı mı bu? Ayaklarına dek gelmiş bir oyunu yasaklayarak mı hemşerilerine iyilik yapacaklar?
Ama İstanbul'da bile benzer şeyler oluyor. Yani ülkenin en kozmopolit, en büyük, en göz önünde kentinde. Ve Beyoğlu'ndaki Saint Antoine Kilisesi'nin 'arsa konumundaki' ön avlusu için yıllardır birikmiş vergi borcu isteniyor, Beyoğlu Belediyesi'nin işgüzar memurları tarafından... Peki ama sayısız camimizin o kocaman avluları için niye hiç istenmemiş? Ne ayıp! Allah'tan Başkan Ahmet Misbah harekete geçti ve bu cezayı kaldırmaya uğraşıyor. Vallahi işte böyle. Nâzım olsaydı oturur, o güzelim kavrayıcı insanlığıyla Memleketimden İnsan Manzaraları'nın yeni bir bölümünü yazardı.