Server Tanilli öldü. 80 yaşındaydı. 12 Eylül öncesinin uğursuz günlerinde uğradığı hain bir saldırı sonucu bel kemiği zedelenmiş ve yürüyemez olmuştu. Ama bu özgürlük ve demokrasi savaşçısı bilim adamı hiç susmadı, yorulmadı, bıkmadı. Ve yazılarını yazmaya, kitaplarını yayımlamaya, ders vermeye devam etti. Okulunda verdiği derslerden oluşan Uygarlık Tarihi vazgeçilmez bir başyapıttır. Bir düzineyi bulan diğer kitapları da... Ki aralarında Türkiye'de Aydınlanma Hareketi, Nasıl Bir Eğitim İstiyonuz?, Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz? ve beş ciltlik Yüzyılların Gerçeği ve Mirası dizisi vardır. Server Hoca, Cumhuriyet yazarıydı ve hep öyle kaldı. 12 Eylül sonrasında davet alıp ders vermeye başladığı Strasbourg Üniversitesi'nde, 1981'de başladığı hocalığını, 1996'da emekli oluncaya dek sürdürdü. Biz onunla yıllar sonra yeniden 1996 Strasbourg Sinema Festivali'nde karşılaştık. Geniş bir Türk ekibiydik: Sanat ve kültür elçimiz sayılabilecek Faruk Günaltay'ın düzenlediği festivalde, yine büyük bir Türk filmleri paketi vardı ve bu sayede Türkan Şoray'dan Deniz Türkali'ye, Atıf Yılmaz'dan Reis Çelik'e, Mustafa Altıoklar'dan Berhan Şimşek'e hep oradaydık. Ve meyhane gecelerinde söyleşildi, sazlar çalındı, memleket anıldı. Server Hoca, kendisini tekerlekli sandalyeye mıhlayan fiziksel durumuna karşın, sevgi doluydu, enerji yüklüydü. Hayata kırgın değildi. Yazları hep gelip kitap fuarlarına katılır, önündeki uzun kuyruklar oluşturan gençlere kitaplarını imzalardı. Allah rahmet eylesin...