Televizyonlardan, gazetelerden, en çok da sosyal medyadan, siyasetin sürekli içindeyiz.
Evet, magazini bol, hiç hız kesmiyor ama fazlası da zehirliyor.
Etraf bir şey kaçırmama telaşından paralize olmuş, yüksek tansiyondan panikatak eşiğine gelmiş, ha bire "Sonumuz hayrolsun" diyen daralmış insan dolu. Güneşli havalara yakışmayan bir ruh hali...
Evet, her hafta seçim olmuyor, önemli ve tarihî bir dönem, kayda almak lazım... Ama bahar da yılda bir kere geliyor neticede, onu da atlamamak lazım! Biraz gevşeyelim, hem güzel havanın tadını çıkaralım, hem bedendeki siyaset zehrini atalım. Nasıl peki?
YÜRÜYÜŞ: Yürüyün. İlle de tempolu olması şart değil. Açık havada, sahilde, ormanda uzun yürüyüşler yapın. İyi nefesler alarak. Cilveleşen köpeklere takılarak. Kendi boyuna posuna bakmadan, üç katı büyüklüğündekileri tavlamaya debelenen küçük köpeklerdeki özgüvene hayret ederek. Güzergahınıza bağlı olarak karşılaşacağınız bisikletlilerin azmine, patenlilerin dengesine hayran kalarak...
Yürüyün. İnsana kendini en iyi hissettiren şeylerin başında bu geliyor herhalde.
BAŞ EDİLEBİLİR ROTA: İstanbul turları yaptıran şahıs ve şirketler, yaşadığı şehri keşfe meraklı hevesliler var doğal olarak. Fakat bu turların ortak özelliği fazla yüklü, koşturmacalı, ders gibi olmaları. O kadar bilgi bombardımanına maruz kalıyorsunuz ki, sırf yürümekten ayaklarınız değil, zihniniz de helak oluyor. Kendinize baş edilebilir rotalar belirleyin. O gün ille de 22 tarihi yer görmeniz, 11 ayrı yerde tadım yapmanız, oradan oraya savrulmanız şart değil. Germeyin, kasmayın, sindire sindire, ufak ufak...
SEMT KEŞFİ: Metroya, metrobüse binin, son durakta inin. Adını daha önce hiç işitmediğiniz bir durak vardır, onda inin ya da. Ve kaybolun.
Komik sokak isimleri kalsın aklınızda, daha önce hiç yürümediğiniz kaldırımlarda ayak izinizi bırakın, hiçbir hatıranız olmayan parklarda oturun.
İlle havalı bir semt olması gerekmez, siz keşfedin, sizin olsun.
ÇAY BAHÇESİ: En havalı, en şık yer bile baharda çökülüp boş boş denize bakılan salaş çay bahçelerinin keyfini vermez bazen. Çay büyük ihtimal berbat olacak ama ne gam, bacaklarınızı uzatın, yüzünüzü güneşe verin. Çay bahçesi bahardır, hayattır, gençliktir.
Haylazlıktır, flörttür, avareliktir.
KONSER: Konserin kışı yazı olmaz, doğru ama o kadar da değil: Yoklayın şahsi tarihinizi ve görün hayatınızın en unutulmaz konserlerinin nasıl da bahara-yaza denk geldiğini. Isınma babında: Pazartesi akşamı Cemal Reşit Rey'de Brezilyalı caz piyanisti, şarkıcı ve şarkı yazarı Eliane Elias sahne alacak.
Herbie Hancock'la da çalışmış olan sanatçının geçen yıl da I Thought About You (A Tribute to Chet Baker) albümü yayınlanmıştı. Bu akşam da Borusan Müzik Evi'nde İzlanda havası estirecek olan Amiina var, yaylılarda başarılı, tatlı ve ilginçler.
FİLM FESTİVALİ:
İstanbul'a baharın geldiğinin somut kanıtlarından biri, 33 yıldır o: İKSV'nin düzenlediği İstanbul Film Festivali. Programa ve kendi programınıza bakın, 5-20 Nisan arasını ne kadar eşleştirebilirseniz o kadar kâr. Ufkunuz açılır, zihniniz beslenir.
ALIŞVERİŞ: İlla kendinizi AVM'lerde kaybetmeniz gerekmez.
Baharı hissettiren küçük bir parça: Bez çanta, cırtlak tonda bir çorap, renkli bir güneş gözlüğü... Marin desenli herhangi bir şey mesela yaz geliyor demektir ve havasını değiştirir insanın, içini açar.
Ayrıca da moda olmadığı bir yıla henüz rastlanmadı.
TEMİZLİK: Perdeleri yıkayın.
Duvarları boyarsınız belki. Dolapları boşaltın.
Çekmeceleri indirin. Dip bucak temizleyin. Ne çok şeyin birikmiş olduğuna dırdırlanın. Kullanmadığınız şeyleri verin, işine yarasın birilerinin, hafifleyin, sevinin. Sevincinizi taze çiçekler, bitkiler alıp yerleştirerek katlayın.
TATİL PROGRAMI: Ucuz uçak bileti bulmak için, istediğiniz otelde o göz koyduğunuz oda için, erken rezervasyonun nimetlerinden faydalanmak için, şehrin gündeminden, kargaşasından kaçmanın hayali için, açın takvimi.
Yaz tatili planı yapmak ne zaman iyi gelmemiş... Daha yakın hedefler için:
Kazdağları'ndaki Zeytinbağı'nda şef Erhan Şeker liderliğinde artık gelenekselleşen bahar yemek kurslarının ilki, 4-6 Nisan'da. Çok lezzetli ve gayet de öğretici oluyor, tavsiye ederim.
Alaçatı Ot Festivali 11-13 Nisan'da.
Pek renkli, pek şenlikli oluyor, onu da tavsiye ederim. Daha büyük hedefleri olanları da Amsterdam'a yollayalım ay sonuna doğru zira 26 Nisan'da King's Day kutlanacak orada. Cümbüşlü olacağı kuvvetle muhtemel, ayrıca manalı da:
Şimdiye kadar hep Queen's Day'ken, şimdi Kral Willem-Alexander şerefine ilk defa King's Day. Bir nevi tarihe tanıklık diyebiliriz.