Çoğu kez cinsellikle ilgili konuşmaktan, yazmaktan hatta dinlemekten çekinirken, bunları yapanları eleştirirken cinsellik denildiğinde ne anladığımız çok önemlidir. İlk akla gelen, anatomik cinsiyetimizdir. Oysa, biyolojik olarak cinsel organlar ve hormonlarla belirlenen cinsiyet, cinselliğin sadece bir parçasıdır. Cinsel organlar ve hormonlarla ilişkili olan üreme, cinselliğin diğer bir parçasını oluşturur. Çocukluk döneminde gelişmeye başlayan cinsel kimlik cinselliğin önemli bir bölümüdür. Ayrıca, cinselliğin amaçlarından biri haz almaktır. Bedensel temasın getirdiği haz duygusu da, cinselliğin içindedir.
Cinsellik, kişinin fiziksel yapısını, kendisi ile ilgili yargılarını, seçimlerini, diğerleri ile ilgili neler düşündüğünü ve tüm bunların yaşadığı çevre içerisinde ne anlama geldiğini kapsamaktadır. Yani cinsellik kişinin kadın ya da erkek olmasından ve seksten daha çok şeyi ifade eder. Dünya Sağlık Örgütü cinselliği, fiziksel, duygusal ve ilişkilere yönelik bir kavram olarak ele alır. Çünkü cinsel sağlık, sadece cinsel sorunların ya da cinsel yolla bulaşan hastalıkların olmaması değildir. Bunları da içermekle beraber, aynı zamanda cinselliğe olumlu yaklaşımı, doğru ve güvenli eşle deneyimi, cinsel ayrımcılığı, baskıyı ve şiddeti de içerir. Cinselliğin sosyal ve manevi tarafları da göz önüne alınmalıdır. İçinde yaşanılan toplumun kadınlığa ve erkekliğe nasıl baktığı, onlara verdiği cinsel roller, aile kurumuna yaklaşımı, cinsel eğitim yolları, hatta yarattıkları filmler, müzikler ve diziler, cinselliğin sosyal yönünü oluşturur. İnançların ise cinsellik üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri vardır. Dinler bir yandan suçluluğu, korkuyu ve cinselliği reddetmeyi öğretirken, diğer yandan sevgiyi, ilişkilerin kurallarını ve değerini öne çıkartır. Böylece herkes, kendi cinsiyetine, yaşadığı topluma, inaçlarına göre cinselliği farklı bir yönü ile tanımlar.
Çocuklar için cinsellik hakkında bilgi edinmek önemlidir. Çocukların, kendilerini sağlıklı olarak tanımlayabilmeleri için, kız ya da erkek olmanın değerli olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır. Ebeveynler çocuklarıyla, vücutları ve cinsellikleri hakkında duygu ve davranışlarını konuştukları zaman çocuklar, cinselliğin ebeveynleri ile konuşulabilecek bir konu olduğunu öğrenir. Cinselliğe ilişkin çocuklarınıza verdiğiniz bilgiler onların kendilerini iyi, sağlıklı ve normal hissetmelerine ya da utanıp, suçlu ve kötü hissetmelerine neden olabilir.
Çoğu kez çocuklarla cinsellik konusunda konuşmadığımızı ve onları yönlendirmediğimizi düşünürüz. Çocuklarla konuşmadan önce, cinsellik konusunda kendi yargılarımızı değerlendirmeliyiz. Ancak böylece çocuklara cinsellik hakkında doğru bilgileri, önyargılarımızdan olabildiğince arınmış bir şekilde sunma şansımız olabilir.