Geçtiğimiz hafta, mezun olduğum, sonra asistanlık ve öğretim üyeliği yaptığım, yaşamımın uzun bir süresini içinde geçirdiğim Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin konuğu oldum.
Bilimsel Araştırma Topluluğu tarafından bu yıl 4. kez düzenlenen bilim günleri çerçevesinde gençlerle buluştuk. 30 yıl önce öğrenci olarak oturduğum sıralarda oturan gençlerin karşısında, 12 yıl önce hocaları olarak ders anlattığım kürsüde bu sefer konuktum. Konuk olmanın rahatlığı ile birlikte mutluluk ve başarı üzerine konuştuk. Bu söyleşi birçok anıyı canlandırdı. Aynı zamanda geleceğe bakış, beklentiler, umutlar, genç olmak ve özellikle bu ülkede genç olmak üzerine olan düşüncelerimi gözden geçirmemi sağladı.
NASIL BİR DEĞİŞİM?
Benim öğrenciliğimden beri değişmeyen en önemli şeyin okul seçim şekli olduğunu fark ettim.
Bu süre içinde biz sistemi, gençlerin yeteneklerini, amaçlarını, beklentilerini belirleyecek ve onları doğru yönlendirecek bir hale getirememişiz. "Niçin burayı seçtiniz?" sorusuna gelen başlıca iki yanıt değişmemişti. Ailelerin yönlendirmesi ve başarılı bir öğrenci olmak. Ailelerin istek ve beklentileri doğrultusunda gençleri yönlendirmeleri hâlâ en önemli seçim ölçütüydü. Gençler aileleri yönlendirmese de girdikleri okul, yapacakları meslek, mesleğin şartları gibi konularda çok bilgi sahibi olmadan, aldıkları yüksek puan nedeni ile en yüksek puanla alan üniversiteyi seçmeleri gerektiğini düşünüyorlardı.
Ailelerin yönlendirmesi birçok değişkeni barındırıyor. Bazı aileler kendilerinin istedikleri ama yapamadıkları meslekleri çocukları için seçerken, bazıları çocuğunun kendisi ile aynı işi yapmasını istiyor. Birçok ailenin ortak ölçütü ise seçilen mesleğin toplum içindeki yeri, kazancı, geleceği.
Çocuğun bu işe uygunluğu, sevip sevmediği gibi etkenler ise çok önemli olmalarına rağmen ailelerin çok önemsemedikleri etkenler oluyor. Sonrası ise başarılı olamayan, başarılı olsa bile mutlu olamayan ve hep başka bir yerde olmayı arzulayan insanların öyküsüne dönüşüyor.
Başarılı olma kavramı düşünülmeye değer bir kavram. Bir sınavda, binlerce genç arasından en yüksek puanları almak bir başarı mıdır? Eğer amacımız bu ise başarıdır. Ama bizim olmak istediğimiz yere ulaşmak için gerekli olan puan daha az ise, ama biz çok daha yüksek puan aldığımız için istediğimizi değil, o puanın ulaştığı geleceği seçersek bu başarı mıdır? Okullar ve aileler çocukları genellikle bu şekilde yönlendiriyorlar. Sonuç; önemli bir şey başarmış ama gelecek seçiminde başarılı olamamış insanlar oluyor.
GENÇLERİN GÖRDÜĞÜ GELECEK
Gençler için, mutluluk ise daha tarifsiz bir kavramdır. İstedikleri ama nasıl ulaşacaklarını bilemedikleri güzel bir his. Mutluluk bir duygudur. Duygularımız güdüler gibi davranışlarımızı harekete geçirir. Açlık güdüsü karnınızı doyurmanız için arayışa neden olur ama korkunuzun oluşturacağı hareket duruma ve kişiye göre değişir. Mutluluk ise yaptığımız iş sonunda hissettiğimiz duygudur ve adeta bizim ödülümüzdür. Bu ödülü aradığımız şeyler ise değişir. Hepsinin sonunda beklenen şey mutluluktur. Arkadaşlıklar, iş, aile, ilgi alanları, romantizm, kariyer hep mutlulukla sonuçlanmasını istediğimiz şeylerdir. Kişinin kendini aşmak için çaba göstermesi ve hayata karşı olumlu tutum geliştirmesi mutluluğa giden en önemli yollardandır. Tutumlar, para, sağlık, ruhaniyet,aktif olabilmek ve ilişkiler mutluluğu sağlayan ya da yok eden anahtarlardandır. Kendini ve başkalarını önemsemek mutluluk için çok önemlidir. Kişinin olaylar karşısındaki tutumu da çok önemlidir. Tüm bunları konuştuk gençlerle ve kendi koyduğumuz amaçlara ulaşmak, yapmak istediklerimizin çoğunu en azından denemiş olmak, özel ve sosyal yaşamdan beklentilerimize kavuşmak mutlu olmayı sağlayabilir konusunda bir fikir birliğine vardık.
Gelecekleri konusunda karamsar, ülkeleri konusunda karamsar, önemsendikleri konusunda tereddütlü olmakla birlikte gözlerindeki istek ve arayış beni mutlu etmeye yetti. Bir kez daha zeki, çalışkan, donanımlı bir genç nüfusumuz olduğu, gelecekten umutlu olmak için binlerce genç nedenimiz olduğu inancım pekişti. Her iş kolunda ve ülke genelinde geleceğe umutlu bakmak için yeterli sebep gençler. Bizim görevimiz ise onlara gerekli, doğru ve sağlıklı ortamları yaratmak.