Yazın
semt pazarlarının tadı başka oluyor. Alaçatı'dan Bodrum'a, Seferihisar'dan Urla'ya kadar sahil şeridimizdeki turistik yerlerin pazarları bir yana İstanbul'daki pazarlar da rengarenk... Türkiye'nin dört bir yanındaki üreticiden mal geliyor pazar tezgahlarına... İstanbul'da Şişli ve Selamiçeşme başta olmak üzere yüzde 100 ekolojik pazarların müdavimleri de yaz kış demeden pazarları dolaşıp sepetlerini dolduruyor. Buralarda ne ararsanız var: Peynirden domatese, yoğurttan meyve sebzeye kadar bütün gıda ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
PEYNİRİ NASIL SATABİLİRİM?
Geçen hafta Edirne'den genç bir okurumuzdan mektup aldım. Babası uzun yıllardır çiftliklerinde hayvancılıkla uğraşıyor, annesi de kendi sütlerinden evin ihtiyacı kadar peynir, yoğurt yapıyordu. Okurumuzun annesinin evlerinin bahçesindeki fırında pişirdiği buğday ekmekleri de çok lezzetliydi. İstanbul'a geldikçe uğradığı Şişli ekolojik pazarında yerel üreticileri görmüş "Acaba ben de annemin peynirini, yoğurdunu burada satabilir miyim?" diye düşünmüş. Ne yapabilirdi? Konuyu Buğday Ekolojik Yaşam Derneği'nin Yüzde 100 Ekolojik Pazarlar Proje Koordinatörü Batur Şehirlioğlu'na sordum. Bakın neler anlattı: "Yerel, amatör, doğal, köy ürünü fark etmez, organik tarımın bir kanunu ve yönetmeliği var. Bu kanun ve yönetmelik çerçevesinde yetkilendirilmiş konrol ve sertifika kurulları var. Üreticilerin organik ürün sertifikası almak için önce bu kurullara başvurmaları gerekiyor. Bu sertifikayı almadan ürünlerini organik pazarda satamazlar. Ancak baş vurup, bir ton para vermeden önce, bunu pratikte uygulayabilir mi, ona bakmaları lazım. Yani hem organik tarım hem de gıda üretimiyle ilgili mevzuat şartlarını karşılayabilecek mi? Gıda işletme tesisi gibi... Çünkü adı geçen ürünler işletme izni olan tesislerde üretilmek zorunda. Son bir konu; hayvansal ürünlerini organik olarak pazarlayabilmesi için de iki yıl zaman geçiyor. Yani organik ürüne geçene kadar iki yıl geçiş süreci var. Üretici bu süreçte ürünlerini konvansiyonel olarak pazarlayabilir." Bu durumda sabırlı ve kararlı genç üreticiler, aile ekonomisine katkıda bulunmak için iki yıl beklemeyi göze alabilir. Şehirlioğlu'nun yanıtı tüketiciler için de bir uyarı niteliğinde. Organik pazarlardan aldığınız ürünlerin sertifikalı olup olmadığını mutlaka sorun ve görmeden almayın.
Kendini özleten meyve: Vişne
Haftanın meyvesi benim için vişne... Yılın sadece temmuz ayında ve sadece birkaç hafta yüzünü gösteren vişneyi gerçekten görmeyi bile özlüyorum. Manav tezgahında görür görmez, belki ertesi güne kalmaz diye aldım. Zaten bu yıl zamansız dolu yüzünden ürünler o kadar az ki... Vişnenin çekirdeklerini ayıklayıp ister reçel yapalım ister likör... Tabii şekeri fazla kaçırmamaya dikkat ederek...
Kerpiç eve bir tuğla da siz koyun!
Yeryüzü Derneği'nin Sakarya Pamukova'da bir eko köy kurma çalışmaları yazın da devam ediyor. Kadıköy köyündeki kerpiç evin yapımına katkıda bulunmak isteyen doğa sever gönüllüler 2-17 Ağustos arasında köye gidebilir. Katılımcıların bir kısmı köy evinde, bir kısmı ahşap kulübede, geri kalanlar da çadırlarda kalacak. Ayrıntılı bilgi için: www.yeryuzudernegi.org