Yoksa bu yıl hiç grip olmadınız mı? O zaman kendinizi gerçekten koruyun, bağışıklığınıza güvenmeyin, çünkü bu grip diğerlerine benzemiyor. Bu yazıyı okurken "Bana bir şey olmaz, ben hiç grip olmam" mı diyorsunuz? Siz de güvenmeyin bu duruma ve önlem alın. "Daha bir ay önce grip atlattım, bir daha grip olmam" mı diyorsunuz? Bu duruma da çok güvenmeyin, çünkü yorulan bağışıklığınız tam olarak kendine gelmedi, vücudunuz hâlâ yorgun ve ikinci virüs salgınında tekrar grip olabilirsiniz. Geçtiğimiz aralık ayının başında daha çok 'domuz gribi' olarak bilinen influenza AH1N1 yaygınken, son iki haftadır influenza H3N2'nin yaygınlaştığı görülüyor. Ayrıca influenza B tipine de rastlanıyor. Dünyayı sarsan kuş gribi salgınının ardından, 2005'ten bu yana Dünya Sağlık Örgütü'ne üye ülkelerde grip çalışması yapılıyor. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun 52. haftayı kapsayan son rapora göre çalışılan numunelerdeki influenza pozitiflik oranı önceki haftalara göre artmaya devam ederek yüzde 49'a ulaştı. Bu oran bir önceki hafta yüzde 36'ydı. Hastalık dünya ortalamasıyla paralel oranda ilerliyor. Görünen o ki bu yıl grip mevsiminin sonunda oran yüzde 60'lara kadar çıkacak. Gribin adı bir dönem kuş, bir dönem domuz, şimdi H3N2 olsa da aslında nedeni hep aynı. Bir tarafta ilaç sanayi, bir tarafta ekolojik sistemin bozulması, doğal ve sağlıklı gıdanın azalması, kişilerin yakın temastan kaçınmaması ve hijyen kurallarının uygulanmaması, her yıl bir başka grip virüsünün tüm dünyada şiddetini artırarak ölümlere sebep olmasıyla sonuçlanıyor.
VÜCUT ISI DEĞİŞİMİNE ADAPTE OLAMADI
Peki neden eskiden bu kadar kuş, domuz isimli gripler yoktu? Neden eskiden gripten ölen olmazdı? Elbette daha çok grip vakası görülmesinin, vakalardaki semptomların ciddi oluşunun temelinde sağlıksız yaşam uygulamaları var. Ancak değişen ekolojik denge birincil neden. Hangimiz son günlerde güneşin parlamasından, sokakta tişörtle dolaşmaktan şikayetçiydik? Aslında hiçbirimiz. Ama mevsim normallerinin üstünde olan hava sıcaklığı şimdi birden düştü. Isıdaki bu ciddi değişikliğe karşı vücudumuz adapte olmaya çalışıyor. Ancak bağışıklık sistemimiz bu ani ısı değişikliğine kolay adapte olamadığından sistem zayıflıyor ve hastalığı kapmamız kolaylaşıyor. Bu grip furyasından ben de nasibimi almış bulunmaktayım. Son derece dikkat ettiğim halde bağışıklık sistemimin zorlandığını itiraf etmeliyim. Her ne kadar işe gidebilsem de oldukça zorlandım. Bu grip dalgasına katılmış biri olarak kendi doğal tedavi yöntemlerimi ve sağlık önerilerini sizlerle bir kez daha paylaşmak istedim. Şifa olması dileğiyle.
YÜKSEK ATEŞ BEBEKLER VE İLERİ YAŞTAKİLER İÇİN TEHLİKELİ
Son dönemde karşılaşılan gripte yüksek ateş, öksürük, halsizlik, boğaz ağrısı görülüyor. Yüksek ateş bebekler, ileri yaştakiler, gebeler için ciddi bir problemken, normal bireylerde aslında metabolizmanın iyileşmek için gösterdiği bir reaksiyon. Eğer yüksek ateşe bağlı nefes darlığı, kalp çarpıntısı, bilinçte bulanıklık gibi durumlar oluşuyorsa hemen doktora gidin. Diğer durumlarda ise evde doğal tedavilerle ateşi düşürmek mümkün: Normal koşullarda sorun yaşamayanlar için 39-40 derecede ateş düşürülmeye başlanmalıdır. Bu durumda ilk olarak sıvı tüketimi artırılır. Aynı zamanda mürver çiçeği, ıhlamur çiçeği çayı ateşin düşmesine yardımcı olur. Yüksek ateşiniz varsa yatarken üzerinize kalın örtüler örtmeyin. Terleyince üzerinizi değiştirin. Sirkeli suyla kompres yapın. El havluları ya da pamuklu bezler sirkeli suya daldırılır ve sıkılır. Bu bezler hastanın ayak bileklerininin üstüne doğru sarılır ve üzerine kuru bir havlu koyulur, hasta yatağa yatırılır ve üstü kapatılır. Bu işlem üç-dört kez tekrarlanmalıdır.
BOĞAZ AĞRISINDA NELER YAPILMALI?
* Gargara yapın. Adaçayı, papatya veya sıcak hafif tuzlu suyla günde birkaç kez tekrarlanır.
* Günde üç-dört kupa adaçayı için.
* Lenfleri harekete geçirin. Parmak uçlarıyla timus bezinin üzerine gelecek şekilde göğüs kafesine tıklatarak masaj yapın ve bol su için.
ÖKSÜRÜKLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Bol miktarda su tüketmek gerekir. Çünkü solunum sistemine yerleşen balgam ancak sıvı sayesinde çözülebilir ve öksürme sayesinde dışarı taşınabilir. Balgamlı öksürükte en etkili bitki kekiktir. Bu sebepden dolayı bol miktarda kekik çayı tüketin. Agresif-kronik öksürük (son dönem griplerinin belirgin özelliği öksürüğün hastalıktan sonra da devam ediyor olması) durumunda tedavi için hatmi çiçeği, öksürük otu, atkuyruğu ve taze zencefilden bir karışım çay yapıp günde üç-dört fincan tüketin. Ballı soğan suyu için: Bir anneanne ilacı olan ballı soğan suyu da öksürüğe karşı mucizevi geleneksel bir ilaç. Büyükçe kuru bir soğan doğranır ve bir çorba kaşığı bal ile kapalı bir kapta gece boyunca bekletilir ve sabah aç karnına içilir.
ÇOCUKLARA BALLI LİMON SUYU İÇİRİN
Çocuklarınıza günde üç-dört yemek kaşığı zencefil ve limonlu bal suyu içirin. Hazırlama şekli: Dört-beş yemek kaşığı bal, bir limon kabuğuyla birlikte kare dilimler şeklinde doğranır. Beş-altı ince dilim taze zencefil bir kavanozun içinde geceden hazırlanır ve bir sonraki gün bu karışımı çocuklarınıza içirebilirsiniz.
YAŞLILAR VE KRONİK HASTALIĞI OLANLAR NE YAPMALI?
Gripten korunmak, hızlı iyileşmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar, özellikle C vitamini, E ve A vitaminden zengin beslenmeli:
* C Vitamini: Limon, portakal, çilek, greyfurt, kivi, dolmalık biber, enginar, brokoli, fasulye, maydanoz, kuşburnu ve ahudududa var. Serbest radikallere karşı savunma mekanizması geliştiriyor.
* E Vitamini: Ayçiçek yağı, zeytin yağı, fındık, badem, soya, ceviz ve fıstık türlerinde bulunuyor. Hem erkeklerde hem de kadınlarda kalp krizi riskini azaltır, birçok kanser türüne karşı da vücudumuzu koruyor.
* A Vitamini: Havuç, ıspanak, kabak, marul, brokoli, karaciğer ve domateste bulunuyor. Bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısında önemli derecede artış sağlar.
Bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecekler
Hiçbir korunma yöntemi bağışıklık sistemi kadar etkili olamaz. Bu nedenle ne kadar çok bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri tüketirsek hastalıklara karşı riskimiz o oranda azalır.
1- Yoğurt: Probiyotikler sindirim sisteminin doğal koruyucu askerleridir. Yoğurtta bulunan 'canlı aktif kültürler' bağışıklık sisteminin önemli elemanıdır.
2- Yulaf ve arpa: Bu taneler beta-glukan içerir, güçlü antimikrobiyal ve antioksidan özellikleriyle doğal birer grip ilacıdır. Yaraların hızlı iyileşmesinde yardımcıdır. Antibiyotiklerin vücutta etkin olmasına yardımcı olur.
3- Sarımsak: Sarımsak enfeksiyonla mücadelede çok etkin olan allicin maddesini içerir. Allicin, gribe karşı güçlü kalmanıza yardımcı olur.
4- Balık: İstiridye, ıstakoz, yengeç ve kabuklu deniz ürünleri selenyumdan zengindir. Balık ve selenyum beyaz kan hücrelerinin kuvvetlenmesine yardımcı olur. Somon, uskumru gibi omega 3'ten zengin balıklar inflamasyonu azaltarak, akciğerleri koruyucu pozitif etkiler gösterir.
5- Tavuk suyu çorbası: Tavuk serbest amino asit sistein ve kimyasal ilaç tedavisinde etken madde olan asetil sistein içerir. İlaç kullanmadan, tavuk suyu çorbası içerek de hastalıktan kurtulabiliriz.
6- Bitki çayları: Grip virüsüne yakalananların uygulaması gereken en önemli tedavi su içimini artırmaktır. Ancak kişiler öksürük ve boğaz ağrısı sebebiyle su tüketimini istenilen ölçüde gerçekleştiremez. Su içemeyen grip hastalarının bol miktarda bitki çayı tüketmesinde fayda var.
7- Kırmızı et: Kırmızı et yüksek oranda çinko içerir. Araştırmacılar, toksik bir metal olan çinkonun, verem veya zatürre, kolibasili bakterisi gibi mikropları yenmek için bağışıklık sistemi hücrelerine yardımcı olduğunu tespit etti. Bu nedenle düzenli ve sağlıklı ölçülerde kırmızı et mutlaka tüketilmelidir.
8- Tatlı patates: Cilt, bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olarak düşünülmeyebilir, ancak dış çevreden gelen virüslere karşı koruyucu bir kaledir. Sağlıklı bir cilt için beta karoten içeren besinler tüketmek önemlidir. A vitamini, bağ dokusu ve sağlıklı deri bileşeni üretiminde rol oynar. A vitamini ihtiyacını beta karoten içeren tatlı patates gibi besinlerle karşılayabilirsiniz. Havuç, balkabağı, kabak da beta karoten açısından zengin besinlerdir.
9- Mantar: Yüzyıllar boyunca, dünyadaki insanlar, sağlıklı bir bağışıklık sistemi için mantarı kullandı. İyi bir protein ve lif deposu olan mantar, grip vakalarının arttığı kış mevsiminde pazarlarda kolayca bulduğumuz ucuz bir protein kaynağıdır. Bu mevsimde sağlıklı mantarların tüketimi bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.
10- Okaliptüs: Sağlıklı nefes alımına ve oksijen solunmasına yardımcı olur, solunum prob
ÇOCUKLAR VE GENÇLER NELER YEMELİ?
* Karadut pekmezi demir içeriğiyle bağışıklığı artırır, ağız ve boğaz enfeksiyonuna iyi gelir.
* İçinde yoğun C vitamini barındıran meyveler tüketilmeli. Çocuklara meyve yedirmekte zorlanıyorsanız taze limonla limonata yapabilirsiniz.
* Çörekotu savunma sistemini kuvvetlendirici ve bağışıklık sistemi düzenleyicisidir. Evde sağlıklı poğaça, simit yapımında kullanabilirsiniz veya yoğurtlara serperek tüketimini sağlayabilirsiniz.
* Adaçayı boğaz ağrısına ve ağızdaki yaralara iyi gelir. Bal ilave edebilirsiniz.
* Zencefil antioksidan barındırır.
* Ihlamur ateş düşürür, öksürük ve boğaz ağrısına iyi gelir.
GRİPTEN KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT!
* Grip veya soğuk algınlığı geçiren kişilerden uzak durun, bu kişilerle öpüşmemeye, el sıkışmamaya dikkat edin.
* Klavye ve cep telefonunu hijyenik mendille temizleyin.
* Kapı kolları, toplu taşıma araçlarındaki tutaçlar gibi yerleri kağıt mendille tutun.
* Ellerinizi sabunla sık sık yıkayın.
* İnce, kat kat ve ter emen giysileri giyin.
* Çocuklarınızın elini yıkamasına yardımcı olun.
* Hapşırırken, öksürürken ağız ve burnunuzu kapatın ve hemen elinizi yıkayın.
* Kronik hastalığı olanların kendilerini korumaları gerekir.
* Doktora gitmek için gecikmeyin.
* Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren doğal şifalı gıdalar tüketin.
* Kapalı ve kalabalık alanlarda uzun süre kalmayın. Evinizi, iş alanınızı sık sık havalandırın.
* Bol su ve sıvı tüketin. ? Mutlaka dinlenin.