Sağlık Bakanlığı'nın hakkında "Domuz gribi değil", doktorların da "Domuz gribinden daha tehlikeli" şeklindeki açıklamalar yaptığı grip salgınının beşinci haftasındayız. Her yıl aralık ayından mart ayına kadar uzanan grip vakalarının bir benzeri ancak bu yıl vücudu çok daha fazla yoran, iyileşmesinin uzun ve semptomlarının ağır seyrettiği bir virüs var. Doktorlar hastanelerin dolup taştığını ama antibiyotik kullanmanın pek de doğru olmadığını açıklasa da durum giderek daha ciddileşiyor. Kendi danışanlarımdan yedisinin bu griple karşılaştığını ve bir kısmının yataktan kalkamadığını, bir kısmının serum tedavisine başladığını duydum. Bunun üzerine bu haftaki yazımı hem bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek hem de bu dönemde nasıl beslenmemiz gerektiğini öğreneceğimiz önerilerden oluşturmaya karar verdim. Grip, kuru öksürükle başlıyor. İlk gün bunun nedenini, önceki akşam üşümenize ya da akşam içtiğiniz buzlu alkollü içeceğe bağlıyorsunuz ama bağlamayın, doktora gidin. Diyelim gitmediniz, iki gün boyunca öksürük ciğerlerinizi çıkarmak için çabalıyor, baş ağrısı, baş dönmesi, terleme, üşüme olabiliyor. İlk başlarda "Bana bir şey olmaz, yorgunluktan" ya da "Grip bu, geçer" deseniz de semptomlar arttıkça dengeniz kayboluyor. Halsizlik ve yorgunluk, tarif edilemez bir noktaya varıyor. Burun akması, aksırık tıksırık olmadığı ve daha önceki grip belirtilerine benzemediği için de doktora gitmeyi geciktirebiliyorsunuz. Ama bu dönemde grip yaşıyorsanız koşarak doktora gidin çünkü bu düşündüğünüz gibi 2013 yorgunluğu değil. Gribin üçüncü gün sürprizi boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, burun akması, hapşırık, öksürükten oluşan full paket. Durumun ağırlaşmasıyla doktorculuk oynayıp antibiyotiğe başlamayın, ki başlasanız da işe yaramıyor, çünkü bu tür antibiyotiğe direnç gösteriyor.
DOKTOR REÇETESİNİ UYGULAYIN
Belirtileri hisseder hissetmez doktora gidin ve verilen tedaviyi uygulayın! Reçetenizi uygularken ıhlamur, limonlu çay içerek solunum yollarınızı rahatlatabilir, içemediğiniz suyu ılık bitki çaylarıyla karşılayabilirsiniz. Bu dönemde ne kadar çok su içerseniz, virüsün vücuttan atılması o kadar kolay olur. Bu bir haftadan sonra da bol bol dinlenin ve sakın aç kalmayın, vücudunuzun kendini toparlaması için güçlenmeye ihtiyacı olduğunu unutmayın.
MUCİZE SAVAŞÇILAR
Hindiba: Radika olarak da bildiğimiz, mutfağımızda anneannelerimizden miras kalan bu mucize bitki, gribe karşı en güçlü savaşçılardan biri. Hindibanın yapraklarında inülin ve birtakım şekerler, köklerinde inülin, şeker ve intybus adlı madde bulunur. Kanı temizler. Bedeni güçlendiren kuvvetli bir toniktir. Kara hindiba ve beyaz hindibayı salatalarda kullanarak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
Pancar yaprağı: A, B, C ve P vitaminleri açısından zengin. Serinletici, iştah açıcı, besleyicidir. Pancar yaprağında fosfor, demir, bakır, potasyum, magnezyum, kalsiyum, brom, çinko, manganez ve şeker bulunur. Yüksek şeker problemi olanlar aşırı tüketmekten kaçınmalı. Az yağda soteleyebilir, buharda pişirip et yemeklerinizin yanında kullanabilirsiniz. Pancar yaprağını, maydanoz, tere ve limon ile meyve sıkacağından geçirip günde bir bardak içerek vücutta biriken toksik maddelerden kurtulabilirsiniz.
Kuzukulağı: Ispanak gibi tatlımsı ekşi tadı yaprakları, çiğ olarak yenebilir. Çorbada ya da diğer yemeklerde pişirilerek kullanılabilir. Vitaminler (C ve K), mineraller (potasyum, fosfor, magnezyum, kalsiyum, demir, çinko), protein ve lif açısından zengin bir bitki. Vücuttaki gereksiz sıvıyı atar, yorgunluk azaltır.
Kale: Yeşil ya da mor yapraklı bir lahana türü. Bilinen lahanadan çok, yabani lahana olarak kabul edilir. Yüksek oranda beta karoten, K vitamini, C vitamini, lutein, zeaxanthin içerir, kalsiyum açısından zengindir.
KÖK SEBZE ÇORBASI
Bu çorbayla hem gribe karşı bedeninizi kuvvetlendirecek hem de sebze yediremediğiniz çocuklarınıza da sebze yedirmiş olacaksınız. Gripsiz bir kış geçirmeniz dileğiyle, şifa olsun.
Malzemeler
Dört su bardağı, kendi hazırladığınız et suyu.
İki bardak, yazdan hazırladığınız domates suyu.
İnce doğranmış bir küçük patates.
Kare doğranmış iki küçük yabani havuç.
Bir soğan.
İnce dilimlenmiş bir adet kereviz.
İnce doğranmış üç-dört yaprak radika.
Yarım çorba kasesi ince doğranmış karnabahar çiçeği.
İki diş sarımsak.
İnce doğranmış taze maydanoz.
Limon, tuz, karabiber, kimyon.
Hazırlanışı
Büyük bir tencerede suyu ve domates suyunu karıştırın. Orta-yüksek ateşte bir taşım kaynatın. Patates, yaban havucu, soğan, kereviz, radika, karnabahar ve sarımsağı ekleyin. Kısık ateşte sebzeleri pişirin. Maydanoz, kimyon, tuz ve karabiber ilave edin. Bol limon suyuyla servis edin.