Nereden ve nasıl peydahlandığı bilinmeyen ağır silahlı teröristler, Beyaz Saray ve böylelikle Amerika'nın nükleer silahlarının kontrolünü ele geçirir. Onları durdurabilecek tek kişi ise, teröristlerin operasyonu sırasında cephe gerisinde kalan kahraman polistir. Eğer "yahu, ben bu filmi daha yeni izledim" diyorsanız haklısınız.
Beyaz Saray Düştü'nün genel olarak konusu iki ay kadar önce vizyona giren
Kod Adı: Olimpus'la aynı. İkisi de
Zor Ölüm /Die Hard ekolünden etkilenmiş 'bir orduya karşı tek adam' aksiyonları. İkisi de
Zor Ölüm'ün tırnağı bile olamaz. Hollywood'daki rakip stüdyolar, birbirlerine benzeyen filmleri yakın aralıklarla vizyona sürmek gibi garip bir stratejiye özellikle doksanlarda çok başvururdu.
Armageddon ve
Deep Impact veya
Dante's Peak ve
Volcano gibi filmlerde dünya aynı dertlerden mustaripti, hatırlarsınız. Bu yöntem iki büyük risk ihtiva ediyor: Birincisi, seyirci aynı hikayeyi bir ay sonra başka aktörlerle yeniden izlemek istemeyebilir (ki
Beyaz Saray Düştü beklenenin aksine ABD'de gişede çuvalladı). İkincisiyse, ilk film biraz iyi olursa, sonra gelen her zaman onunla kıyaslanacaktır.
BAŞKAN NASIL DEĞİŞİR?
Yukarda belirttiğim gibi, nitelik olarak ne
Beyaz Saray Düştü ne de
Kod Adı: Olimpus öyle matah filmler değil. Ama ikisinin kıyaslanabileceği bir nokta var o da filmlerin uzunluğu. Önceki filme nazaran
Beyaz Saray Düştü çok uzun. Hatta gereksizce uzun. Bir Hollywood atasözü der ki "Adın David Lean değilse, filmin 100 dakika altında olmalı."
Beyaz Saray Düştü bu kurala uymuyor. Film bittiğinde sakalım uzamıştı. Roland Emmerich'in yeni filminde kahraman polis rolünde Channing Tatum, çakma Obama rolündeyse Jamie Foxx var. İkisinin arasındaki iletişim çok iyi ama ne Tatum, 15 yaşında çocuğu olan ve bir baltaya sap olamamış polis; ne de Foxx, Ortadoğu sorununa çözüm getiren başkan rolünde inandırıcı. Bundan da öte, filmde küçük ipuçlarını aldığımız çözüm de saçma sapan bir şey (bu arada İran cumhurbaşkanının adı El Şerif, ki bu da Alman şansölyesine De Gaulle diye isim vermek gibi bir amatörlük). Filmde ABD anayasasının '25. Değişiklik' adlı maddesi önemli bir rol oynuyor. Bu madde, ABD başkanının nasıl görevini bırakacağını veya görevinden alınacağını düzenleyen garip bir yasadır. Başkanın ölmesi sonucu ne olacağı çok açıktır. Ama ABD başkanının akıbetinin tam olarak belli olmadığı veya düşünme ya da karar verme yetisinin engelli olduğu anlarda (koma gibi), yerine kimin geçeceği muallakta. Zaten zırt pırt bu değişiklik kullanılmasın diye bu kadar karışık yazılmış bir madde bu. Filmdeyse bu önemli nüans hiçe sayılıyor. Tabii ben, bu detaya biraz fazla önem veriyor olabilirim. Ne de olsa
Beyaz Saray Düştü'nün asıl amacı aksiyonun dibine vurmak, Washington'daki siyasi entrikaları göstermek değil. Ama bu emelinde de başarılı olamıyor. Film o kadar uzun ve aksiyon sahneleri o kadar benzer ki, hepsi birbirine karışıyor. Al bir patlamayı, vur öbürüne.
**
Beyaz Saray Düştü Whıte House Down
Yönetmen: Roland Emmerich
Oyuncular: Channing Tatum, Jamie Foxx, Maggie Gyllenhaal, Jason Clarke, Richard Jenkins
Yapım: ABD