Kayıp Umutlar'ın orijinal adının Türkçe çevirisi 'Vaat Edilmiş Topraklar' olsa da, vizyona girdiği isim de filme gayet uygun. Ne de olsa hem senaryoyu yazan hem de başrolleri paylaşan Matt Damon'la John Krasinski ve yönetmen Gus Van Sant, projeye Oscar'ı gözleyerek giriştiler. Heyhat, İskoç şair Robert Burns'un Steinbeck'e de ilham olan dizelerinde dediği gibi: "En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider." Ülkemizde de son yıllarda çok konuşulan kaya gazını çıkartmak için hidrolik çatlatma adı verilen bir teknik kullanılıyor. Yerin yüzlerce metre altına kimyasallar ve kumla karıştırılmış su bir şekilde enjekte ediliyor; solüsyonun patlamasıyla da gaz, açılan yarıklardan yüzeye çıkıyor. Fakat işlem sırasında gazın su kaynaklarına karışma riski büyük. Birkaç sene önce İstanbul Film Festivali'nde de gösterilen
Gasland adlı belgesel, bu konuyu işlemişti. Musluktan akan suyun çakmağı yaklaştırınca alev alması hâlâ aklımda.
Kayıp Umutlar, finansal krizde çökmenin eşiğine gelmiş bir kasabanın, hidrolik çatlatma yapılması için uluslararası bir enerji şirketine izin verip vermemesi etrafında dönen tartışmaları anlatıyor. Damon, kasabayı ikna etmeye çalışan profesyonel, Krasinski de onun baş düşmanı çevreci aktivist rolünde. Diğer karakterler klişe havuzundan çekip çıkartılmış: Huysuz ama bilge ihtiyar fen öğretmeni, Damon'ın karakterinin abayı yaktığı dul güzel, naif ve iyi kalpli kasaba halkı, vs.
İLAHİ AJDA PEKKAN
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı filmde, Amerika'nın enerji şirketleri tarafından sömürüldüğü mesajı, ilkokul beş piyesi inceliğinde veriliyor. Amerika'nın vaat edilmiş bir ülke olduğunu ima eden film, insanları doğal mirasa saygısızlıkla suçluyor. Fakat bu saygıdeğer mesaj bile hikayenin dürüstlükten yoksun anlatımından dolayı sevimsiz bir hal alıyor. Sinema, doğası itibariyle didaktik hikayelere biraz ters bir sanat dalı. Toplumsal sorunlara kurmaca diliyle parmak basmak da her babayiğidin harcı değil. İçinde olduğumuz zamanlar da belli: Herkes, her türlü bilgiye pek çok yerden ulaşabiliyor. Azimli aktivist diliyle anlatılan filmler de bu sebepten artık iyice itici gelmeye başladı. Propaganda çağında yaşamıyoruz artık; insanlar kendi kararlarını kendileri vermek istiyor. Not: Yıllar önce
Sev Dünyayı diye 'ünlüler korosunun' söylediği abuk bir şarkı vardı. Ajda Pekkan'ın şansına da "Su plastik şişeyle/ Neden kimya akar nehirlerde" gibi iki efsanevi mısra düşmüştü. Filmi izlerken aklıma geldi. Güldüm kendi kendime.
**
Kayıp Um utlar PromIsed
Yönetmen: Gus Van Sant
Oyuncular: Matt Damon, Rosemarie DeWitt, Frances McDormand, John Krasinski
Yapım: ABD