Meclis'te yeni kanun tekliflerinin görüşüldüğü ve birçok kanun maddesinin hızlı bir şekilde değiştirildiği şu günlerde, hayvanseverler de tedirgin bir bekleyişe girdi. Çünkü Meclis'te değerlendirmeye alınan hayvan haklarına yönelik yeni yasa teklifindeki bazı maddeler, hayvanseverlerin kafasında soru işaretleri oluşturmuş durumda. 2004'te çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun yıllarca Kabahatlar Kanunu'ndan çıkarılıp Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması için mücadele veren hayvanseverler, yeni tekliflerde umduklarını bulamamanın ötesinde endişeliler de. Onları en çok tedirgin eden ise maddelerden birinde 'uyutma' kelimesi geçmesi... Ben de her gün yüzlerce hayvan dostundan yasa değişikliğini protesto eden bireysel e-postalar alıyorum. Ayrıca geçen hafta Türkiye ve yurtdışından 20 dernek bir araya gelerek bir deklarasyon hazırladı.
15 BİN İMZA TOPLANDI
Yaşam Hakkına Saygı Derneği (YHS), Aliağa Sokak Hayvanlarını Koruyanlar Derneği (ASKOD, Almanya'dan Animal Protection Group Hayvan Hakları Derneği, Bodrum Hayvan Hakları Derneği, Hayvan Severler Derneği (HaySev), Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği (Hayvist), Yedikule Hayvan Dostları Derneği gibi derneklerin de katıldığı deklarasyonu, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu da destekliyor. Komisyon Başkanı, avukat Hülya Yalçın bu yasa teklifinin, hayvan korumaya ve 'hayvansever' taleplerine cevap vermekten çok uzak olduğunu söylüyor: "En çok infial uyandıran 'hayvana işkence ve tecavüzle öldürme' başlığıyla yayımlanıyor olması, iyi ve yeterli olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor. Hayvanların yaşamı, 'Az da olsa başardık, bu da yeter,' diyebileceğimiz bir alan değil. Tek hayatları var ve hepsi için o önemli. İnsan olarak bize düşen; gerçek bir adalet anlayışı ile samimi koruma düzenlemelerinin peşinde olmak." Ayrıca sessizkalmasucaortakolma.com adlı internet sitesinde yasa değişikliğini protesto için başlatılan imza kampanyasında toplanan imza sayısı 15 bini geçmiş durumda. Derneklerin hazırladığı deklarasyonda ise şöyle bir açıklama yer alıyor: "5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili hali hazırda TBMM Çevre Komisyonu'nda bekletilen iki adet kanun teklifi olmakla birlikte, 19 Mayıs 2012 tarihli basın haberlerinden öğrendiğimiz üzere Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hayvanların korunmasına yönelik yasa tasarısı tamamlanarak Başbakanlığa gönderilmiştir. İlgili komisyonlarda bekleyen tekliflerden 2 / 366 sayı numaralı olan yasa tasarısı ve haberlere konu olan son tasarı Hayvanları Koruma Kanunu'nun ruhuna tamamen aykırı maddeler taşımaktadır ve kabul edilemez."
DEKLARASYON MADELERİ:
1. Öldürmenin 'uyutma' tanımlamasıyla yasaya girmesi ve meşrulaştırılması kabul edilemez. Hayvanları yaşatmak yerine, ne şekilde öldüreceğinin tanımlandığı bir yasa kabul edilemez.
2. İki sene hapis cezasıyla sınırlandırılması, alınabilecek cezaların para cezasına döndürülebilecek olması cezaların ağırlaştırılmasının asıl amacı olan suçu engellemenin önüne geçecektir. Hayvanlara işkence cezasını sadece 750 TL'lik bir idari para devlete ödeyerek devam edilen bir suç halini alacaktır. Hiçbir caydırıcılığı yoktur.
3. Evlerde kaç hayvan bulundurulacağının izne ve hayvan sahiplerinin eğitime tabi tutulması ucu açık bir tanımlamadır. İleride 'hayvan korumacının hak' ihlaline kadar varabileceği ve belki de 'bir hayvan sahibi olmakla' sınırlandırmaya kadar gidebileceği için bu tanımlama, bu şekliyle tasarıda yer alamaz.
4. Hayvanların ırklarına göre sınıflandırılıp, sahipleriyle birlikte yaşam haklarının ellerinden alınması, asla kabul edilemez. Dövüşçü ya da bahisçi sahiplere yönelik önlemler almak yerine ırkları cezalandırmak kabul edilemez ve merdiven altı üretime sebep olacaktır.
5. Hayvanların imhasına olanak sağlayan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun yeni tasarıda da yer alması kabul edilemez.
6. Deneylerdeki denetimlerin keyfiyete bağlanması kabul edilemeyeceği gibi hayvanları koruma kanunu gibi bir kanunun içinde hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan deneylerin yer alması, kabul edilemez.
7. Mobil kısırlaştırmanın meşrulaştırılması, hiçbir koşulda kabul edilemez. Olması gereken belediyelerin kendi veteriner hekim kadrolarını oluşturmasıdır. Hali hazırda mevcut yönetmeliklerdeki mobil kısırlaştırma maddesinin yasaya aykırı olduğuna ve iptaline yönelik İstanbul Veteriner Hekim Odası (IVHO) tarafından açılmış bir dava mevcutken mobil kısırlaştırmayı yasalaştırma çabası kabul edilemez.
8. Amacın hayvanları korumak ve hakları gözetmek değil, hayvanları bertaraf etmek olduğunu kanıtlamaktadır.