Gerçekten de şansa bak! Hakkında hiçbir şey bilip okumadığım bu küçük ve gösterişsiz film, en azından bana göre yılın en iyilerinden. Özellikle kendi türünde... "Türü nedir?" derseniz, onu söylemek de kolay değil. Görünürde yeni bir
Love Story. Oğlanla kız tanışır; aslında çoktan tanışmışlardır ve birlikte yaşamaktadırlar. Ama sonra biri -bu sefer oğlan- onulmaz bir hastalığa yakalanır. Ve ölüme doğru adım adım ilerlemeye başlar. Film gerçek bir olaydan alınmış. 27 yaşındaki radyo programcısı Adam, birden kanserin çok nadir bir türü olan belkemiği kanserine yakalanıyor. Yanı başında zampara ve kaba-saba can dostu, uzatmalı sevgilisi, konuşma özürlü doktoru, onu tez konusu olarak alan bir kadın doktor adayı vardır. Ve elbette kendi âlemlerinde yaşamakta olan hasta babası ve de yıldızının bir türlü barışmadığı otoriter annesi... Hastalık hepsi için bir sınava dönüşecek ve tüm dengeler yeniden kurulacaktır.
KEDERLİ VE HASSAS BİR HİKAYE
Yakın zamanda
One Day/Bir Gün filminde de benzer bir öykü izlemiştik. Peki ama bu film niçin beni onca övülen
Bir Gün'den de çok etkiledi? Bu hassas, adeta ustura ağzı üzerinde gezinen film, niçin böylesine başarılı? Yalnız beni de değil: Ünlü ve evrensel IMDb sitesine baktım, izleyicinin ortalama notu 7.9. Çünkü film, kişiliklerden en dramatik durumlara, komedi unsurundan melodram bölümlere, her şeyi öylesine doğru, öylesine inandırıcı biçimde veriyor ki... Senaryo başlı başına bir mücevher. Öyle ki
Kırk Yıllık Bekar, Knocked Up, Superbad gibi Amerikan gençlik komedilerinden fırlayıp gelmiş Seth Rogen'in kabalığı bile doğal, hatta gerekli gözüküyor. Belki en önemlisi, filmin içerdiği hüzün duygusunu hiç abartmadan, büyük bir incelikle, adeta kaşık kaşık vermesi. Öyle olmasaydı, kendinizi birden ve hiç hazırlıksız, gözlerinizden yaşlar dökülürken bulur muydunuz? "Daha Kanada'yı bile görmeden, tek bir kıza 'Seni seviyorum,' demeden öleceğim" diye dertlenen Adam'dan kemoterapideki iki yaşlı adama, hayatındaki iki erkeği de yitirmek üzere olan anneden (eşsiz Angelica Huston) Alzheimer'li babaya, her bir kahramanın derdini bunca yüklenir miydiniz? Kısacası, konunun kederinden korkmayanlar ve hassas insan öykülerini sevenler kaçırmasın.
ŞANSA BAK (50/50) ****
Yönetmen: Jonathan Levine / Senaryo: Will Reiser /
Görüntü: Terry Stacey/ Müzik: Michael Giacchino Oyuncular: Joseph- Gordon Levitt, Seth Rogen, Anna Kendrick, Bryce Dallas Howard, Angelica Huston, Serge Roude, Andrew Airlie, Philip Baker Hall, Matt Frewer/ Amerikan filmi