AVRUPA'DA di zi öğlen izlenir
- Bu kadar ülke ve şehir dolaştıktan sonra niye döndünüz? Sizi Türkiye'ye bağlayan nedir?
- Bu kadar yıl yoktum. Burada en çok ders vermeyi seviyorum. Birçok gencin hayatını değiştirdim. Sadece ders vererek değil. Bazıları arkadaşım oldu. Yaşları 19 ile 25 arasında değişen arkadaşlarım var.
- Türkiye'deki dizi piyasası ile Avrupa'daki arasında nasıl bir fark var?
- Büyük fark var. Burada hiç durmadan dizi yapılıyor. Almanya'da mesela, diziler akşam değil, öğleden sonra gösterilir.
BİR AY SONRA HİPPİ OLMAKTAN SIKILDIM
- Kaç dil biliyorsunuz?
- Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca biliyorum. Bu dillerin hepsinde oyunculuk yapabilirim. Hatta Almanya'da pek İspanyol oyuncu olmadığı için o rollere beni çağırırlardı. Bir kez de bir Fransızı oynamıştım bir Alman filminde. Oyunculukta dil bilmek çok önemli. Dünya sinemasına baktığımızda, eskisi gibi Fransızlar Fransızlarla, İngilizler İngilizlerle yapmıyor filmleri.
- İspanyolcanız nereden geliyor?
- İspanya'da da yaşadım. 25 yıl boyunca her yaz birkaç ay Ibiza'da kaldım.
- Gitmediğiniz yer kalmamış maşallah.
- Seyahati çok severim. Biraz çingene tabiatlıyım. Bavul hazırlayıp havaalanına gitmeyi çok seviyorum. Nereye gideceğim çok önemli değil.
- Gidemeyip de gitmek istediğiniz yerler var mı?
- Uzakdoğu'yu merak ediyorum. Tayland'a gittim ama Vietnam'a, Çin'e filan gitmeyi çok isterim. Hindistan'a üç kez gittim. İki kez konser vermeye gittim. Ama ilk olarak 1973'te Goa kentine gittim.
- Goa'ya niye gittiniz?
- Goa, o zamanlar hippilerin buluştuğu bir yerdi.
- Sizde de hippilik var mıydı?
- Vardı tabii. Alman arkadaşlarımın hepsi Hindistan'a gitmiş. 'Hippiysen Goa'ya gitmen lazım,' dediler bana. Ben de 'İyi, gideyim,' dedim. Küçücük bir kız sayılırım o zamanlar.
- Hippiler ne yapıyordu o zamanlar Goa'da?
- Hiçbir şey yapmıyorlardı. Her şey çok ucuzdu. Hint Okyanusu kıyısında güzel bir plaj. Sazlardan ve palmiye ağaçlarından kulübeler ve balıkçıların evleri. Onların evlerinde gülünç rakamlara bir oda kiralıyorduk. Kira 100 lira diyelim bugünün parasıyla, yemek 1 lira. Bir ay yaşadım orada. Sonra Berlin'e döndüm. 'Ben vazgeçtim,' dedim.
- Niye?
- Sıkıldım. Hiçbir şey yapmıyorduk çünkü. Öyle oturuyorduk.