17 Nisan'a dek sürecek olan, dünyanın belki de en uzun film maratonu ve bizler için belki de en müstesna sinema etkinliği olan Uluslararası İstanbul Film Festivali bugün başladı. Festivalde hangi filmlerin takip edilmesi gerektiğini zaten bol bol duyacaksınız. Hangi filmlerin mutlaka görülmesi, hangi önerilerin gerçeği yansıttığı, hangi filmlerden koşarak uzaklaşılması gerektiği de birkaç gün içinde kesinleşir. Peki ya festivali nasıl takip etmelisiniz? İşte festival sırasında hayatınızı kolaylaştıracak öneriler:
Normalde böyle bir rehbere başlarken ilk iş Emek Sineması'ndan ve hemen Emek'in yanında bulunan Han Cafe'den bahsetmek olurdu, birkaç sene öncesine kadar. Artık Emek olmadığı, böyle bir geleneğimiz kalmadığı gibi festival salonları da Atlas, Beyoğlu, Fitaş, Pera, Nişantaşı City's ve Kadıköy Rexx olarak belirlendi. Yani Beyoğlu festivalin yine önemli bir ayağı, ama İstiklal Caddesi'ni tam anlamıyla sinemaseverlerin işgal ettiği o eski şaşaalı günler maalesef geride kaldı!
30. yıla özel (aslında her yıl olan ama bu yıl iyice artan) bir mücadele de şu: Klasik filmleri ilk kez ya da yeniden görmekle, yeni filmleri takip etmek arasında kalabilirsiniz. Normalde yeni filmleri keşfetmek ve ev sinemasında da izlenebilecek klasikleri listeden elemek daha olası. Ama bu yıla özel olarak yönetmenlerin seçtiği klasiklerden oluşan 'Film Gibi 30 Yıl' ve SİYAD'ın seçtikleri gibi bölümlerdeki klasikleri takip etmek akıllıca olabilir. Çünkü çoğunu başka bir yerde bulup izlemek zor.
Festival programınızı yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli şey, filmlerin gösterildiği salonların birbirine yakın olması. Festival program çizelgesini mümkün mertebe yanınızdan ayırmayın.
Gösterime girecek olan bazı filmlerin festivalde de biletlerinin tükenmesi olağan bir durum. Ya da tam tersi, festivalde biletleri tükenen ve bu nedenle gösterime sokulan filmler de oluyor. Bu durumda sakin kalıp, filmi vizyonda görmeyi de bekleyebilirsiniz. Şansınızı, görmediğiniz başka bir filmden yana kullanın.
Festival biletlerinizi kesinlikle atmayın. Her biri size Beyoğlu'nun onlarca mekanında yüzde 10 indirim sağlayacak. Bu mekanların arasında Ara Cafe, Bibuçuk, Cafe Krepen, Cuppa, Hayal Kahvesi Bistro, Indigo, Kaktüs Beyoğlu, Kaktüs Cihangir, Lokal Asmalımescit ve Lokal Tünel de var.
Festival sırasında bir nevi maratona girişip filmden filme koşmayı düşünüyorsanız, yanınızda mutlaka bulundurmanız gereken şeyler şöyle: Festival çizelgeniz, şarj aletiniz, su ve uzun filmlerde sizi mide kazıntısından kurtarabilecek peksimet, gofret vs...
Festivalin yarışma filmlerinden en az bir iki tanesini görmeye gayret edin. Böylece Altın Lale ödülleri açıklandığında, en azından birkaç filmi izlediğinizden heyecana ortak olursunuz.
Gündüz seanslarında bilet fiyatı 4 TL. Bu nedenle seansların kalabalık olması muhtemeldir. Ona göre acele edin. Türk filmlerinde de bilet fiyatları 4 TL.
Film aralarında sürekli dışarıda yiyeceğiniz için atıştıracağınız yeri iyi seçin. Bütçenizi zorlamamak için, hem de küçük çaplı bir rejim yapmak üzere, 'çöplenmelik', 'kayıntılık' yerleri tercih edin. Film muhabbetinin yoğun olduğu mekanlar için ufak bir tüyo vermek gerekirse, İstiklal Caddesi'nde Cafe Krepen'in, Aksanat Cafe'nin, Ara Cafe'nin ve Beyoğlu Sineması'nın meşhur kafesinin izleyicilerin yoğun olarak tercih ettiği yerler olduğunu söylemek mümkün. Tünel'deyse Badehane, House Cafe ve Lokal'in festivalin neredeyse resmi uğrak mekanları olduğunu söyleyebiliriz.
Filmler sırasında telefonunuzu sessize almış olabilirsiniz ama bu adeta ışıldak gibi parlamalarına engel değil. Çıkarıp çıkarıp karanlık salonda insanların gözüne telefonunuzun ışığını tutmayın.
Festival sırasında "X film inanılmazmış, yıkılıyormuş!" gibi dedikodular türeyecektir. Birkaç film belki de sadece bir tek film üzerine şehir efsaneleri türeyecektir (Üç kişi bayılmış, bir kişi doğurmuş vesaire...). Bu söylentileri takip edip filmi yakalamak, o heyecana kapılmak bazen iyidir. Ancak siz de filmde ayılıp bayılacağınızı, hemen bir başyapıtla karşılaşacağınızı düşünmeyin! Bu gibi durumlarda çoğu filmin hayal kırıklığı yarattığı sık görülmüş bir durumdur.