C.S. Lewis'in tam yedi ciltlik ünlü çocuk romanlarından yapılan uyarlamaların üçüncü halkası karşımızda. Bu halkanın şimdilik en iyisi olduğunu söylemek bilmem abartılı olur mu? Aslında
Harry Potter'da olduğu gibi, bu serinin de tümüyle çocuklara yönelik olduğu söylenebilir. Ama bu, filmi küçümsememizi gerektirmiyor. Çünkü bir yandan, kendi adıma, hepimizin içinde hep çocuk kalan bir yan olduğuna inanırım. Öte yandan da, sinemanın kendine özgü görselliğinin bu tür hikâyeleri yorumlamakta en iyi yöntem olduğuna, dolayısıyla fantastik bir filmin, eğer iyi kotarılmışsa, sinemaseverin ilgisini çekmesi gereğine inancım da tamdır. Benzer şeyler tüm o
Star Wars veya
Yüzüklerin Efendisi serileri için de geçerli değil mi? Bu kez yine bir avuç genç insan, aile çevrelerinden bir hamlede hayaller dünyasına savruluyor. Belki hatırlarsınız, ilk filmde bu, elbise dolabının içinden geçerek oluyordu!.. Bu kez, duvardaki Ayvazovski resimlerini hatırlatan bir deniz tablosundan birden fışkıran suların odayı doldurmasıyla (çok başarılı bir sahne), çocuk kahramanlarımız düştükleri okyanustan suyun yüzüne vuruyor. Ve karşılarında görkemli bir gemi buluyorlar: Mitolojiden fırlamışa benzeyen Şafak Yıldızı. Gemi, önceki filmlerden tanıdığımız ve elbette çocukların da tanıdığı yakışıklı Prens Kaspiyan'ın komutası altındadır ve bir fare, bir tür ayı/boğa karışımı gibi yaratıklar da taşımaktadır: Elbette hepsi de bülbül gibi konuşan, hatta kılıç bile kullanan!.. Ekip, büyülü Narnia dünyasına doğru yol almaya başlıyor. Bu sanki bilinmeze doğru yapılan modern bir Odyssea yolculuğu öyküsüdür. Ve karşılarına çeşitli yaratıklar, baştan çıkarıcı altından bir nehir, her türden büyü gibi engeller çıkacak, somurtuk suratlı yeğen bir aralar uçan bir ejdere dönüşecek, ama takım kötülüğe karşı mücadelesini sürdürecektir. MGM'nin ünlü simgesini hatırlatan alabildiğine sempatik bir aslan, insanlardan daha becerikli fare, Tilda Swinton'un yüzünü taşıyan bir kötü melek gibi yoldaşlar eşliğindeki bu yolculukta, bu kez kaptan köşkünde usta yönetmen Michael Apted var. Ve onun katkıları hemen hissediliyor. Özellikle 1980'lerden başlayarak yaptığı
Madencinin Kızı, Gorki Park, Sisteki Goriller, Nell, Dünya Yetmez, Enigma vb. filmlerle kendisine parlak bir kariyer inşa eden İngiliz kökenli yönetmen, yine klasını gösteriyor. Filmin yağmur gibi yağan fantastik unsurlarına ve özel efektlerine karşın, yönetmen çağdaş nitelikleri olan kahramanlar yaratmayı, inanılır bir dram kurmayı başarıyor. Özellikle, ultra-klasik de olsa iyiyle kötünün mücadelesi, insanhayvan ilişkileri, çocukluktan büyümeye geçiş gibi temalar belirgin. Belli bir mizah duygusunun desteği de... Tüm bunlar, bu çağdaş Odyssea'yı oldukça çekici kılmaya yetiyor. Sinemaseverlere ise ciddiyetlerini kapıda bırakıp en çocuk ruhlarını takınarak, bu düzeyli fantastik serüveni tüketmek kalıyor.
NARNİA GÜNLÜKLERİ: ŞAFAK YILDIZININ YOLCULUĞU ***
(The Chronicles of Narnia: The Voyage of the Dawn Treader) Yönetmen: Michael Apted Senaryo: Christopher Marcus, Stephen McFeely, Michael Petroni Görüntü: Dante Spinotti Müzik: David Arnold Oyuncular: Ben Barnes, Skandar Keynes, Georgie Henley, Tilda Swinton, Will Poulter, Laura Brent, Gary Sweet, Arthur Angel, Tony Nixon Fox filmi.