Son bir haftadır Garance Dore'nin blog'unu takip edenler, tanıdık mekânlar ve simalarla karşılaşıyor. Bir gün Kapalıçarşı'yı konu ediyor, diğer gün The House Hotel'i övüyor, Dore. Demet Müftüoğlu'nun evinden bildiriyor bir gün, sonra sokakta moda editörleri Konca Aykan ile Bahar Kongel'e rastlıyor. Blogger Nil Ertürk de radarına girmiş, moda dünyasının bu en kıdemli ve ünlü blogger'ının. Günde 100 bin kişinin takip ettiği blogger (www.garancedore.fr) Dore, geçtiğimiz hafta boyunca İstanbul'daydı. Çektiği portreler, illüstrasyonlar, kolajlar ve yazılarıyla tanınan Dore, yeni kurulacak bir web sitesi için şehri dolaşıp fotoğraflar çekti. Bu sırada bizim yollarımız da Pera Palas Otel'de kesişti. Kafesinde oturup sohbet ettiğim blogger, "En kısa zamanda yeniden gelmek istiyorum," deyip duruyordu. Dore, The Sartorialist olarak ünlenen blogger Scott Schuman'ın da sevgilisi bu arada. Genelde beraber seyahat ediyorlar, neredeyse bütün moda haftalarını yakından takip ediyorlar. Ama Schuman bu kez Dore'ye eşlik edememiş. Blogger olarak adını duyuran Dore, estetik fotoğrafları sayesinde Moschino, Club Monaco ve David Yurman gibi markaların kampanyalarını da çekmeye başladı. Dergilere de işler yapan blogger, internetin dergi sektörüne bir tehdit oluşturmadığını da savunuyor: "İnternet ve dergiler, aynı TV ve radyo gibi, birbirinden farklı şeyler. Dergiler olmasa modayı öğrenemez, doğup büyüdüğüm Korsika'da İngilizcemi ilerletemezdim. İkinci sayısı yayımlanan
Gentlewoman da, dergilerin ölmeyeceğinin en iyi ve yeni örneği." Dore'nin en sevdiği tasarımcılar ise, kadınlar. "Isabel Marant çok iyi bir tasarımcı ve çok iyi bir iş kadını. Onun gibi kendi işini yapan kadın tasarımcıları çok takdir ediyorum. Phoebe Philo ve Stella McCartney'yi de aynı sebepten çok seviyorum."
- Bugünlerde neler yapıyorsunuz? - Blog'um hayatımın odak noktası ama reklam kampanyaları ve moda çekimleri de yapıyorum. Fotoğrafçı olarak kariyerimi geliştiriyorum. Ama en önemlisi blog'um. Çünkü 10 binlerce insana oradan ulaşıyorum.
- Kaç kişi takip ediyor blog'unuzu? - Günde yaklaşık 100 bin kişi.
BLOG YAZARKEN DÜRÜST VE SAMİMİ OLUN
- İlk jenerasyon blogger'lardansınız. Şimdilerde ise neredeyse herkesin blog'u var. İlk günlerden bu zaman neler değişti sizce? - Ben blog tutmaya başladığımda bu işten başarı elde edebileceğinizi düşünemezdiniz bile. Blog daha çok kişisel bir paylaşım mecrasıydı. Bir yerlere geleceğimi hiç düşünmemiştim. Şimdi ise blog açanların hepsinin aklında kariyer yapmak, kâr etmek var. Tamamen bambaşka bir yaklaşım oluştu.
- Ne önerirsiniz yeni blogger'lara? - Blog'unuz bir moda blog'u olmak zorunda değil. Moda, dünyadaki tek şey değil. Gerçek tutkunuzu ortaya çıkarmalı, bir formül bulmaya çalışmamalısınız. İnsanlar blog'ların şu andaki halinden sıkılmaya başladı bile. Herkes yeni şeyler peşinde. Bir fikir değil, içinizdeki şeyi bulmalısınız aslında. Blog'unuz karakterinize çok yakın bir şey. O yüzden çok dürüst ve samimi olmalısınız.
- Siz aslında illüstratörsünüz. Nasıl oldu da kendinizi sokak modası fotoğrafları çekerken buldunuz? - İllüstratörlük yapıyordum ama işime müdahalede bulunulduğu sürece kendi stilimi bulamayacağımı düşünüyordum. Böylece bir blog kurdum ve çizimlerimi koymaya başladım. Hayatımı yazıyordum ama sevdiğim için modadan da bahsediyordum. Farklılığım, illüstrasyonlarımdı. Ayrıca yazılarım beğenilmeye başlandı. İlk yazımdan bir-iki hafta sonra adım duyulmaya başladı. Ama moda söz konusu olunca illüstrasyonlar yetersiz kalıyordu. Ben de bir makine satın alıp fotoğraf çekmeye başladım. Ama çektiklerimi çok beğenmediğim için yayınlamadım. Sonra bugün erkek arkadaşım olan Scott'la (Schuman) tanıştım. Fotoğraflarımı görünce 'Sen çok iyi bir fotoğrafçı olacaksın. İyi bir gözün var; iyi bir makine almalısın,' dedi. Makine çok pahalıydı, almaya çekindim. Birkaç gün sonra Scott bana kamerayı almıştı.
- Fotoğrafını çektiğiniz kişileri neye göre seçiyorsunuz? - Blog'um tamamen benim duygularımla ilgili. O yüzden çektiğim insanlara karşı bir yakınlık duyma-lıyım. Daha çok yakın bir arkadaşıma sevdiğim şeyleri göstermeye çalışır gibi, arkadaşlarımı ona tanıştırmaya çalışır gibi yazıyor ve fotoğraf çekiyorum.
- Siz hangi blogları takip ediyorsunuz? - Blog takip etmeyi çok sevmiyorum. Onun yerine dışarı çıkıp yeni şeyler keşfetmeyi tercih ediyorum. İlhamımı sokakta arıyorum. Ama sevdiğim bloglar farklı, yeni, orijinal, kişisel ve kaliteli içeriği olanlar.