Çocukların paranın değeri konusundaki düşünceleri gelişim dönemlerine bağlıdır. Çocuklar okul öncesi dönemde paranın miktarını anlamaz. Ailelerin sık yaptıkları yanlışlardan biri, bir şey isteyen çocuğu geri çevirmek için "Param yok," demektir. Bu bazen gerçek olabilir. O zaman çocuğa bazı şeyleri almak için para olması gerektiği yaşına uygun şekilde anlatılabilir. Ama eğer almak istemiyor ya da uygun bulmuyorsanız, doğruyu söylemelisiniz. O zaman çocuk istediği her şeyin alınmayacağını öğrenir. Diğer şekilde isteğinin haklı olduğunu sanan çocuk, ailesinin parası olduğunda ona kavuşacağını düşünür. Ona parayı anlatın. Yaşı büyüdükçe paranın miktarını öğretin. Alışverişlerde bazı ödemeleri onun yapmasına, para üstünü alarak size vermesine izin verin. Evde birlikte oynadığınız oyunlarda alışveriş oyunları, para verip, karşılığında mal ve para üstü alma gibi kavramların yanı sıra başka kavramların öğrenilmesine de yardımcı olacaktır. Böylece çocuk bir şey alabilmesi için, bedel ödemesi gerektiğini ve eğer o bedeli ödeyemiyorsa, tercih yapması ya da vazgeçmesi gerektiğini öğrenecektir.
HARÇLIK VE PARA BİRİKTİRME
Çocuklara yaşlarına göre günlük, haftalık ya da aylık harçlık vermek onlara parayı ve idaresini öğretir. Küçük çocuklara günlük, büyüdükçe ve öğrendikçe haftalık ve aylık... Böylece o gün harcayabilecekleri para miktarını öğrenirler. Büyük bir şey istediklerinde, onların harçlıklarını biriktirerek katkıda bulunmalarını sağlamak ise değer öğrenmeleri için iyi bir yoldur. Zarar verdiklerinde birikimlerinden karşılamaları ya da harçlıklarından kesilmesi, onlar için eğitim olacaktır. Seçilen harçlık miktarı, mutlaka yaşına uygun olmalıdır. Bunu hesaplamak çok zor değildir. Ek para vermemeniz gerekir. Çocuklar, bankaların ve diğer kişilerin karşılıksız para vermediklerini öğrenmek zorundadır. Kredi kartı kullanmanın, parasız alışveriş olmadığı da onlara anlatılmalıdır. Ergene de belli bir harçlık vermek ve onu kullanmasını istemek gerekir. Bu onun biriktirme ve bütçe yapma yeteneğini geliştirir. Bu sizin de nereye ve ne kadar harcama yaptığı konusunda fikir sahibi olmanızı sağlar. Para ergen için güç, bağımsızlık demektir. Aile içinse aynı zamanda harçlık kesme, bir ceza yöntemidir. Aslında bağımsızlaşmaya ve duygusal olarak kendini ailesinden ayırmaya çalışan ergen için, maddi olarak aileye bağımlı olmak zor gelir. Aile, harçlığı ergeni bağımlı kılmak ve yaptırım olarak kullanırsa, bu ilişkinin bozulmasına neden olur. Ergenler genellikle ihtiyacı kadar olmasa bile, sizin bütçenizin kısıtlılığı nedeniyle az harçlık almayı anlarlar. 14-15 yaşına kadar haftalık, daha sonra ise aylık olarak harçlık vermek uygun olur. Ergene gerek duyduğundan çok para vermek, onun bütçe yapmayı öğrenememesinin yanında başka sorunlara da yol açar. Yaşının gereğinden fazla para harcayabilen ergen, doyumsuz, amaçsız olmaktadır. Ayrıca para sayesinde yaşına uygun olmayan aktiviteleri deneme ve yaşıyla uyumsuz şeylere sahip olma geleceğe ilişkin büyük problemlerdir. Benzer şekilde ailenin olanakları olmasına karşın, yaşıtlarına göre çok az harçlık verilmesi ergeni utandırmanın ve güvensizlik yaratmanın yanı sıra yalan söyleme, çalma, uygunsuz işlerden para kazanma gibi yollara sevk edebilir. Yine de ergenlik yaşındaki her çocuğun, ailesinin onayını almadan sevdiği ya da istediği bir şey için para harcama hakkı vardır. Bunu harçlığından biriktirebileceği gibi ek gelir de arayabilir. Evde yapmakla yükümlü olduğu yardımlar için de para verilmemelidir. Ama onun sorumluluğu olmayan yardımlar için ek harçlık alabilir. Araba yıkamak, size ait bir yazıyı bilgisayarda temize çekmek, iş yerinizde bir yardımda bulunmak gibi... Bizim ailelerimiz genellikle, çocuğun hafta sonu ya da tatillerde çalışmasını sadece cezalandırma ya da tehdit olarak görür. Oysa deneyim kazanmak, kendi parasını kazanmayı öğrenmek ve sorumluluk almak için yasal olan koşullarda, 16 yaşından itibaren yarı zamanlı çalışmalar yapılabilir. Erişkinler için paranın anlamı ise başlı başına bir konu. Şimdilik araştırmaların, paranın başkaları için harcandığı zaman mutluluk getirdiğini bulduğunu söylemekle yetinelim.