Paralel İhanet Çetesi'nin (P.İ.Ç.) yalan, iftira ve alçaklık merkezi olduğunu, rehinelerimiz MİT'in tarihi operasyonuyla kurtarılınca daha iyi anladık.
Neler demişlerdi neler…
Şimdi alçaklıklarını yüzlerine vurma zamanı geldi.
İşte rezil Paralellerin yakın zamanda attıkları hayasız twitler:
Emre Uslu: "120 insanımız Ramazan'da da IŞİD'in elinde.
Olay CB adaylığı PR'ı içinse bir an önce adayınızı açıklayın da rehineler kurtulsun."
Hakan Şükür: "Algı nasıl ama. IŞİD CB seçimlerine bir hafta kala rehineleri bırakıyor ve IŞİD terör örgütü değil…"
Mehmet Baransu: "Ankara siyasetinden anladığım şu; rehineler bu hafta serbest kalacak ve Davutoğlu bu başarıyla Genel Başkan olarak kongreye gidecek…"

CHP'nin başı KK da "IŞİD Erdoğan'ı rehin almış durumda" demişti.
Ayrıca CHP'ye göre IŞİD, Erdoğan'a kıyak çekmek için biri bebek 49 vatandaşımızı rehin almıştı.
Amaç Erdoğan'a şov yaptırmaktı(!)
Umut Oran'a göre de yapılan danışıklı dövüştü.
En vicdansız haberi Cumhuriyet muhabiri Duygu Güvenç yaptı…
'İnsanlık dışı hesap' başlıklı haberinde Güvenç, rehin alınan vatandaşların Cumhurbaşkanlığı seçimlerine malzeme yapılacağını iddia etmiş, "Musul'daki rehinelere, seçim için mi ölüm korkusu yaşatılıyor?" demişti.
Erdoğan medyayı uyarmış ve "Biz rehineleri kurtarmak için gayret sarf ederken siz tahrik ediyorsunuz" şeklinde sitem etmişti.
Rehinelerin can güvenliğini tehlikeye sokan haberler üzerine Ankara 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, rehine haberlerine yayın yasağı koydu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ise yasağı 'sansür' olarak niteledi.
CE HA PE'nin başı, sonraki günlerde de benzeri çok şey saçmaladı.
MHP ve Paralel İhanet Çetesi, yani P.İ.Ç. de ondan aşağı kalmadı.
Muhaliflerin beklediği tek şey, esir aldığı kişileri boğazlarını keserek katleden IŞİD'in, Türk esirlerini de aynı şekilde öldürmesiydi…
Vicdanları böylesine kararmıştı.
Hepsinin hayali, siyahlara bürünmüş bir IŞİD elemanının, turuncu elbise giydirilmiş Türk rehineyi, Erdoğan'ı suçlamasından sonra vahşice öldürmesiydi.
Kadın, çocuk, diplomat, özel harekatçı, galiba en çok da bebeğin boğazının kesilmesine sevinecekti şerefsizler.
Bu anı beklediler.
Böyle bir trajedi onların çok işine yarardı.
P.İ.Ç.'iyle, muhalefetiyle, malum medyanın vicdansız yazarıçizer takımı bu tabloya bayılacaktı.
Ama şerefsizlerin beklediği olmadı. Dün sabaha karşı Başbakan Ahmet Davutoğlu Bakü'den, mutlu haberi verdi…
P.İ.Ç.'lerin, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı niye sevmediğini daha iyi anladık.
Rehineleri MİT kurtardı.
Hem de burunları kanamadan…
ABD'liler ve Almanların rehine kurtarma operasyonları fiyasko ile sonuçlanmıştı..
P.İ.Ç.'lerin hedefindeki MİT ise başarmıştı…
Şer cephesi bugün ne yazacak, ben
merak ediyorum…
Ya siz?
Eski adıyla Rıfat Yalçın'ın, değiştirdiği adıyla Rıfat Söylemez'in dosyasını henüz açmadık…
Sadece şöyle bir dokunduk.
Edepsiz hemen panikledi.
Bakalım yaptığı yolsuzlukların belgelerini yayınladığımızda, ne yapacak?
Arşivde çalışıyoruz.
Dün karaladığını bugün nasıl ve niye yaladığını göstermek için…
Biraz daha beklesin.
El mi yaman yoksa bey mi…
Herkes görecek…
Haşhaşiler de çapulcular da…