TRT İstanbul Radyosu Haber Müdürü Reyman Somer yıllar önce haberciliği bize şöyle tarif etmişti:
"Arkadaşlar, spikerin ağzından çıkan sözü, kulaklara gitmeden durduracak bir alet icat edilmedikçe, bilgiyi en az üç ayrı kanaldan doğrulatın."

Somer, haberin kitabını yazmıştı.
Meslekteki titizliği hep rehberim oldu.
Yolundan ayrılmadım hiç.
Öyle etkili anlatmıştı ki doğru haberciliği, unutmak ne mümkündü.
Sesi, kulaklara gitmeden durduracak bir alet! Böyle alet mi olur?
Yıllar geçti, teknoloji çok gelişti, hala böyle bir icat yapılamadı.
Muhabirlik yıllarımda da şimdi de üstadın
sözleri kulağıma küpe oldu.
Yalan, uydurma, yani asparagas ve iftira niteliğindeki haberlerden hep kaçındım.
Bilmeden hata yapmış olabilirim.
Bilerek asla.
Çünkü haber kutsaldır.
Somer hocayı geçen yıl kaybettik. Gazeteciler uzun yaşamaz.
Çok az gazeteci vardır 70'inden
sonrasını doyasıya yaşayabilen...
Hele haberciler…
Onlar mesleğin hızlılık ve çabukluk
ilkesini ömürlerine de
endekslemişdir sanki…
Erken giderler bu dünyadan…
Hüseyin Özay'ın 'Süleyman Şah Türbesi IŞİD'e veriliyor' haberi, bana Reyman hocamın "Spikerin ağzından çıkan sözü kulaklara gitmeden durduracak alet" sözlerini hatırlattı.
Çünkü haber asparagastı.
Ama Taraf'ın Yazı İşleri Müdürü Oğuz Karamuk'a göre değil.
Karamuk bizde de çalıştı.
Habercilik tarzı ve davranış bozukluğu yüzünden bizle ilişiği kesildi.
Şimdi Taraf'taki yalan haberlerle adından söz ettiriyor.
Süleyman Şah Türbesi'nin, rehinelerimiz karşılığında IŞİD'e verileceği iddiası kuyruklu yalan.
İddia, Dışişlerimizce yalanladı.
Habere imza koyanlara da vatan haini dendi.
Karamuk bir Paralel televizyonda 'Elimizde belge var' diye açıklama yaptı.
Güya 'hodri meydan' çekti.
Peki adama sormazlar mı?
'A be uşağum madem elinde belgen vardı niye yayınlamadın?'
Adam belgeyi yayınlamak için dava açılmasını bekliyormuş!
Hadi lan!
Seçimlerde halkın sillesini yiyen malum zihniyete, yalan ve iftiralar yetmedi.
Saldıracak yer arıyorlar.
Kudurdular.
Şimdi AK Parti ve Erdoğan'a oy verenleri hedef aldılar.
Her fırsatta hakaret ediyorlar.
Örnek, Cumhuriyet'ten Ceyda Karan…
Diğer adıyla 'Sarı Şeytan…
' Daha dün millete aptal dedi…
Sonra inkar etti…
Peki "Halkın eline pusulalar verildi.
Bak sen seçiyorsun işte" demek ne demek Ceyda hanım?
Biliyorsunuz Taraf yazarı Amberin Zaman da Müslümanları aşağılamıştı
.Kadın; Karan'ı savunacağım derken bir çuval inciri berbat etti.
Ve yoldaşları kadın gazetecilere 'o.. spu' ve 'kahpe' dedi.
Utanmadan gazetesinde "Bizleri "s-ke, s-ke" öldüreceklerini ilan ettiler" diye yazdı.
Kim miş o terbiyesiz?
Mahkemeye gittiniz mi Amberin hanım?
Bence böylesine aşağılık bir fantezinin yazıya alınması, edepsizliğin nirvanasıdır.