Nereden nereye değil mi?
Gürültü patırtı derken bu seçim de bitti. 'Ne olduk' değil, 'Ne olacağız' demeli…
Eskilerimiz bu lafı boşa etmedi.
Bu söz, binlerce yaşanmışlığın imbikten süzülmüş halidir.
Kelamın hasıdır yani…
***
Mesela gazeteci
Derya Sazak…
Çok satan bir gazeteden
Durdu'nun paçavrası
Yurt'a kadar düştü.
Süper Lig'den amatör kümeye düşmek gibi bir şey bu.
Sevinmedim tabii.
Ama devletimizi korumak gibi bir sorumluluk taşıdığımızı aklımızdan çıkarmamalıyız.
Devlet ve millet söz konusu olunca akan dereler durmalı.
Mesleki refleksimizi buna göre ayarlamalıyız.
***
Dünkü seçim yeni Türkiye'nin kapısını açtı. Çok
şey değişir artık.
Statükocular yok olur…
Devletin sırlarını çalıp ortalığa saçan çeteler, devlete meydan okuyan savcı ve gazeteci tayfası gider artık.
Paralel İhanet Çetesi'nin
(P.İ.Ç.) sonu gelir.
Telefonlarımızla da barışırız.
Çünkü kanun dışı dinlemeler son bulur.
***
Aydın Doğan yıllarca uğraştı,
Erdoğan'ı, pijamayla karşıladığı
Mesut Yılmaz'a benzetmek istedi.
Beceremedi.
Ama
Ekmel'i Cumhurbaşkanı adayı yapmayı başardı.
Seçilemedi o başka…
Planı bozuldu.
P.İ.Ç.'le işbirliği de işe yaramadı.
Damadı
Mehmet Ali Yalçındağ, numaradan mı Erdoğan'a destek verdi bilmem.
***
Yalçındağ'ın açıklamasından hemen sonra
Enis Berberoğlu'nun Hürriyet'ten gitmesi tezgah gibi geldi.
Aydın Doğan'ın
"Gazetecilik hep hükümete vurmak değil"
sözleri de.
Neyse o cenahtan geç de olsa biri doğruları söyledi.
***
Sözcü gazetesi seçim yasaklarına uymadı.
Erdoğan karşıtlığını sürdürdü.
Yine yalan yazdı.
Kafa karıştırmak istedi.
İsrail uşağı, Paralelci
AMK'nın
Sözcü'sü sabah sabah herkese
"Olmaz arkadaş, bu kadar da olmaz" dedirtti dün.
***
'Göbeğini kaşıyan adam', 'Oyunu makarnaya satanlar', 'Bidon kafa', 'Bunlar para diye analarını dahi satarlar' diyerek vatandaşa hakaret etmeleri az geldi şerefsizlere.
Şimdi de Erdoğan'a oy verenleri ırz düşmanı ilan ettiler.
Beş para etmez çakal bunlar.
***
AMK'nın
Sözcü'sü Erdoğan'a oy verenler için,
-"Halkını öldürenler"
-"Din adına kelle kesenler"
-"Türk, Kürt, Alevi, Sünni diye bölücülük yapanlar"
-"Irkçılar, tecavüzcüler"
-"Vatan hainleri, hırsızlar"
-"Şehit babasını tokatlayanlar"
-"Sokakta halkını öldürenler" diye aşağılık başlıklar attı.
Manşete de
"Ey millet aşağıdaki yazıyı iyi oku ve ona göre oy ver" yazıp damar yapmak istedi.
***
Ekmeleddin'i işaret eden kısımda da,
-"Atatürk'ü sevenler"
-"Kur'an ve dini ağzına sakız etmeyenler"
-"Birbirine mezhep, soy sop, ırk ve kökeni sormayanlar"
-"Özgürlüğüne sahip çıkanlar" diye yazdı.
Açıkca
'çadır adaya oy verin' dedi.
Yemedi ama suç işlediler.
Şimdi YSK ne yapacak göreceğiz.
***
Uğur Dündar, Köpekçi Bekir, Emin Çölaşan, Romantik zampara Can Dündar ve
Yılmaz Özdil…
Hepsi seçmene Ekmel ayarı çekti:
Hele de Atatürk pozu veren
'Bidon kafa' Yılmaz…
O da
'oylar Ekmel'e' notu düştü köşesine…
Her niyeyse
Zinacı Ahmet yazmadı.
'Yazdırmadılar mı', bilmiyoruz.
Yazsa kim bilir neler döktürürdü.
***
Paralel İhanet Çetesi'nin
(P.İ.Ç.) gazetesi
Zaman da malum adayı işaret eden haber ve yorumlarla doluydu dün.
Milleti kandırmak için, artistlerin, siyasetçilerin, şairlerin vesikalıklarını yan yana koyduğu bir sayfa hazırladı
Dumanlı Ekrem.
Ama sökmedi.
Rahmetli
Ömer Öngüt hoca yıllar önce Cemaat'in ne mal olduğunu vaazlarında sık sık anlatırdı.
'Hakikat' dergisi Ömer Hoca'nın eski sözlerinden alıntı yaptı şimdi.
Rahmetli,
"İki gayemiz var; iman ve vatan" demişti.
Yani devlete toz kondurmazdı.
Bir de malum şahsa bakın.
***
30 Mart'ta
'kaos' yaratmak isteyen
CİHAN Haber Ajansı bu seçimde de provokasyon yapmak istedi.
Sandıklar kurulmadan
'Cihan'a sandık engeli çıkarıldığı' şeklinde yaygara koparıldı.
İnsan Allah'tan korkar…
Seçimden bir gün önce sandık kurulduğu hangi ülkede görülmüştür! Çarkçı
Kemal
de her zamanki gibi…
"Sandık engeli diktatörlüktür" şeklinde açıklama yaptı.
Yeter yahu!
Yeter bu kadar yalan!
Bu millet aptal değil.
Adam olun adam…
***
Neyse…
Seçim bitti…
Şimdi
çalışma zamanı.
Durmak yok yola devam…
Epey işimiz var çünkü…
Başta P.İ.Ç.'ler ve kumpasçılar, Hangi şehirdeyse bulunacak, yaptıklarının hesabı sorulacak.
İşimiz çok zamanımız az.
Tahammülümüz de kalmadı.