Ulan sen bayraktan ne anlarsın be şerefsiz!..
Şanlı bayrağımız kafayı bulunca hatırlanacak şey değil.
Çektin mi kafayı, gaza gelir bayrakla ilgili nutuk atarsın ancak.
Oysa 'bayrak' demek memleket demek, Bayrak demek 'vatan' demek, Bayrak demek iş ve aş demektir.
Vardar Ovası da rakı içme yeri değildir.
Anladın mı ideolojik it!
***
Başbakan Erdoğan'a bayrak, millet ve devlet üzerinden laf edecek en son kişiler bu sahte Atatürkçülerdir.
Şanlı bayrağımızı ideolojilerine alet ederler ancak...
Hizmet yapmazlar, Sadece yakıp yıkarlar…
İki kadeh içip,
Çanakka le, Kurtuluş Savaşı, Sarıkamış kahramanı kesilir bu itler.
Kafa kıyak olduğu için bayrak muhabbeti karı kız geyiğine dönüşür. Böyledir bu şerefsizler…
***
Hem savaş lafını duyunca fare gibi kaçacak delik ararlar.
Askerlikten de kaçarlar…
Gelen şehitlere bakın, Nereliler…
Kimin çocuğudurlar…
Babaları ya çiftçidir ya da bakkal…
Nedense hep garibanlar şehit olur.
Boğaza nazır yalılarında elinde kadeh ahkam kesenlerden birinin çocuğunun şehit olduğunu duydunuz mu hiç?
Ya patronların çocukları bayrağımızın rengini bilir mi acep?
Hükümete bayrak üzerinden vuran malum gazetecilerin hangisinin çocuğu askerlik yaptı?
Hangisi dağda çatıştı?
***
Bu sahte Atatürkçüler, Rakı eşliğinde sanat müziği dinler, Dansözün göbeğinden alkol içer.
Memleketi böyle kurtarır, Bayrak muhabbetini de böyle yaparlar.
Kafayı iyi olunca çevreci kesilirler.
Ama şişeyi ormana atarlar.
Bunlar bir rakı içmeyi bir de karı oynatmayı sever…
Memleketi değil…
***
Memleket insanı aç susuz, ne önemi var!
Onlar askere gitmeli!
Bayrağı onlar beklemeli!
Ve onlar ölmelidir!
Nasılsa onlar bidon kafadır, makarnacıdır, köylüdür.
Onlar AK Parti'ye oy verdikleri için zencidir.
Soma madeninde ölmeyi de onlar hak etmiştir!
***
Sahte Atatürkçüler Başbakan'ın bayrakla ilgili açıklamasını da beğenmedi.
Kimi
"Polisi de böyle kışkırttı" dedi.
Kimi de
"Askere vur emri" vermekle suçladı Başbakan'ı...
Başbakan haksız mı?
Birisi, garnizonun duvarını aşacak, Türk bayrağını indirecek, O bayrak inerken görevliler de seyredecek.
Niye?
Çözüm süreci sekteye uğramasın(!) diye…
***
O it oğlu it garnizonun içine kadar girip direğe çıkmışsa eğer, Şanlı bayrağı indireni sen de indireceksin ki, Bir daha kimsenin eli bayrağa uzanmasın.
Tıpkı
Kıbrıs'taki gibi…
1996 yılında
Tasos İsaak adlı Rum genci
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarına geçmiş, sınırdaki
Türk Bayrağı'nı indirmeye çalışmıştı.
Ne Türk askerinin
'Dur' emrini ne de uyarı ateşini dinlemişti.
Sonunda boynundan vurularak oradan indirildi.
Bayrağımıza uzanan eller işte böyle kırılmalı.
Kurşunu alnının ortasından yemeli.
Var mı itirazı olan?