"Devlet ittifaktan doğar; devletsizlik ise nifaktan," demişti rahmetli Ömer Öngüt Hoca…

İnsanın içi ağrır mı?
Benimki ağrıyor işte…
Yaşadıklarım ve duyduklarım yüreğimi deliyor.
Örneğin dağa kaçırılan çocuklar…
Ve onların ağlayan anaları, 'Yavrumu istiyorum' diye yürek parçalayan feryatları..

Savunma sanayimizin projelerini çalan Cemaat ajanlarının bunları İsrail ve ABD'ye vermesi…
Cemaat adı altında örgütlenen casus şebekesinin ihaneti.
Sanatçı kisvesi altındaki bazı elemanların, yeni acılar, yeni ölümler yaşanması için gösterdiği çabalar!

İP'çi Aydınlık Gazetesi'nin, AMK'nın Sözcü'sünün ve Durdu'nun gazetesi Yurt'un, TGB örgütüne yaptıkları toplu isyan çağrısı…
Karanlığın özellikle seçilmesi.
Cemaat adı altında, kan emici yapılanma.
Ve Hayri'nin anlattıkları…
Meğer neler olmuş…
Ne canlar yanmış. Başbakan Erdoğan'ın dik duruşu olmasaydı daha kaç kurban verecektik kim bilir.

Karun gibi oldular, sonra da halkın iktidarını yıkmaya kalktılar.
Allah korkuları da yok.
ABD ve İsrail'in maşası bunlar…
Duydukça üzülüyorum.
Yüreğimin acısı nasıl geçsin ki?

Hayri'nin yaşadıkları, korkunçtu.
Anlattıkça ürperdim.
Kendimi bir an orada hissettim.
İki bin kişiyi bir salona yığmışlar.
Sonra kapıları kapattılar.
Dinledikçe, hasta yüreğime bıçaklar saplandı.
İstanbul Örnek Mahalle'de Fethullah Hoca'ya ait öğrenci yurdunda yaşandı bu olay.
Meğer inananları yıllarca bu tip tezgahlarla gasp ettiler.

Kadir Topbaş'ın yakını Kadıköy Saray Muhallebicileri'nin sahibi Osman Yıldız'ı da o yurtta kıstırdılar.
Onu tanırım…
İyi insandır, Hayırseverdir…
İyi bir müslümandır. Yıldız, Hayri'yi 'Ayet ve Hadis' sohbeti için davet etmişti o yurda.
Salonun ön tarafındaki koltuklar deri, arka taraftakiler tahtaydı…
İkisini de ön sıraya oturttular.
Durumu yadırgadılar.

Ayet ve hadisten söz edilmedi.
Hemen kapılar kapatıldı.
Dışarı çıkmak da yasaklandı.
Çoğu şoktaydı.
Sahnedeki adam Yıldız'a, '300 öğrenci okutacaksın' dedi…
O 'yetti gayri' deyip talebi reddetti.
Kıyamet de ondan sonra koptu…

Rahmetli Ömer Öngüt hoca, Fethullah Gülen'in 'Narcılık' dini kurduğunu yıllar önce vaaz etmişti.
Ama malum Cemaat'e anlatamamıştı.
Ömer hoca çok haklıymış.
Kandırdıklarını böyle soydular.
O gün Yıldız'ın parasını alabilmek için epey uğraştılar.
O 'Vermem' dedi, Onlar 'Vereceksin' diye bastırdı.

Hayri'nin sabrı da o zaman taştı.
Cemaat'in adamına "Yasin Suresi'nin 21'inci ayetini hatırlattı ve sordu:
"Bu surede Allah 'Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadır' diyor, siz necisiniz?" diye bağırdı.
Şaşırdı adam.
Kimse böyle bir tepki beklemiyordu.
Susturmak istediler.
İşe yaramadı.
Mecburen kapıları açtılar.
İkisi de orayı terk etti.
Osman da Cemaat'i.

Daha sonra paralelci savcılar, Osman'ın peşine düştü.
Emdiği sütü burnundan getirdi.
Cemaat milletin kanını, yıllardır böyle emerek baronlaştı.
Şimdi milletten gasp ettikleri paralarla, Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya kalkışıyorlar.
CIA ve MOSSAD'ın ise bir dediğini iki etmiyorlar.
Hem Gezi'cilere hem de CHP'ye hükümet'i indirmesi için destek veriyorlar.