Bugün 27 Mayıs...
Başbakan Adnan Menderes hükümetine yapılan askeri darbenin yıldönümü.
Hürriyet gazetesinin, "Türk ordusu vazife başında" manşetiyle çıktığı gün bugün.
Mayısın son günleri.
Başbakan Menderes,
Dışişleri Bakanı
Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın darağacına gidişinin acıklı hikayesinin başladığı gün bugün…

Milli Şef İsmet İnönü ve CHP'lilerin keyiften 'misket havası' oynadığı günün 54. yılı.
Trabzon mebusu rahmetli amcam Salih Zeki Ramoğlu ve arkadaşlarının tutuklandığı günün de yıldönümü.
Acılarımız hala taptaze.
O korku dolu günlerin ardından, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat postmodern darbesi geldi.

Çok şükür AK Parti hükümeti sayesinde askeri darbeler tarih oldu.
Ama yerine yargı darbeleri geldi.
7 Şubat 2012'de saatler 17.00'yi gösterirken yargı darbe girişiminin ilki başladı.
Hesapta MİT müsteşarı tutuklanacaktı.
Sonra da Başbakan.
Savcı Zekeriya Öz'ün kelepçe hayali böyle gerçekleşecekti!

Bu arada Pensilvanya'daki için inşa edilen iki saray da bitmek üzereydi.
Adam Humeyni benzeri bir operasyonla Türkiye'ye gelecekti.
Saraylar ABD başkanının 'Beyaz Saray'ına özellikle benzetildi.
Biri Gölbaşı'nda, diğeri Bursa'da inşa edildi...
Hakan Fidan operasyonu, ameliyat masasındaki Başbakan'ın müdahalesiyle gerçekleşemedi.

17 Aralık'ta ikincisi geldi.
Savcı Celal Kara ve arkadaşları Bakan çocukları ve işadamlarını gözaltına aldırdı.
25 Aralık'ta da bakanlarla ilgili şok iddialar servise kondu.
Fezlekeler hazırlandı.
CHP lideri KK, doğruluğu kanıtlanmamış düzmece kasetleri ve tapeleri basına servis etti.

Plan aksayarak da olsa işliyordu, Ablalar, abiler seçim öncesi ev ev gezdi...
'Yalanlara' halkı inandırmaya çalıştılar...
Cemaat her yolu deniyordu.
CHP ve MHP ile birlik oldu. Hedef Erdoğan'dı.
Samanyolu, Bugün, Kanaltürk, Zaman gibi yayın organlarında, büyük bir karalama kampanyası başladı.

Amaç Başbakan'ı indirmek, yerine geçici bir hükümet kurmak, Ardından da Yassıada benzeri bir mahkemede Başbakan'ı yargılamaktı. 'Devrin Başbakanı' ifadesinin yer aldığı fezleke önceden hazırlandı...
Montaj ses kayıtları, AMK'nın Sözcü'sü ile Doğan medyasına noktasına virgülüne kadar yazdırıldı...
Malum savcılar adliye çevresinde bildiri okudu. Sonra HSYK'nın ültimatomu geldi.

Pensilvanya'daki olanları keyifle izliyor.
Ceketini giymiş hazır bekliyordu.
ABD, İsrail, Almanya gibi devletler de elinden geleni yapıyordu.
Büyük lider Erdoğan'ı yıkmaya karar verilmişti.
MİT TIR'ları bunun için durdurulup arandı...

Başbakan Erdoğan'ı teröre destek vermekle suçladılar.
Mursi gibi onu da hapse atacaklardı.
Başbakan dik durdu.
Millet de ona sahip çıktı. Ve 30 Mart'ta hem cemaat hem de muhalefet boylarının ölçüsünü aldı...
Kurdukları tuzağa düştüler.
Helâk oldular...
Planlar ele geçti.
Pensilvanya'dakinin, 'yolsuzluk' maskesi altında darbe yapacağı anlaşıldı.

Bugün 27 Mayıs…
Kanlı darbenin 54. yılı…
İdamların ve nice acının yaşandığı sürecin başladığı gün bugün.
Aynı zamanda milletin iradesinin gasp edildiği gün bugün.
CHP aynı CHP.
Plan gerçekleşseydi aynı acılar tekrar yaşanacaktı.
Millet Başbakan'ına sahip çıkmasaydı Türkiye en az 50 yıl daha kaybedecekti.
Bunu düşündüm.
Birlik ve beraberliğin önüne hiçbir gücün geçemeyeceğini de...