Haşim Kılıç ayıp etti.
Hem de çok.
Konuğu olan Başbakan'a evinde bu nezaketsizlik yapılır mıydı?
'Hukukçu'dan ziyade bir siyasetçi gibi konuştu.
Dahası ana muhalefet liderinden farksızdı.
Malum medyaya da 'Kızılderili dansı' yaptırdı.
Adamlar sevinçten dört köşedir şimdi.
Kimi 'bombaladı' kimi de 'geçirdi' türünden başlıklarla çıktı.
Yani Kılıç, seçime giderken 'kılıcını' çekti.
Hayırlısı olsun.
Bu da geçer nasılsa...
Siyasi içerikli konuşmanın AYM Başkanı'na hiç yakışmadığını belirtmem lazım.

Emin Çölaşan da Başbakan'ın kendi insanına baskı yaptığını, sonra Ermeniler için gözyaşı döktüğünü yazdı…
Nerede?
AMK'nın Sözcü'sünde… 'Baskı' ha?
Bu nasıl baskıdır ki herkes ağzına geleni söyler?
Yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızdadır.
Her gün çekinmeden hükümete söver, hakaret edersiniz, Kimse de karışmaz.
Bu ne yaman çelişkidir arkadaş? AMK'nın Sözcü'sünün sol köşesini tutan Uğur Dündar aga da 'Çocuktan korkan iktidar' başlıklı yazısında, iktidarın artık kovboy filmi dekoruna döndüğünü yazıyor…
Hangi çocuk?
Ne dekoru?
Aslında bu 'Yusuf, Yusuf ettiğinin ifadesidir.
Çünkü '28 Şubatçı gastecilere' hesap sorulacak. 'Yusuf Yusuf' edenlerden biri de Emre Uslu'dur.
Bu yüzden halkı kalaylıyor.
Cemaat'in tetikçi yazarı Uslu, 'Turşu' başlıklı yazısında belli ki AK Parti'nin zaferini sindirememiş.
Vatandaşa hakaret ediyor.
Tıpkı Köpekçi Bekir ve Yozdil Yılmaz gibi... Uslu yazısında; "Cemaat senin kavanozunu kıracak, devleti yıkacak' diyen siyasetçiyi, (yani Başbakan'ı) 'O kavanozdan çık, pisliği sen de hissedersin' diyen cemaate tercih etti" diyor.
Pis koku...
Turşu...
Kavanoz…
Küflenme...
Emre efendi de korkusundan mıh kesiyor. Kim ne derse desin, 'Cemaat' gibi kendilerini fildişi kulede gören, Dumanlı Ekrem, Uğur Dündar, Ahmet Hakan, Emin Çölaşan, Ertuğrul Özkök, Köpekçi Bekir ve Top sakal çetesi, mutlaka hesap verecek… Aydın Doğan'ın Hürriyet'i de hükümeti kötülemek için, 'Hemşin' manşetini attı dün.
Hangi yüzle?
Adam Niğde'nin, Gümüşhane'nin ve Kaz Dağları'nın altını üstüne getirdi.
Oraları mahvetti.
Utanmadan şimdi yeşil sevdalısı kesildi…
Ulan, uzaktaki insan belki numaranızı yer.
Ama ben yer miyim?
Karadeniz'in her metrekaresi ayrı bir Hemşin'dir… Aydın Doğan medyası, rahat durmayacak.
Milletin yakasından düşmeyecekler:
"Sonucu Gezi tipi halk isyanları belirleyecek.
ilk raunt ise 1 Mayıs'ta Taksim'dedir!"
Hürriyet bu ifadelerle sokak terörü için provokasyona başladı bile! Anlaşılan Gezi kalkışmasının ardından 17 ve 25 Aralık'ta paralel çete eliyle sahnelenen darbeden de iş çıkmayınca şimdi de çareyi sokaklarda aramaya başladılar.
Doğan medyası manşetleriyle onlara destek oluyor.
Haşim Kılıç'ın politika kokan 'nezaketsiz' sözlerini nasıl verdiğine iyi bakın. Sahi siz nesiniz yaa?