Kapandı gitti… Cemaat tetikçiliği ancak bu kadar sürebildi…
Yalan,
Tezvirat,
Tezgâh,
Fitne, fesat
Ve her türlü oyun…
Adamların kafası basmıyor ki…
Bu seçim sonuçları Bizans oyununa 'karşı' Anadolu isyanıdır…

Onlar yazdıkları yalanlarla, Çoban yerine koydukları,
Bidon kafalı dedikleri, Göbeğini kaşıyan adam diye aşağıladıkları güzel yurdumun güzel insanlarını kandıracaklarını sandı…
Ama millet kanmadı.
Artık kanmaz da… Halk doğruyu biliyor.
O yüzden millete karşı çıkan 'Karşı' gazetesi kapandı. 'Gezi'nin kışkırtan ismi, Ruh ikizi insanlarla Cemaat'i bir araya getiren Serdar Akinan…
Bu adam daha önce Kan Uykusu'nu çekerek asker yakınları ve milliyetçi damardan beslenerek bol para kazanmıştı.
Daha sonra Kandil'e çıktı.
Burada bir belgesel çekti.
Kürtlerin gözüne girmeye çalıştı.
Ulusalcı/solcu takımla Cemaat'i bir araya getirdi. Cemaat tarafından finanse edilen Karşı gazetesini çıkardı.
'Satmadığı' için önceki gün kapanan 'Karşı' giderayak "AKP'de çatlak var" başlığıyla 'fitne' çıkarmayı da ihmal etmedi… Yani 'yerse' dedi, Ama yine yemedi.
Baş tezviratçı Serdar Akinan şimdi öfkesinden kuduruyordur.
Baş yalancı AMK'nın Sözcü'sü de palavranın dozunu artırdı.
Lavuk 'Israrla duvara işersen taşı delersin'
sözüne inanmış gibi. Sokakları karıştırmak, Gezi benzeri olaylar çıkarmak için Cemaat'le sıkı iş birliğine giren CHP ve radikal gruplar ortalığı yangın yerine çevirmek için fırsat kolluyor.
'1 Mayıs Taksim' ısrarı bu yüzden olabilir.
Hazırlıklı olun.
Ağır mağlubiyeti sindiremeyenler 'Seçime hile karıştırıldı' propagandasını boşuna yapmıyor…
Göle maya çalıyorlar!
'Ya tutarsa!..' Baş tezviratçı Hürriyet'e gelince, o da son kozunu oynuyor…
'Kurttan kuzu doğmaz', Yani huylu huyundan vazgeçmez… Dün okuduğum haber bu sözümü doğruladı…
Bunlar şeytana bile pabucu ters giydirir.
AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun "Başbakan kendini güvende hissetmiyor" başlıklı bir açıklamasına yer vermiş Aydın Doğan'ın Hürriyet'i. Haberin başlık ve spotunda "Sayın Başbakanımız da kendini güvende hissetmiyor.
Zaten kendisi de söylüyor"
cümlesi var.
Ama Başbakan'ın neden kendini güvende hissetmediğine dair tek satır yok.
Bunu ancak haberin sonunda öğreniyoruz. Meğer Başbakan yasadışı dinlemelerden dolayı kendini güvende hissetmiyor.
Yani kaygı ve endişe 'iletişim güvenliğine' ilişkin.
'Güvende hissetmeme' ifadesi ise aslında bir korkunun değil, eleştiri ve sitemin dışa vurumu. Hürriyet bile bile olayı çarpıtıyor.
Niye?
Sebep belli.
Halbuki onlar Başbakan'ı hiç tanımamış.
O Allah'tan başka kimseden korkmaz… Aydın Doğan da, bu ayaklarla bir sonuç alamaz.
Bunu hâlâ anlamadı.
Biri bunlara "Zor her oyunu bozar" sözünü bir daha hatırlatmalı.