CHP'li Umut Oran, "Erdoğan, 30 Mart'ta koltuğunda oturamayacak" dedi.
Peki, nereden duymuş? Üflemişler…
Adam tellal ya, Kara propagandacı ya...
***
Twitter'in kapatılması ile panikleyen Cemaat, belli ki ona
görev vermiş.
Kaset yığınağı boşa gitmesin!
Umut efendi utanmadan, Türk mahkemelerini takmayan Twitter'a engel olmayı matbaanın yasaklanması gibi gösteriyor.
Patronu KK da tweeti ezanla eş tutmuştu. Bunlar budur işte.
***
Neyse…
Küçük bir tur yapalım. Önce
Avrupa'ya, sonra da
ABD'ye gidelim.
Bakalım Twitter oralarda bizdeki kadar özgür müymüş? Örneğin
Almanya'da Nazizmi öven bir tweet atmak mümkün mü?
Asla değil. Ama bizde Başbakan'a hakaret etmek mümkün.
Hatta küfretmek bile...
***
Peki ya ABD…
Orada durum ne? İki
yıl önce bir İngiliz, attığı tweet yüzünden ABD'de gözaltına alındı.
Sonra da ülkesine geri gönderildi.
Los Angeles'a giden İngiliz iki arkadaş
Leigh van Bryan ve
Emily Bunting Ulusal Siber Güvenlik Bölümü yetkililerince 12 saat boyunca hücrede tutullup sorgulandı.
Gerekçe neydi biliyor musunuz?
ABD'ye gitmeden önce attıkları şaka tweetlerde,
"Amerika'ya gidip orayı yok etmeden önce Marilyn Monroe'nun mezarını kazacağız" demişler.
Polis bu tweetlerin sebebini sordu.
Sorgu sırasında da onları aşağılayıp küfretti.
Herhalde o gençler bu olaydan sonra tweet atmaya tövbe etmiştir.
***
Twitter'ın bizdeki kadar
'özgür' olduğu ülke yok.
Buna inanın.
Bizde sevgilisine kızan, Twitter'a çıplak resimlerini koyuyor.
Montaj kasetlerle Başbakan'a iftira atıyor.
Eyleme bile çağırıyor.
Mahkeme kararlarını takmıyor.
Vergi de vermiyor.
Engellenince
Umut Oran gibi siyasilere de böyle tellallık yaptırılıyor…
***
Neyse ki Başbakan'ın çıkışından sonra Twitter bizde de işi ciddiye aldı.
Türkiye'de ofis açmaya karar verdi…
İnşallah
kazandığı milyarların da vergisini öder.
Başbakan halkının haklarını korudu yani.
Maval okumayı bırakın artık.