Cemaatle ilgili ihbar yağıyor.
Açıkça ismini veren de var, korkup saklayan da… Kimisi "Tuzağa düşürüldüm" diyor, Kimi aboneliğini iptal ediyor, Kimi de çocuğunu okuldan alıyor… Yani paralel yapının, kırk yılda ördüğü hırka tel tel dökülmeye başladı.

Tetikçiler kullanılıp, zengin vatandaşlar tuzağa düşürülüyor.
Nasıl mı?
Çevre illerdeki zenginler davet ediliyor.
Gelen işadamı ve esnaftan yardım isteniyor. Toplantıya katılan tetikçi zenginler yardım ayağına 50 bin TL'lik çekler, senetler veriyor.
Hatta apartman veren, daire ve arsa veren de var. Hedeflenen işadamı da bu jestlere karşı elini cebine atıyor, çeşitli miktarlarda çek veya senet vermek zorunda kalıyor. Peşin para veren de var. Anladığınız gibi aslında tetikçi zenginler hiçbir şey vermiyor.
Ne para ne senet ne çek ne apartman ne daire ne de arsa… Sadece hedefledikleri işadamlarından para kopartabilmek için veriyor gibi yapıyorlar… Toplanan paraların bir kısmı o bölgedeki kendi adamlarına kredi olarak veriliyor.
Zenginleştiriliyorlar.
Bir kısmı 1. kademe yöneticilerine gidiyor, kalanı da İsrail'
e gönderiliyor.

***

Hatay Reyhanlı'dan arayan emekli öğretmen S.L. geçen kurban bayramında Türkoğlu, Dörtyol gibi yerlerdeki Cemaat üyelerinden Afrika ülkelerinde kesilmek üzere küçükbaş hayvanlar için 250, büyükbaşlar için de 4 bin 200 lira para toplandığını, oysa kesim yapılan bu ülkelerde küçükbaş hayvana 15, büyükbaşa da 30 dolar ödendiğini, geri kalan paraların cebellezi yapıldığını söyledi. Kardeşi H.L. İzzet Baysal'da öğretim üyesi ve cemaatin has adamı… S.L. 600 kişiden milyonlar toplandığını, çok azıyla kurban kesildiğini, geri kalan paranın indiragandi yapıldığını iddia etti. "Müslümanlar böyle söğüşleniyor" diye sözlerine devam etti.
Günahı başlarına. Başbakan Erdoğan, "Ortalığa çok pislik dökülecek. Kurban kesiminden zekat toplanmasına, bankacılıktan sınavlara, ajanlık faaliyetlerinden tehdit, şantaj, haraç toplamaya kadar çok geniş bir yelpazede, çok çarpıcı, çok şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkacak" dedi.
Boş konuşmadı yani.