Yine yakıp yıktılar… Yapanlar da ortada…
Baktılar ki 'şehit' yerine 'barış' geliyor,
Şok oldular.
Dev projeler var.
Seçim de yakın…
"O halde karıştıralım" dediler.

Yalan ve dolanla, Benim temiz yürekli çevreci insanımı istismar ederek kızdırdılar…
Polis 'orantısız güç' kullanınca kötü niyetliye de gün doğdu.
Köpek balığı ısırığını,
Sosyal paylaşım sitesinde 'panzer ezdi' diye yutturdular…
Merhamet dolu insanımın yüreği acıdı…
Ve çıktı sokağa.
Gazı yiyince öfkesi kabardı.
Nihayetinde insan bu.
Eline geçeni fırlattı.
Provakatörler ise yakıp yıktı.
Baştakiler güya çevreciydi…
Ama çevre bırakmadılar.
Hortum geçmiş gibi oldu her yer…
İşyerleri, arabalar yakıldı…
Kaldırım taşları ve trafik ışıkları söküldü…
Çöp kovaları barikat oldu.
Zararın haddi hesabı yok.
Kim ödeyecek?
Tabii ki yine sen ve ben.
Tesellimiz can kaybının olmaması.
Eylem demokratik bir haktır.
Tabii vatandaşın canına, kamunun malına kast edilmediği sürece...
Aslında Bahtiyar Miroğlu isimli anarşistin tweeti işi özeti:
"Arkadaşlar hükümeti bugün düşürdük düşürdük,
Yoksa kuyruğumuzu bir daha dikemeyiz…"
Olay budur yani…