Mahalli sanatçı Dursun Dereli'nin önceki gece televizyonda okuduğu memleket havaları benim gibi gurbette olan Karadenizlilerin gözlerini ıslatmıştır.
***
Baharın ilk ayı nisanı da yarıladık.
Şimdi yemyeşildir bizim oralar…
Çaylar filiz vermiş, mor menekşeler ile beyaz papatyalar sarmıştır etrafı…
Lahanalar da sarı çiçekli
curumba* açmıştır.
***
Memleketimde kışlar ağır geçer.
Sordum, bu sene kar az yağmış.
Eskisi gibi yollar kardan kapanmamış.
Elektrikler günlerce kesilmemiş yani.
Cemreler düştü…
Havalar da ısınmaya başladı…
Çay üreticisi gübresini vurdu, filiz vermesini bekliyor.
Yakında başlar çaycının çilesi.
Bari fiyatı iyi olsa…
***
Memleketimin dağında bayırında hayat var,
Kan kaynatan bir güzellik…
Düzünde bayırında açan kır çiçekleri mutluluk iksiri gibi insana güç veriyor.
Romatizmalı nineleri bile evden çıkarır bu havalar…
Hem yakında yayla mevsimi de başlar.
***
Havaların ısınmasıyla birlikte tarla işleri de hızlanır bizim oralarda.
Anacığım günler öncesinden hazırlanırdı…
Havayı biraz iyi gördüğünde orağını beline takar bahçeye inerdi…
Dikenleri koparırdı nasır tutan elleriyle…
Hazırlık yapardı yaza…
Sonra küçük tarlalara, domates ve salatalık fidesi dikerdi…
Mısır bahçelerini bellerdi güçsüz kollarıyla…
***
Bizim oralarda maalesef kadınlar çalışır, erkekler kahveye oyuna gider…
Acımasız ilkel bir anlayıştır bu.
Azınlık olan esnaf da dükkanını açar, müşteri bekler.
Yani bölgede en büyük çileyi kadınlar çeker.
Anam da öyleydi…
Baharla birlikte tarlaya atardı kendini…
'Yapma ana' derdim ama dinlemezdi ki…
***
Gözümün önünde şimdi o boncuk boncuk terleri…
"Yoruldun anam" derdim alnındaki teri silerken…
"Yok uşağum, aposkalımı* bitirmeliyim" derdi…
Sonra da buz gibi soğuk suyu içerdi…
O günler nasıl anlayamadık şeker hastası olduğunu…
Şeker hastalarını ateş basar, ağzı kururmuş meğer…
"Ağzım kurudi" demesi boşuna değildi yani…
***
Çiçekli bir yaz günü kaybettim anacığımı…
Aradan yıllar geçti…
Ne çok çiçek açtı yaylalar.
Yaram daha derin şimdi,
Gözlerimdeki yaş daha fazla…
Efkarımı, derdimi, hasretimi anlatacak kelime bulamam ki…
Her baharda neler geçer gözümün önünden…
Ne hatıralar canlanır… Dün gibi…
***
Derdimi, sevdamı, hasretimi dizelere bıraktım.
Onlar benim yerime anlatsın, konuşsun diye…
***
Geldi bi kara duman
Dağlarun arasina
Kaderum da benziyor
Dumanun karasina
Göresledum yarumi
Hasret yureği dağlar
Gözden yaş akmaz ama
Kalbum oturmiş ağlar
Sensuz bu yaylalarda
Gülum zaman geçer mi
Sen çikmazsan yaylaya
Dağlar çiçek açar mi
Sevduğum sigarani
Ne of çeker içersun
Al beni da yanuna
Ne hasretluk çekersun
***
curumba: Yenebilen çiçek sapı.
aposkal: Yarım kalmış iş.