Kim ne derse desin…
İsterlerse avazı çıktığı kadar bağırsınlar.
PKK bitti artık…
Bunu ben söylemiyorum, bir istihbarat uzmanı söylüyor.
"Kesin mi" dedim, "Evet" dedi…
Yani o kadar emin konuştu…
Öncelikle dağdaki çocuklar ailelerine teslim edilecek.
Sonrası da gelecek tabii.

Hem muhalefeti hem de Türkiye düşmanlarını çileden çıkaran durum bu…
Dağlara barış gelecek ya, Dağlar barut değil çiçek kokacak ya,
Haliyle kan üstünden yaptıkları siyasetin de sonu gelecek.
Dertleri bu…
Politika yapacak başka malzemeleri de yok ki...
Ne yapsınlar bağırmayıp da...
Vatandaşı isyana teşvik etme zamanı şimdi!
Baksanıza Ergenekoncu Perinçek'in 'İP'ine asılanlara!..

Demek ki ateş sönmemeli…
'Öl de ölelim' muhabbeti herhalde bundandır.
Daha dün Muğla ve Erciyes üniversitelerinde öğrenciler bu sloganla birbirine girdi.
Manzara 12 Eylül öncesini andırıyordu.
O kâbus günleri geri mi geliyor yoksa.
İnşallah öyle olmaz ve gençlerimiz de siyasi ihtirasa kurban gitmez…
Barışla birlikte Türkiye'nin coşacağını bilen gerçek düşman zaten durmuyor…
Bari siz durun mübarekler.
Bu ülkeyi ve insanını seviyorsanız, bırakın kan akmasın, 'barış' gelsin.

Bakın PJAK, KDP, PYD, DHKP-C gibi terör örgütlerinin arkasında kimler var…
Sırayla gidelim mi?
Yunanistan, Suriye, İran, Irak ve İsrail…
Tabi bunlar vitrindekiler.
İşin asıl sahibi Almanlar…
Vitrindekilerin destekçisi onlar yani.
PKK'nın biteceğini gören Türkiye düşmanları, mutlaka yerine x isimli bir terör örgütü peydahlar…
İçeridekiler merak etmesin.

Barış umudunun yeşermesi ile TÜİK'in güven endeksi sonuçları ve Standard&Poor's kredi notu malum çevreyi çılgına çevirdi.
Çünkü bu durum, ülke ekonomisinin istikrarlı gelişimi ve sürdürülebilirliğine olan inancı da artırdı…
Mesela inşaat sektörü uçuyor.
Yerli ve yabancı yatırımcının güveni diğer sektörleri de tetikledi.

Geçen hafta yayınlanan TÜİK verilerine göre, Mart ayında bir önceki aya göre inşaat sektörü güven endeksi yüzde 10,9 oranında artarak 94,9 değerine yükseldi.
Sektörün yaşadığı belirsizlik, sağlanan güven sayesinde yeni yatırımların umudu haline geldi.

S&P'den gelen not artırımı, Ekonomimiz ve tüm sektörlere olumlu yansıdı…
Türkiye'nin kredi notunun BB'den BB+'a yükseltilmesi ülkemizi yatırım yapılabilir ülkelerin bir alt kademesine taşıdı…
Yeterli değil ama evet.
Yapılan büyük haksızlık…
Batan ülkelerin notu yüksek, bizimki 'yatırım yapılabilir'in bir altı.
Oldu mu şimdi?
Neyse…

Barışla birlikte her şey güzel olacak…
En başta kan akmayacak.
Sonra milli gelir artacak…
Faizler düşüşe geçti bile…
Tasarruflar yatırıma yönelmeye başladı…
Kredi notumuz daha da yükselecek.
Yabancı yatırımcının gelişi de hızlanır artık.
Hepsinden önemlisi yaylalar barut kokmayacak.
Fena mı?