Sene 1970…
Mevsim sonbahar,
Karadeniz parlament mavisine boyanmış.
Ve deniz çarşaf gibi…
Şimdi kalmadı ama,
Eskiden böyle havalarda hamsiler karaya vururdu.
Deniz içinde yürüyen bir siyahlık göründü mü eline delikli gaz tenekesini alan sahile koşardı…
Belli ki bir palamut ya da yunus sürüsü hamsileri kovalıyordu…
Yunuslara av olmaktan kaçan hamsiler can havliyle kendini karaya atardı.
Bu kez de sahilde bekleyenlere av olurdu.
***
Of'taki evimiz şahin tepesi gibi bir yerdedir.
Denize nazır küçük bahçemizdeyiz.
Babam ve ABD'li arkadaşı Mike ile denizde ilerleyen karartıyı izliyoruz.
Mike, Kaliforniya Üniversitesi'nde antropolog…
Türkiye'ye gelmiş…
Of'ta da babamı bulmuş…
Türkçesi çok iyi.
Bir gün sonra Diyarbakır'a gidecek…
'Hayırdır?' dedim, anlamadı…
"Niye gidiyorsunuz?" diye sorunca anladı.
"Ben gönüllüyüm, oradakilere İngilizce öğreteceğim" dedi.
'Hayret' dedim…
Yine anlamadı tabii.
Babam sert bir bakış atınca sustum.
Yoksa konuşacaktım daha.
Mike'ı yıllar sonra çözmüştüm.
***
Ama Konrad Adenauer Vakfı'nın Türkiye'de yaptıklarını hâlâ anlayamadım.
15 yıldır TGC ile ortaklaşa eğitim seminerleri ve Yerel Medya Ödülleri düzenliyor…
Hayırdır arkadaş?
Bu kıyak niye?
Biliyoruz marifet iltifata tabidir.
Yarışmalarda ödül alan arkadaşlarımı kutlarım.
Ama Konrad Adenauer ne iş?
Hakikaten amacı ne?
Almanlar kimseye bitini dahi vermez de…
'Alman usulü' diye bir deyimi boşuna kullanmıyoruz.
Bu cömertlik neden?
***
Eski DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel, Türkiye'de faaliyet gösteren Konrad Adenauer, Friedrich Ebert, Friedrich Naumann ve Heinrich Böll gibi kuruluşlarla ilgili pek iyi şeyler söylememişti.
Sayın Başbakan da 2011 yılında Makedonya gezisi dönüşünde Alman vakıflarına dokundurmuştu.
***
Konrad Adenauer, yıllardır milyonlarca avro harcar, yarışmalar düzenler, konferanslar verir.
İmamlarımızı bile eğitir.
Merakımı hoş görsünler lütfen.
Neden?
Açıklasalar da öğrensek fena olmaz.
***
Vakıflar, 'Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası' adlı kitapla gündeme geldi.
Necip Hablemitoğlu, Bergama'da siyanürle altın aranmasına karşı çıkanların arkasında bu vakıfların olduğunu yazmıştı.
Hablemitoğlu bir suikast sonucu öldürüldü.
Cinayetle vakıflar arasında bağ kuranlar oldu.
Ama olayın izi sürülemedi ve dosya faili meçhul kaldı.
***
Yarışma güzel, ödül almak da...
Ama gazeteci arkadaşlarım lütfen bu vakfı daha yakından incelesin.