Bir Hint düşünürü,
"Gerçek eğitim insana düşünmeyi öğretir" der.
Yazar Mark Twain'e göre de "Eğitim kafayı şekillendirmek içindir, belleği bilgiyle doldurmak için değil."
Bu iki öğretiyi hayata geçirmek gayesiyle yola çıkmıştı Yaşar Bayboğan…
Bubi tuzaklarıyla dolu yolda korkmadan ilerledi…
Amacına da ulaştı…
Şimdi binlerce genç gidiyor onun izinden…
Ülkemizin kalkınmasına katkı yapmak için.

O başkaları gibi şarlatanlık yapmadı.
Üç kağıtçılık da…
Yaşar ağbi hayatı boyunca adalet ve doğruluk ilkesinden ne ayrıldı ne de taviz verdi.
Koyu sohbetlerimiz oldu onunla…
Çektiği çileleri anlatırken yüreğim burkulurdu inanın.
Başkası olsa uğraşmaz, parasını daha çok kazanacağı işlere yatırırdı.

Çağ Üniversitesi'ni kurması kolay olmadı.
Hukuk Fakültesi'ni açması da öyle…
Bölgenin ilk hukuk fakültesidir orası.
Yıllar sonra Çukurova Üniversitesi ve diğerlerinde açıldı hukuk fakülteleri.

'Adalet' önemli bir kavram…
Adalet yoksa barış da yoktur…
Çünkü adaletin olmadığı yerde çatışma ve savaş çıkar.

Birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla sarsılan dünya düzeni küresel adaletsizliği doğurmuştur.
Yani adalet sanıldığından da önemlidir.
Hazreti Şems,
"Adalet dolu bir dünya mı yoksa merhamet dolu bir dünya mı istersiniz" demişti.
Kim adaletten yoksun bir dünyayı isteyebilir ki…
Çünkü hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesidir adalet.
Haklı ile haksızın ayırt edilmesidir…
Düşünürler eski çağlardan beri boşuna bu kavramla ilgilenmedi.

Çiçero, "Adalet hissi insanlarda doğuştan mevcuttur"
derken, "Adalet dünyadan kalkarsa, insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz" demişti
Kant. Clemenceau ise adaletsiz bir ülkeyi mezbahaya benzetmişti.
En önemlisini tabi Landor söylemişti:
"Adaletin gecikmesi de adaletsizliktir."

Örnek insan Yaşar Bayboğan,
Çukurova'nın ilk hukuk fakültesini 'adalet' kavramının yüceliğine inandığı için kurdu.
Onu çok yormuşlardı…
Yılsın, bıraksın istediler.
Adeta Çin işkencesi yaptılar.
'Hukuk' açmasın istediler.
Yılmadı.
1998'de fakülteyi kurdu.
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi, şimdi AB standartlarında eğitim veriyor…
Verdiği diploma ise evrensel…

Lütfü ve Gökhan Bayboğan…
Bu iki ismi bence dikkatle izleyin.
Onlar Yaşar ağabeyin canlarıydı.
Ne gururlanırdı onları anlatırken.
İki kardeş babalarının kurduğu fakültenin, 15 yılda dünya çapında bir eğitim kurumu haline gelmesinden çok mutlu.
Başarıları ortada…
Mesela Çağ Hukuk, geçen yıl HSYK ve sanal duruşma sınavlarında Türkiye birincisiydi.
Bu yıl çıtayı daha da yükselttiler.

4. Yargı Paketi TBMM'ye gelmek üzereyken, adalet ve yargı bu kadar tartışılıyorken aklıma düştü işte adalet savunucusu Yaşar ağabey…
Yaşar ağabey güzel adamdı…
Şık giyinirdi,
Delikanlı ve sözünün eriydi…
Bir eğitim gönüllüsüydü.
Çukurova'yı ve ülkesini,
Bir de eşiyle iki oğlunu çok severdi…
Yattığı yer nurla dolsun...