Can Dündar, Milliyet'te "Paşa'nın kızı" başlıklı yazısıyla,
Belki de Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e 'evladı' üzerinden vurmak istedi…
Dündar'ın iddiasına göre,
Ankara Üniversitesi Genelkurmay Başkanı'nın kızına torpilli kadro verecek…
Sayın Özel'in kızına o kadro verildi mi bilmiyorum.
O çocuk kadroyu bileğinin hakkıyla alsa bile
Dündar'ın yumruğunu yedi bir kere.
Necdet Paşa da öyle…
Belli ki bu yazıda bir 'maksat' vardı.
***
Bekir Çoşkun da,
'Paşa' başlıklı yazısıyla askere hakaret etmişti.
"Şu önündeki şey ne Paşa?.."
"Yemek tabağım..."
"İçinde ne var?.."
"Kemiğim..."
"Şu ne?.."
"Su tasım..."
"Ya şu yumuşak koltuk gibi olan?..."
"Minderim...
Üzerinde oturayım diye..."
"Kim veriyor bunları?.."
"Sahibim..."
Bu yazı da
'maksat'lı yazılmıştı…
***
Emin Çölaşan da dün köşesinden Genelkurmay Başkanı'na
'Maksatlı' bir mektup gönderdi…
Mektubunda özetle;
"Siyasi iktidar istediğini tutuklatıyor,
İstediğini ihya ediyor."
Çölaşan hakaret dolu yazısında,
Genelkurmay Başkanı için,
"İktidar yalakası…
Onursuz, Sarı öküzleri feda eden adam" dedi.
Her şeyi anladık da
"Sarı öküz"lerin kim olduğunu anlayamadık(!)
***
İnce Muharrem de,
Bir konuşmasında sırf hükümete vurmak için,
Ağzına geleni söylemişti.
"Askerleri 'Kürdistan' için tutukladılar"
"Balyoz" davası bir
"Kürdistan projesidir" diyerek abuk sabuk laflar etmişti kısacası.
'Maksat' yine aynıydı.
***
Uludağ sözlükte itin biri de…
"Rizeli Recep'in kafası kızmış generali hapse attırmış.
Bunu o makama seçenlerde suç.
Böyle başa böyle tarak" Diye yazmış…
Hem Türk silahlı Kuvvetleri'ne hem de Başbakana hakaret etmiş terbiyesiz herif…
Ekşi, mekşi tüm sözlükler
Bu tip
'Maksatlı' hakaret içerikli yazılarla dolu…
Adamlar hakaretlerine,
"Düşünce özgürlüğü" diyorlar…
Bu mu lan özgürlük?..
***
Subayları cezaevlerine, Başbakan koymadı.
Ama görüyorsunuz CHP böyle propaganda yapıyor.
Candaş matbuat da aynı telden çalıyor.
Subaylara
gözaltı emrini sanki
Başbakan vermiş gibi, halk kandırılıyor.
***
Oysa Başbakan her defasında TSK'nın ülkenin gözbebeği olduğunu çok kez tekrarladı.
Ama onu ne duyan oldu ne de söylediklerinden ders çıkaran…
Hesap başka çünkü.
***
Yani kimsenin amacı üzüm yemek değil,
maksatları bağcıyı dövmek…
Niyetleri
Başbakan Erdoğan'ı halka diktatör ve asker düşmanı olarak göstermekti…
Halbuki Başbakan kaç kez ilgilisine,
"TSK'ya haksızlık etmeyin" dedi, hâlâ da diyor.
***
Başbakan Erdoğan önceki akşam, Kanal 24'te
'Sansürsüz özel' programında bu konudaki rahatsızlığını bir kez daha açık açık dile getirdi…
Ve dedi ki:
"İçeride 400'e yakın emekli muvazzaf subay var.
Bunların ağırlıklı kısmı tutuklu.
Uzun tutukluluk süresi askerin moralini bozuyor.
Şüpheli şeklinde çağrılanlar oluyor.
Bir de ajan meselesi çıktı.
Bana göre bunların örgüt kurmaktan,
Örgüt elemanı olmaktan içeride olması çok ağır…
Delilleri kesinse, ver hükmünü bitir işi.
Ama yoksa, yüzlerce subayı, hele hele Genelkurmay Başkanını kalkar da bu şekilde değerlendirirsen, bu yanlıştır."
Hani Başbakan Erdoğan askerleri hapse attırmıştı.
Başka ne yapsın?
Hakim ve savcıları mı arasın?
Başbakan gözaltı ve tutuklamaların ordunun moralini bozduğunu ifade ediyor.
Daha ne yapsın.
***
Eski Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ'un tutuksuz yargılanması için mücadele eden de Başbakan değil miydi?
Galiba şimdi MİT Müsteşarı'nınkine benzer bir yasayı subaylar için de çıkaracak.
Bu konuda maksatlı propaganda ve yayın yapanlar bakalım o zaman ne diyecek.