Telefonu Alexander Graham Bell icat etti.
Bugün bir parçamız olan cep telefonunu da Martin Cooper buldu.
Öykü şu:
Motorola firmasının CEO'su olan Cooper, Eşiyle birlikte Karayipler'de el değmemiş bir adaya tatile gitmiş.
CEO'nun eşi, çocuklarıyla konuşmak istemiş.
Ama adada telefon yokmuş.
Haliyle kadın çok kızmış.
Oysa ıssız adaya maceralı bir gezi isteyen kendisiymiş.
Eşine "Motorola'nın başındasın. Portatif bir telefon yapamadın" diye çıkışmış.
***
Sonra Cooper çalışmalara başlamış. İlk
cep telefonu da kadının bu isteği sayesinde 1973'te ortaya çıkmış.
Yani başımıza bu belayı Cooper'ın eşi sarmış
Bugün o icatla konuşuyoruz.
Onun yüzünden de dinleniyoruz.
***
ABD, Utah Çölü'ne dünyanın en büyük telekulak merkezini inşa etti.
Bu öyle bir tesis ki,
Dünyadaki tüm telefon konuşmalarını, internet trafiğini, gizli yazışmaları anında yakalıyor.
Akıl alacak gibi değil.
***
Watergate skandalı, Nixon'ı koltuğundan etmişti.
Biliyorsunuz olay bir telefon dinleme olayıydı.
ABD hukuku, özel hayata izinsiz müdahaleyi affetmedi…
Türkiye'de ise
'dinleme'
sıradanlaştı maalesef.
Bizdeki uzun kulaklar işi öylesine azıttılar ki sonunda
Başbakan Erdoğan'ı bile dinlediler…
***
Arkadaşımın soğuk sesine bozulduğum için telefonu kapatmıştım.
O da kırıldığımı anladığı için hemen yanıma geldi.
Telefonunu sekreterime bıraktı.
Benimkini de arka odaya koydu.
Sonra kısık bir sesle,
"Ağabey beni dinliyorlar" dedi.
"Hayda… Niye?" dedim.
Parmağını ağzına götürerek
"Yavaş konuş" dedi.
Denileni yaptım…
Ama bir tuhaf oldum.
Kendimi hapisteymişim gibi hissettim.
***
Arkadaşım,
Eşiyle,
Çocuklarıyla,
Hatta yaşlı anasıyla bile konuşamıyormuş.
Garip bir durum değil mi?
Millet paranoyak olmuş. İşadamı,
siyasetçisi, gazetecisi…
Herkes dinlendiğini düşünüyor.
Jammer satışları zaten bu yüzden patlamış.
Yasal olarak kullanılamayan bu cihazda talep patlaması var.
Stoklar çoktan bitmiş bile.
***
Bu arada çeşitli telefon dinleme hikâyeleri de duydum.
Dinleyenin kulağını çınlatandan tutun da,
Mahkemeye başvuranına kadar yığınla komik hikâye…
***
Mesela, bir kamu kuruluşunun eski müdürlerinden biri,
Odasında Arapça harfler yazan bir yumurta bulunca
"dinleniyorum" diye telaşlanmış.
Çünkü o sıralar Arap ülkeleri ile gaz pazarlıkları yapmış.
Yumurtayı verici sanan müdür, Arap istihbarat örgütlerinin kendisini dinlediğini düşünmüş.
***
İnceleme sonrasında yumurtanın gerçek olduğu anlaşılınca müdür rahat bir nefes almış.
Ama olayın peşini de bırakmamış ve yumurtayı odasına koyanı araştırmaya başlamış. İşin
aslı sonradan anlaşılmış.
Meğer yumurtayı odaya, yükselmek isteyen bir memuru koymuş.
Sahtekâr bir muskacı, üzerine Arapça harfler yazdığı yumurtayı vererek
"Bunu müdürünün odasına koyarsan yükselirsin" demiş.
Garibim de inanmış.
***
Cooper'ın bulduğu çağın icadı yıllardır insanlığın hizmetinde.
Lakin şu dinlemeler olmasa...