Başbakan Tayyip Erdoğan, dün İzmir'de coşkulu bir kalabalığın alkışları eşliğinde, gerçekten çok dikkat çekici, tarihsel göndermelerle donanmış, üzerinde durulacak bir İzmir konuşması yaptı. Erdoğan, ardından İzmir ve Ege'nin büyükşehir ve il başkan adaylarını açıkladı.
Aylardır İzmir'e aday olabileceği konuşulan, kabinenin en başarılı bakanlarından, tecrübeli siyasetçi, İzmir Milletvekili, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım; AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. AK Parti, geçmiş yerel seçimlerin aksine, bu kez İzmir'de partisi için en doğru aday seçimini yapmış oldu.
İCRACI KİMLİK
Siyasette 'pozitif söylemi', bakanlığındaki 'hizmetleri', 'ironik zekası', özellikle 'icracı kimliğiyle' öne çıkan Binali Yıldırım; İzmir'de seçim kazanma iddiasıyla yola çıkıyor.
Siyasette, bazen bir insanın yaptığı işler, ne kadar başarılı olursa olsun, yerel seçimde adaylığa soyunduğunda, 'adaylık mayası' halk arasında tutmayabilir. Özellikle İzmir gibi 'aidiyet' duygusunun yüksek olduğu (geçmişi kozmopolit) bir kentte, bunun örneklerine çok sık rastlanmıştır.
Binali Yıldırım için, aynı risk geçerli olabilirdi. Ama tam aksi olduğunu, gözlemlerime dayanarak vurgulayabilirim. İzmir'de Binali Yıldırım ismi ve adaylığının mayası, açıklanmadan tutmuştu. Ciddi şekilde 'hizmet adamı Yıldırım' algısı oluşmuştu. Şimdi sokağa çıkıp, İzmirlilerle konuştuğunuzda, oy verecek olsun ya da olmasın; taksicisinden büfecisine, işadamından öğrencisine kadar; bu algının ciddi izlerini görebilirsiniz. Yani İzmirliler'in önemli bölümünün zihninde, 'sempatik', 'hizmet etmek isteyen' 'çalışkan', 'pozitif' bir 'Binali Yıldırım' algısı yerleşmiş durumda.
RAKAMLAR NE DİYOR?
Bu noktada, sizce AK Parti, Binali Yıldırım ile İzmir'de seçim kazanabilir mi?
Gerçekçi değerlendirme yapabilmek için; 2009 yerel seçim sonuçlarından çok; şu anki siyasi aktörlerin tam ortasında bulunduğu 2011 milletvekili genel seçim sonuçlarına bakmak, daha objektif yaklaşım getirir. Önümüzdeki yerel seçim sürecinde; Türkiye'de en önemli, en ilginç siyasi yarışın yaşanacağı kentlerin başında, İzmir geliyor.
İzmir'de yerel seçimi, sonuç açısından çantada keklik gören anlayış, kafasını taşa çarpar.
2011 Milletvekili Genel Seçim sonuçlarına baktığımızda, bu durum daha iyi anlaşılır.
AK Parti 2011'de, İzmir'in en önemli ilçelerinden Buca (fark yüzde 3.22), Bayraklı (yüzde 2.27), Karabağlar (yüzde 3.80) , Gaziemir (yüzde 1.02), Menemen (yüzde 1.20), Torbalı (yüzde 1.78), Tire (yüzde 3.29), Ödemiş (yüzde 8.39), Bergama (yüzde 4.47), Kiraz (yüzde 11.43) ve Kemalpaşa'da (yüzde 17.96), yarışı önde bitirmiştir. Yine kritik ilçe Menderes'te, CHP sadece 0.06 puanlık bir fark ile eşitler arasında birinci olmuştur.
İzmir'in tüm sandıklarında kullanılan oyu ele aldığımızda; 2011 Milletvekili Genel Seçimi'nde CHP 1.099.478 oy, AK Parti 924.976 oy rakamına ulaşmıştır. CHP ile AK Parti arasındaki oy farkı 2011 yılında, 175 bine odaklanmıştır. Şimdi ise seçmen sayısı daha da artmıştır.
SEÇMEN EĞİLİMLERİ
Seçmen eğilimlerine baktığımızda; AK Parti'nin önde, belediye başkanlıklarının ise CHP'de olduğu, yukarıda adını verdiğimiz ilçelerde, belediyelerin verdikleri hizmetler de sorgulanmaktadır.
Elimizi vicdanımıza koyalım ve yorumsuz yaklaşalım; en azından bu ilçelerin çoğunluğunda, çok muhteşem işler ve hizmetler yapıldığını yazarsak; doğruyu mu kaleme almış oluruz? Bu durumda, seçmen eğilimlerinin, bu ilçelerde ancak seçilecek doğru adaylar aracılığıyla etkileneceği gerçeği; hem AK Parti, hem CHP için geçerli.
AK Parti'nin İzmir seçim stratejisinin, seçmen algısında çok güçlü bir yere oturan büyükşehir adayı Binali Yıldırım önderliğinde; tahminen ilçelerde güçlü adaylarla, 'halkın içinde çok çalışmaya, hizmetlerle ilgili güven vermeye, gelecek vaad etmeye' dayanacağı anlaşılıyor.
Bu tablo şunu gösteriyor ki; İzmir'de yerel seçim sonucu, hiçbir siyasi parti açısından, kesinlik ifade etmiyor, seçim ortada; kimsenin eli rahat değil! 'Elim rahat', diyen; kendisini ve partisini kandırır.
Bu anlamda sonuçları açısından da, Türkiye'yi etkileyecek en dikkat çekici yarış, İzmir'de yaşanacak.