Uluslararası Türkçe Öğretim Derneği (TÜRKÇEDER) ve İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi (İZDİM) işbirliğiyle düzenlenen 11. Türkçe Olimpiyatları'nın, İzmir'de cuma günü başlayan Kültür Şöleni, dün akşam sona erdi. Tam 140 ülkeden gelen, 1000 öğrencinin katıldığı, ülkelerin aynı zamanda kendi stantlarını da oluşturduğu şölene; İzmirliler çok yakın ilgi gösterdi.
Şölen, EXPO 2020'yi düzenlemeye aday İzmir için, önemli bir tanıtım ve lobi fırsatı da doğurdu. Çünkü etkinliğe katılan ülkelerin büyük çoğunluğu, EXPO organizasyonlarının takvimini, adaylık ve seçim süreçlerini düzenleyen, hükümetler arası bir kuruluş olan BIE'nin (Uluslararası Sergiler Bürosu) üyesiydi. İki bakanla birlikte, her konuk heyetin başında da, ülkelerinde çeşitli alanlarda görev yapan etkin insanlar vardı.
FIRSATI İYİ KULLANDIK
Türkçe Olimpiyatları Kültür Şöleni, işte bu nedenle EXPO süreci için çok iyi değerlendirilmiş oldu. Örneğin şölenin açılışı için gelen Romanya Aile ve Sosyal Diyalog Bakanı Adriana Pana, İzmir'e desteğini açık olarak ilan etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu ziyareti sırasında; Pana'nın "İzmir'in EXPO'yu kazanması, kültürel ve iktisadi açıdan bizim için de çok önemli" demesi, somut bir adımdı.
Bu tabloda, İzmirli bir gazeteci olarak, Türkçe Olimpiyatları'nı düzenleyenlere, organizasyonu bu yıl İzmir'den başlattıkları için teşekkür etmeyi borç biliyorum. Ayrıca cuma günü Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu'nda, açılış törenini izleyenler arasındaydım.
Şunu net olarak vurgulamalıyım: "Her şey hayranlık vericiydi."
"Evrensel barışa doğru" sözcüklerini kendisine tema edinen Kültür Şöleni'nde; farklı ülkelerden, farklı ırklardan çocukların, kendilerini güzelim Türkçe ile ifade ederek, gösteriler yapmaları gerçekten çok güzeldi.
Olimpiyatları düzenleyenlerin mantığı; 'kültürü, bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı, her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütünü' olarak görüp; Türkçe'yi evrensel olarak paylaşılan bir konuma taşımak.
KARDEŞLİK DUYGUSU SERPİLİYOR
Kültür Şöleni, Türkçe Olimpiyatları'nın bir etkinliği olarak, 2006'da hayata geçmişti.
Türkçe Olimpiyatları'yla paralel şekilde Kültür Şöleni de genişledi, büyüdü; yüzlerce ülkenin benzersiz kültürü ve çocuklarıyla birlikte, şehirden şehire yayıldı.
Şölen, gördük ki aynı zamanda kültürler arasında ciddi bir köprü olmaya devam ediyor. Gördük ki 'evrensel iletişime' katkı sağlayan Kültür Şöleni, kardeşlik duygusunu da pekiştiriyor. Gördük ki Kültür Şöleni'nde bir araya gelen; örneğin Almanyalı, Nijerli, Amerikalı, Endonezyalı, Sri Lankalı, İngiliz öğrenciler; aynı ortak paydada, Türkçe'de birleşiyor. Dünyanın tüm renkleri, aynı potada, Türkçe'de kaynaşıyor...
Şölende insana yansıyan, tamamen ortaklaşmış bir barış ve dostluk duygusuydu.
Bundan daha güzel bir şey olabilir mi!
İZMİR'E YAKIŞTI
Politik kaygılardan arındırılmış, tamamen insanlığın öne çıktığı şölen; ülkeler arası barışa, uzlaşmaya, diyaloğa en çok gereksinim duyulan günümüzde; kültürler arası kaynaşmanın çok güzel bir aracı olmuş durumda. Ne diyelim... Düzenleyenlerin ellerine sağlık.
Her renkten, her ırktan; farklı ülkelerden, farklı şehirlerden gelen çocukların hepsi; o kadar tatlı, o kadar pırıl pırıl, o kadar güzeldiler ki; izleyenlerin tümü kalpten etkilendi.
Şölen İzmir'e; İzmir şölene yakıştı...