Bu ülkede güzel şeylere tanıklık etmekten gurur duyuyorum. Bizim kuşak hayata dair birçok şeyi dinleyerek ve başka ülkelerin yaptıklarıyla büyüdü.
Onların başarısını alkışladık yıllarca.
Şimdilerin kuşağı dinlemek yerine yaşayarak görüyor. Bir dönemin hayalleri bugünlerin gerçeği…
Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Ünsal Ban hocanın misafiriydik.
Günün sürprizini Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Osman Yıldırım Paşa yaptı. Paşa ile tanışalı birkaç ay olmuştu. 'Ankara'ya hoş geldin' nezaketi gösteren Yıldırım Paşa, o günlerin yoğun temposunda yaptıklarını anlattığında çok etkilenmiştim. Ne var ki gecikmeli ziyaretimde Türk Hava Kurumu'nun yeni dönemine ilişkin yapılanları yerinde görüp, dinlemek ve tanıklık etmekten son derece mutlu oldum.
Çocukluğumuzun sarı zarfından hatırlıyorum Türk Hava Kurumu'nu. Bir de Kurban Bayramları'nda deri toplayan bir kurum algısı… İşte o algının yerinde yeller esiyor.
Günümüz Osman Paşa'sı Pilevne Savaşı'nın kahramanı değil. Ama Türk Hava Kurumu'na kazandırdığı yeni yüzü ile başarılı işlere imza atmış.
En büyük eseri de Türk Hava Kurumu Üniversitesi olmuş.
Ülke kaynaklarını nasıl hizmete dönüştürmüş yerinde gördüm. Gülen yüzüne yaptıklarını anlatırken gözlerinin içindeki güleçlik de ekleniyor. Osman Paşa, 'Biz fitre, zekat ve kurban derileriyle anılmak istemiyoruz' derken bile değişimi özetliyor. Bunun içini ciddi anlamda doldurmuş. Birkaç ana başlığı ekleyecek olursak; yangın söndürme uçaklarından tutun, ambulans helikopterlere kadar… Birde Türk Hava Kurumu Üniversitesi… İşte fitre zekat ve kurban derisi toplayan kurumun ötesine geçmiş Türk Hava Kurumu… Üniversitesiyle geleceğin havacılarını yetiştiriyor.
Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban hocanın başarılı çalışmalarının altını da çizmek gerekir. Bu iki insanı da alkışlayalım o zaman… Ben hayallerimin gerçeğe dönüştüğünü görmekten ülkem adına onur duydum. Tıpkı sizin gibi… Bu güzelliklere bakmak yeterli değil görmek lazım.
Sağlık ve mutluluk dolu bir hafta diliyorum…