|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: FA yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
 |  |
  |
|

Parası bizden doğal sınır
Bugünlerde Ankara'da bir harita elden ele dolaşıyor. Harita "Kuzey Irak" kaynaklı. Bir Türk istihbaratçı tarafından getirilmiş ama öyle gizli bir şey değil. Çünkü Kuzey Irak'ta neredeyse bütün evlerde bir kopyası asılı. Çok kaliteli bir kuşe kağıda basılmış. Baskı kalitesi de yüksek. İddialara göre bir Batı ülkesinde yüz binlerce basılmış, getirilip Kuzey Irak'ta dağıtılmış. Tahmin edebileceğiniz gibi "yeni" bir Kürdistan haritası. Daha önce benzerlerini gördüğümüz haritalardan farklı bir harita. Kürdistan'ın sınırları biraz daha genişlemiş. Kars'tan başlıyor. Erzincan'ı, Sivas'ı, Maraş'ı ve İskenderun'u içine alıyor. İran'dan da bir miktar toprak alan harita, Kuzey Irak'ın da tamamını kapsıyor. Gözünüzde canlandıramadınız mı? Kolayı var. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını düşünün. Onun batısı Türkiye, doğusu Kürdistan olmuş. Petrol boru hattı da "doğal sınır." 1900'lerin başında Ortadoğu'daki sınırları petrol şirketleri çizmişti. Şimdi yine öyle bir sınır çizilmiş. Böyle bir haritanın varlığı, elbette ki, Türkiye'nin bölüneceği anlamını taşımıyor. Ama bir niyet beyanı olarak anlamlı. Peki ne yapmak lazım. Ciddiye almamak çözüm mü? Değil. Türkiye'nin çok üst düzey güvenlik uzmanlarıyla konuştuğumuzda hepsinde belirli bir tedirginlik görüyoruz. Söyledikleri en net şey şu: "Türkiye bu konudaki politikasını değiştirmeli. Sorunu kendi içinde çözecek adımları atmalı. Paket diye ortaya koyulan paketlerin içi boş. Onlar doldurulmalı. Hamasetle değil, özgüvenle, büyük bir devlet gibi davranmalı." Benim bundan anladığım şu: Türkiye'nin bölünmesinin önüne geçmek siyah takım elbise, yakası açık gömlekle bar kapısında durup "vatanseverlik" edebiyatı yapmakla olmaz. Bunun için cesur adımlar atmak gerek. Cesaret her zaman "ölmeye hazır olmak" anlamına da gelmez.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|