  |
|
Acaba Erol Evgin'i klonlasak mı?
Seni pamuklara sarmalar sararız, börekler açar, yollarına gül dökeriz Erol Evgin! "Bir yastıkta kocamak denen şeye uzun zamandır inanmıyorum" demiştim. Ne yalan söyleyeyim, evet hala inanmıyorum. İki gündür SABAH'ın ikinci sayfasında Esin Övet sordu ünlülere... Önce kadınlara, sonra erkelere. Benim bu görüşüme ne diyorlar diye! Valla kocası başının tacı, çocuğundan bile önde gelen Ebru Şallı'nın ya da "Kadınların yalnız kalmalarının hatası yine kendilerindedir" şeklinde tipik erkek cevabı veren Celal Çapa'nın görüşleri de, hislerimden bir adım geri götürmüyor beni.
Kadının cebi dolsun... Sadece ama sadece Erol Evgin'in "Benim gözümü bağlayın, koklaya koklaya evimin yolunu bulurum" cümlesi gülümsetebildi beni. Kendisini bağrıma basasım, klonlatıp sevabına tüm kadınlara dağıtasım geldi. 33 yıllık evli Erol Evgin! Ve bu sözleri aslında tam da hislerime değindi. Evliliğin aşkla meşkle ilgisi yok aynı Erol Evgin'in evinin yolunu koklaya koklaya bulması misali. Günlerdir düşünüyorum da çocukluğumuzda bize anlatılanlar ne palavraymış. Bir yastıkta kocamakmış, ömür boyu aşkmış, romantizmmiş. Geçiniz! Yok öyle bir masal! Arkadaşlarımın, annemin arkadaşlarının, komşularımızın kimin evliliğine baksam aynı nakarat değil mi? Evlilik apaçık bir anlaşma, kontrat işte! Katlanmanın, sabrın, sineye çekmenin, sabretmenin, kol kırılıp yen içinde kalmasının ve nihayet beraber yaşlanmanın anlaşması. Gelinliği giyip evleniyor, çoluğa çocuğa karışıyor ve hayat mücadelesi veriyorsun. Sonra erkek bir gün terk ediyor. Diyor ki; sıkılıyormuş, kendi hayatını yaşamak istiyormuş, onun da hakkıymış mutlu olmak! Biz aksini söylemedik ki! Peki ya kadınlar! Kaç kadın var içi kan ağlayıp da susan. Kaç kadın var 'elalem ne der' diye hayatını bozuk para gibi harcayan. Yeni bir hayat kurma cesareti bulamayan. Belki de imkanı olmayan. İşte şuraya yazıyorum, hem de büyük harflerle; kadınların cebi dolu olsun, kariyerleri olsun kaçı susacak kocalarının aldatmalarına, kötü tavırlarına ya da ilgisizliklerine! Bir celsede boşayıp çakkıdı çakkıdı oynamazlarsa, Ayşe değilim.
Ömür boyu saygı var! Belki de yaşadığım bu hayal kırıklığı çocukluğumda öğretilenlerdendir, kim bilir... Diyorum ki kızlar, görün gerçeği. Diyorum ki anneler, masal anlatmayı bırakın kızlarınıza. Ömür boyu romantizm yok ki. Sadece ömür boyu saygı var, saygı! Evlilik kötü bir şey demiyorum, ne haddime. Ama baksanıza, aşkla evlilik olmuyor işte! Kafamızdaki romantik fanteziler, beklentiler, çocukluktan dikte edilen hikayeler bitiriyor bizi bence. Hele bi dürüst olabilsek kendimize yırtacağız da nerdeeee? Neyse, gideni de anlamalı, sizin de gitme hakkınız olduğunu da! Zaten anlamasanız da artık herkes gider oldu uzaklara. Dedim ya zaten uzun zamandır inanmıyorum bir yastıkta kocamaya. Çünkü anlaşmalara değil, aşka inanıyorum çocukça
|