"PTT yaptık" derlerdi eskiden.. Akşamı, ya da hafta sonunu evde ekran başında geçirenler.. Pijama, Terlik, Televizyon, yani..
Şimdi geçin eş dost toplanmayı, ailecek ekran başında olunmuyor.
Ben, zorunlu ŞVT yaptım, geçen hafta sonu..
Sıcaklardan dışarı çıkmak mümkün değil. Evin etrafını 18 senedir çepeçevre ağaçlandırdığım için, benim ev İstanbul'a göre dört beş derece daha serin.. Bir de vantilatör koyunca.. "V" dediğim o.
"Ş" de şort!.
Şort!.. Vantilatör..
Televizyon!.
"T" de tam benlik çıkmadı mı hafta sonunda..
Dünya güzeli Fransa Turu.. Atletizm'de dün söz ettim, harika Paris yarışmaları.. Tenis'te ülkemize gurur olan çim kort ATP turnuvası.
Antalya'dan.. Ve de futbol.. Rusya 2017, Konfederasyonlar Kupası final maçı..
Sporların en güzellerinden bir demet..
Ben seçsem bu kadar olur.. Hepsi bir araya gelmiş..
Amma velakin. İzlerken zaman zaman sinirlendim.. Saçmalayan sunucu ve yorumcular yüzünden..
Yaş 80'e merdiven dayayınca, ister istemez geçmişe dönüyorsunuz ve "Nerde eski sunucular" diyorsunuz..
Anlattıkları şeylere öyle bir renk katarlardı ki, seyir iki misli zevkli olurdu..
Mesela Uğur Dündar?. 1972 Münih Oyunları/ Yüzme/ Mark Spitz mi güzeldi, Uğur'un muhteşem sunuşu mu?.
Halit Ağbi, efsaneydi..
Bilgiler, yorumlar, mizah ve coşku dolu anlatımıyla efsane..
Kenan Onuk!.
Onun gibi atletizm, onun gibi Artistik Patinaj, onun gibi jimnastik anlatan çıktı mı?.
Orhan Ayhan!. Boks diyince akla başkası geliyor mu hâlâ?. Maçın heyecanı 5'se, Orhan anlatınca 10'a çıkardı.
Dalınca, anlatımlarıyla radyoyu televizyonlara çevirenleri hatırladım. Seyretmiş kadar yaparlardı.. Ailecek radyonun içine girerdik, Eşref Şefik güreş anlatırken, Spor ve Sergi Sarayı, yani bugünkü Lütfi Kırdar'dan.. Üstadın "Sütünü içmesi" ünlüydü. Ara ara, "Ben sütümden bir yudum alayım" derdi.. Babam anlattı sonra bir gece, o sütün rakı olduğunu.. Aslan sütü içermiş meğer..
Futbolu Muvakkar Ekrem Talu ve Pertev Tunaseli'den dinlemek nasıl keyifti. Ve de Sulhi Garan'dan..
Arman Ağabeyimin (Işıklar içinde yatıyor, aldığı dualarla) kurduğu TRT Televizyonunda yetiştirdiklerinin hepsi çok çok iyilerdi..
En popüler, en izlenen, en yayınlanan futbolda, Konfederasyonlar Kupası Finalini o TRT yayınladı işte.. Ahı gitmiş vahı kalmış TRT.
Spiker bir felaket.. Nasıl yanlışlar yapıyor..
Ekranda dakika 81 bilmem ne yazarken "Maç uzatmaya gitmezse tamı tamına 27 buçuk dakika kaldı" diyecek kadar şaşkın, ya da dalgın birisi olabilir mi?.
Belli, gözü de, kafası da maçta değil.. Az önce iki seyirciyi yakın çekim gösterdi Rus yayıncı kuruluşu.. Bizimki farkında değil, o iki seyircinin Brezilyalı tarih Ronaldo ve futbolun yaşayan efsanesi Maradona olduklarından..
TRT'de bir Alman hayranlığı var ki demeyin gitsin.
Hem yayın boyu anlatanlar, hem bittikten sonra ekrana gelenler, Alman takımını öve öve bitiremediler..
Nasıl bir makine düzeniyle oynamışlar.. Nasıl mükemmel bir takım oyunu sergilemişler. Nasıl gelecekte ağabeylerinin yerini doldurup dünya şampiyonu olacaklarmış!.
"Yahu ben başka maç mı izledim acaba" diyorum..
Şili resmen ezdi Almanya'yı..
Paçavraya çevirdi.. Almanlar ilk 20 dakikada üç, dört gol yiyecekken, Şili stoperi, Werner'e harika bir asist yapınca, topu nerdeyse boş kaleye attı Almanlar. Tek gol bu.. Sonra..
FIFA'nın resmi istatistiklerine baktınız mı, Alman yağcıları..
Top yüzde 66 Şili, yüzde 34 Almanya'da. Şili 9 korner atmış, Almanya 4. Şili kalecisi maç boyu 2 kurtarış yapmış, Alman kalecisi 8.. Şili, toplam 22 gollük şut atmış, sekiz isabetle.. Almanya'nın tüm şut toplamı 8 oysa..
Şimdi, Şili'nin alenen kendi kalesine attığı o gol olmasa, buna karşılık o 22 şuttan üçü ağlarla buluşsa, ki dördü, beşi de bulabilirdi, o Almanya'yı gene böyle göklere çıkarabilir miydiniz, utanmadan, sıkılmadan..
Koca bir kurum, Alman hayranlığıyla yayın yapar mı?.
Bir yanda Alamancılık, öte yanda "Skor Yazarlığı"nın en yüzü kızarmaz tepe noktası..
Fransa Turu'nu Eurosport yayınlıyor..
Çekimler harika.. Sunucuların geçen yıllardaki Froome nefretleri ve Contador aşkları olmasa, "Tur" daha güzel anlatılmaz..
Bu defa şimdilik ılımlılar.. Dilerim böyle devam ederler..
Paris'i kim anlattı bilmiyorum. Ama atletizmi pek bilmediği belli..Yorumlayan Elvan'ın dopingci hocası Ertan Hatipoğlu..
Dopingçiliğin şahı "Demirperde Bulgaristanı"ndan yetişme..
Felaket kötü yorumladı. Bir dediği bir dediğini tutmuyor. Baştan kesin konuşuyor, tutmayınca çevir kaz yanmasın..
Nerde Cüneyt Ağabey, nerde Nejat Kök, nerde bu Ertan!.
Spikerlik, yorumculuk mesleği nerdeyse bitiyor dostlar.. Bunca yayının yapıldığı günümüzde spor reyting yapmıyorsa, günahı bu baştan savma sunucuların!.